1819
ben standart olarak hep nicolas otamendi istediğim içün, beni fazla ilgilendirmeyen futbolcu.
neyse, atmasyonel partifisyonumuzu ve abdurrahman dilipak'ın "l’exorsizm ve demonizm" başlıklı yazısının giriş kısmı (u: biz çağdaş ve modern bir cumhuriyet olduğumuz için öyle l’exorsizm ya da demonizm gibi hurafelerle ilgilenmeyiz!..) ile memleket insanının petrol zamlarına yorumuna naif göndermemizi de yaptıktan sonra söylemek istediğimize gelebiliriz.
bu arkadaşı, galatasaray futbol takımına niçin istiyorum?
katıksız romantizmimi bir kenara bırakırsam, benim hatırladığım kadarıyla jason denayer atletik özellikleri olan hızlı bir stoperdi. cepheden gelen yüksek topları çok iyi karşılar, o doğuştan gelen atletizmiyle çok iyi zıplardı. ayakları iyi olup oyuna da katılabilirdi. topu izleyip ilk hamleyi kovalarken, ilk hamledeki başarı yüzdesi de pek küçümsenecek düzeyde değildi. başarısız ilk hamlesini ise hızıyla kapatmaya çalışırdı. arkasına kaçırdığı adamı icabında yakalardı. ikili mücadelelerde çabuk dağılmazdı. birçok eksiği olmasının yanında, benim nazarımda öne çıkan özellikleri bunlardı.
yanlış mı hatırlıyorum? yoksa böyle bir futbolcu değil miydi? yani demek istediğim, bu arkadaşı takımımda görmek istemem, safi romantizmden kaynaklanmıyor, bir nedene bağlayabiliyorum.
konudan konuya atlamak gibi olacak ama bir diğer merak ettiğim konuya geleceğim.
mesela ben, galatasaray futbol takımının orta sahada ayağı çok iyi olup, kanatlarında uçan kaçan futbolcular olan takımlara karşı ne yapacağını çok merak ediyorum. neden? defans çizgimiz orta sahaya çok yaklaşıyor, oyuna katılmalarını istediğimizden bu doğal. eğer topu kaptırırsak, hemen geri almak için hamle yapıyoruz. şu ana kadar teknik özellikleri üst düzey orta sahalar görmedik karşımızda. mesela kanatlarında elia ve visca gibi pırpır futbolcuların bulunduğu başakşehir ile oynadığımızda orta sahada emre b. kişisine gelen bir top, kalemizde çok acayip tehlikelere yol açabilir. osmanlıspor bize karşı bunu denedi ama orta sahasında bu yetenekte bir oyuncuları olmadığından ve bizim çocukların da buna fırsat vermemesinden bunda başarılı olamadı. veya beşiktaş bunu lens ve oğuzhan işbirliği ile yapabilir.
o zaman aklıma şu geliyor. "bize kim lazım?" diye soruyorum. ve düşenebildiğim tek şey, jason denayer oluyor. işte, oradan beri gel, ne kadar futbol cahili olduğuma... stoper veri tabanımda bir nicolas otomendi var, bir de jason denayer... yukarıda bahsettiğim senaryo olursa diyorum ve ekliyorum: "bizim jason da, -bir dany kadar olmasa da- hızlı ve güçlü çocuktur. o topları süpürür." ondan sonrası zaten set savunması. ama işte set savunması da jason denayer'in zayıf tarafıydı sanki.
belki de pozitif seçicilik yapıyorumdur, bilemem. belki de şu anki takıma, jason denayer'i yakıştırmaya çalışıyorumdur?.. belki ihtiyacımız olan stoper profili de çok farklıdır. bakarsan sol ayaklı stoper ihtiyacımız da malum... belki de aradığımız stoper hakkında doğru öttürmüşümdür ama futbolcuyla ilişkilendirmede hata yapıyorumdur.
ama gönlümde ve aklımda, nacizane stoperde görmek istediğim kişidir. bu arada, avrupa piyasasında, yaşının, belçikalı olmasının, künyesinde manchester city olmasının avantajıyla bir afisi de vardır. yani biraz iyi oynasa, şampiyonlar liginde kendini falan gösterse, yapılan yatırımı da karşılama ihtimali yüksektir.
jason denayer dışında gündemimizde olan domagoj vida isminin nasıl bir stoper olduğunu bilmiyorum. hiçbir maçını izlemedim. aynı şekilde serdar aziz'in nasıl bir stoper olduğunu da hatırlamıyorum. 2017/18 sezonun ilk iki maçı da bir veri vermedi. ama şunu biliyorum, ne ahmet çalık ne de koray günter bu tarz stoperler değiller. çok farklı meziyetleri olan stoperler. şimdi bana, ahmet çalık adlı stoper kişisinin nasıl bir tarzı olduğunu sormayın, söyleyemem.
sözlerimi burada sonlardırıken şunu da ekleyeyim: hem saçları var yele gibi. saç önemli...
rasta biraderliği, banzai!
neyse, atmasyonel partifisyonumuzu ve abdurrahman dilipak'ın "l’exorsizm ve demonizm" başlıklı yazısının giriş kısmı (u: biz çağdaş ve modern bir cumhuriyet olduğumuz için öyle l’exorsizm ya da demonizm gibi hurafelerle ilgilenmeyiz!..) ile memleket insanının petrol zamlarına yorumuna naif göndermemizi de yaptıktan sonra söylemek istediğimize gelebiliriz.
bu arkadaşı, galatasaray futbol takımına niçin istiyorum?
katıksız romantizmimi bir kenara bırakırsam, benim hatırladığım kadarıyla jason denayer atletik özellikleri olan hızlı bir stoperdi. cepheden gelen yüksek topları çok iyi karşılar, o doğuştan gelen atletizmiyle çok iyi zıplardı. ayakları iyi olup oyuna da katılabilirdi. topu izleyip ilk hamleyi kovalarken, ilk hamledeki başarı yüzdesi de pek küçümsenecek düzeyde değildi. başarısız ilk hamlesini ise hızıyla kapatmaya çalışırdı. arkasına kaçırdığı adamı icabında yakalardı. ikili mücadelelerde çabuk dağılmazdı. birçok eksiği olmasının yanında, benim nazarımda öne çıkan özellikleri bunlardı.
yanlış mı hatırlıyorum? yoksa böyle bir futbolcu değil miydi? yani demek istediğim, bu arkadaşı takımımda görmek istemem, safi romantizmden kaynaklanmıyor, bir nedene bağlayabiliyorum.
konudan konuya atlamak gibi olacak ama bir diğer merak ettiğim konuya geleceğim.
mesela ben, galatasaray futbol takımının orta sahada ayağı çok iyi olup, kanatlarında uçan kaçan futbolcular olan takımlara karşı ne yapacağını çok merak ediyorum. neden? defans çizgimiz orta sahaya çok yaklaşıyor, oyuna katılmalarını istediğimizden bu doğal. eğer topu kaptırırsak, hemen geri almak için hamle yapıyoruz. şu ana kadar teknik özellikleri üst düzey orta sahalar görmedik karşımızda. mesela kanatlarında elia ve visca gibi pırpır futbolcuların bulunduğu başakşehir ile oynadığımızda orta sahada emre b. kişisine gelen bir top, kalemizde çok acayip tehlikelere yol açabilir. osmanlıspor bize karşı bunu denedi ama orta sahasında bu yetenekte bir oyuncuları olmadığından ve bizim çocukların da buna fırsat vermemesinden bunda başarılı olamadı. veya beşiktaş bunu lens ve oğuzhan işbirliği ile yapabilir.
o zaman aklıma şu geliyor. "bize kim lazım?" diye soruyorum. ve düşenebildiğim tek şey, jason denayer oluyor. işte, oradan beri gel, ne kadar futbol cahili olduğuma... stoper veri tabanımda bir nicolas otomendi var, bir de jason denayer... yukarıda bahsettiğim senaryo olursa diyorum ve ekliyorum: "bizim jason da, -bir dany kadar olmasa da- hızlı ve güçlü çocuktur. o topları süpürür." ondan sonrası zaten set savunması. ama işte set savunması da jason denayer'in zayıf tarafıydı sanki.
belki de pozitif seçicilik yapıyorumdur, bilemem. belki de şu anki takıma, jason denayer'i yakıştırmaya çalışıyorumdur?.. belki ihtiyacımız olan stoper profili de çok farklıdır. bakarsan sol ayaklı stoper ihtiyacımız da malum... belki de aradığımız stoper hakkında doğru öttürmüşümdür ama futbolcuyla ilişkilendirmede hata yapıyorumdur.
ama gönlümde ve aklımda, nacizane stoperde görmek istediğim kişidir. bu arada, avrupa piyasasında, yaşının, belçikalı olmasının, künyesinde manchester city olmasının avantajıyla bir afisi de vardır. yani biraz iyi oynasa, şampiyonlar liginde kendini falan gösterse, yapılan yatırımı da karşılama ihtimali yüksektir.
jason denayer dışında gündemimizde olan domagoj vida isminin nasıl bir stoper olduğunu bilmiyorum. hiçbir maçını izlemedim. aynı şekilde serdar aziz'in nasıl bir stoper olduğunu da hatırlamıyorum. 2017/18 sezonun ilk iki maçı da bir veri vermedi. ama şunu biliyorum, ne ahmet çalık ne de koray günter bu tarz stoperler değiller. çok farklı meziyetleri olan stoperler. şimdi bana, ahmet çalık adlı stoper kişisinin nasıl bir tarzı olduğunu sormayın, söyleyemem.
sözlerimi burada sonlardırıken şunu da ekleyeyim: hem saçları var yele gibi. saç önemli...
rasta biraderliği, banzai!
