982
aşırılığın sonunun olmadığını görmemize vesile olmuştur. bu adam, duyumlarını paylaşmaya başladığında adamın paylaşımlarının yasaklanması isteniyordu. o durumda ben de dahil bir çok yazar, haberci kimliği ve güvenilirliği nedeniyle kendisinin yazabilmesi gerektiğini savunmuştuk.
şimdi ise işler tersine dönmüş, bir yazar quakerboy'a inanmadığını söylediği an "ergen"den "dangalak"a varan hakaretlerden birine maruz kalmaya başlamış. yahu, ismi cismi belli, kelli felli gazetecilere bile inanmadığımızı söylemek, gerektiği gibi, serbestken anonim bir nick ile duyumlarını paylaşan bir gazeteciye inanma zorunluluğu olması gerektiğini nasıl düşünebiliyorsunuz? hadi düşündünüz, kim oluyorsunuz da olayı "ya sev ya terk et" boyutuna taşıyorsunuz?
quakerboy, daha önce de belirttiğim gibi, benim güvendiğim bir kaynak. sağ olsun, özel mesaj yoluyla da kendisinden birkaç kez bilgi almışlığım var. ancak, bir yazar quakerboy'a inanmıyorsa bunu içinde yaşamak zorunda falan değil. içinde yaşamayıp bu fikrini beyan ettiği zaman herhangi bir hakarete katlanmak zorunda değil. hele hele, saçma sapan psödososyolojik tespitlerinize katlanmak zorunda hiç değil.
kaldı ki quakerboy, tanıdığım kadarıyla hakkında yapılan bu tip eleştirilere karşı oldukça anlayışlı bir yazar. çünkü; adam olgun, kendisine inanmayan insanların sözlükten gitmesi gerektiğini falan savunmuyor. zaten bu eleştiriler nedeniyle sözlüğe yazmamaya karar verse de burada eleştiren kimsenin suçu olmaz, quakerboy'un kendi tercihi söz konusu olurdu. ben de o güne kadar yazdıkları nedeniyle kendisine teşekkür eder, yoluma bakardım. quakerboy'u eleştirenleri suçlu ilan edip tuhaf bir cadı avı başlatmazdım. neden, çünkü quakerboy aslında benim.
sonu bağlanamamış entry'ler, cilt 2, elmanderilic.
şimdi ise işler tersine dönmüş, bir yazar quakerboy'a inanmadığını söylediği an "ergen"den "dangalak"a varan hakaretlerden birine maruz kalmaya başlamış. yahu, ismi cismi belli, kelli felli gazetecilere bile inanmadığımızı söylemek, gerektiği gibi, serbestken anonim bir nick ile duyumlarını paylaşan bir gazeteciye inanma zorunluluğu olması gerektiğini nasıl düşünebiliyorsunuz? hadi düşündünüz, kim oluyorsunuz da olayı "ya sev ya terk et" boyutuna taşıyorsunuz?
quakerboy, daha önce de belirttiğim gibi, benim güvendiğim bir kaynak. sağ olsun, özel mesaj yoluyla da kendisinden birkaç kez bilgi almışlığım var. ancak, bir yazar quakerboy'a inanmıyorsa bunu içinde yaşamak zorunda falan değil. içinde yaşamayıp bu fikrini beyan ettiği zaman herhangi bir hakarete katlanmak zorunda değil. hele hele, saçma sapan psödososyolojik tespitlerinize katlanmak zorunda hiç değil.
kaldı ki quakerboy, tanıdığım kadarıyla hakkında yapılan bu tip eleştirilere karşı oldukça anlayışlı bir yazar. çünkü; adam olgun, kendisine inanmayan insanların sözlükten gitmesi gerektiğini falan savunmuyor. zaten bu eleştiriler nedeniyle sözlüğe yazmamaya karar verse de burada eleştiren kimsenin suçu olmaz, quakerboy'un kendi tercihi söz konusu olurdu. ben de o güne kadar yazdıkları nedeniyle kendisine teşekkür eder, yoluma bakardım. quakerboy'u eleştirenleri suçlu ilan edip tuhaf bir cadı avı başlatmazdım. neden, çünkü quakerboy aslında benim.
sonu bağlanamamış entry'ler, cilt 2, elmanderilic.