1476
6 ağustos 2017 beşiktaş konyaspor maçında yaşanan olaylar sonrasında gözlemcinin tuttuğu rapor hakkında şu minvalde haberler yapılıyor
http://gamaspor.com/...r-rapor-edildi-20847
diğer kaynaklarda da, beşiktaş ve konyaspor kulüplerine ne kadar maç ceza verileceği üzerine konuşulup duruluyor.
bu olayların kulüplerle ne alakası var. sap ile samanı birbirinden ayırın artık. bu organizasyon, türkiye futbol federasyonu tarafından yapılıyor. eğer bir ceza kesilecekse, bu federasyonu kendisi olmalı.
gelgelelim, asıl sıkıntı, cezaların hâlâ ve hâlâ kulüpler nezdinde konuşulması. arkadaş bu passoolig zımbırtısını niçin uygulamaya koydunuz? o sahaya inen her bir bireyin, meşale atan, çakı atan her andavalın ifşa edilmesi, hapis ve para cezaları olmak üzere çok ağır cezalandırılması lazım. passolig yüzünden maçlara gitmiyorum ama gitmek istesem de, ailecek gidilecek, çoluk çocuk, kız arkadaş, eş dost ile vakit geçirilecek organizasyonlar değil maçlar.
sen şimdi, yanında çakıyla, kelebekle, sustalıyla stada girmeye çalışan adamın üstünü arayacaksın, adamın üstünden bilimum materyal çıkacak ve bunlara el koyacaksın ama o adam elini kolunu sallayarak stada girecek ve ben bu magandalarla birlikte maç izleyeceğim öyle mi? adamın maç izlemeye gelmediği zaten belli. bu nasıl iştir? paket edip göndersene karakola... sonra çıkıp "türkiye liginin marka değeri çok arttı, öyle böyle değil, önünü alamıyoruz," diye açıklamalar falan yapacaksın.
sen önce, stadın güvenliğini sağlayacaksın, sonra futbolun oynandığı zeminin iyi olmasına çalışacaksın. o çok övünülen "her yere stad yapılıyor, spora destek veriliyor!" vesaire faraziyesini geçiniz. ulan bu betonarme destek olsa ne olur olmasa ne olur. futbolun oynandığı sahne bir halta benzemedikten sonra.
bakarsanız, türkiye futbol federasyonunun zemin konusunda kulüplere ahkam kesme hakkı da kalmamıştır, 6 ağustos 2017 beşiktaş konyaspor maçından sonra. önce bir örnek olacaksın, değil mi?
sonuç olarak, bu olaylarda baş sorumlu denetimi tam olarak yapamayan ve tek kapıdan giriş yapılan bir stadı organizasyon yeri olarak seçen federasyondur. sonra "yaşa mustafa kemal paşa" pankartını almayıp kapıdan önüne geleni geçirme işgüzarlığını gösterenlerdir. o magandaların zaten maç izlemeye hakkı yok. onları tamamen ayırıyorum. bu olaylarda, neredeyse hiçbir günahı olmayanlar ise, taraftar ile zemin arasında ekmeğinin peşinde olan güvenlikler ile olayları önlemek için fiziksel olarak ne yapabileceği muallak olan kulüplerdir.
ve büyük ihtimalle kulüpler ceza alırken, o güvenlikçi biraderlerin, ağabeylerin çoğu bir daha güvenlik olarak iş alamayacaklar.
kimsenin suçlu olmadığı, sorumluluk kabullenmediği memlekette aslında çok şey istiyoruz ya neyse.
en azından o magandaların mahkeme edildiğini görmek istiyor ve federasyonun da bunun gözlemcisi olmasını temenni ediyorum.
http://gamaspor.com/...r-rapor-edildi-20847
diğer kaynaklarda da, beşiktaş ve konyaspor kulüplerine ne kadar maç ceza verileceği üzerine konuşulup duruluyor.
bu olayların kulüplerle ne alakası var. sap ile samanı birbirinden ayırın artık. bu organizasyon, türkiye futbol federasyonu tarafından yapılıyor. eğer bir ceza kesilecekse, bu federasyonu kendisi olmalı.
gelgelelim, asıl sıkıntı, cezaların hâlâ ve hâlâ kulüpler nezdinde konuşulması. arkadaş bu passoolig zımbırtısını niçin uygulamaya koydunuz? o sahaya inen her bir bireyin, meşale atan, çakı atan her andavalın ifşa edilmesi, hapis ve para cezaları olmak üzere çok ağır cezalandırılması lazım. passolig yüzünden maçlara gitmiyorum ama gitmek istesem de, ailecek gidilecek, çoluk çocuk, kız arkadaş, eş dost ile vakit geçirilecek organizasyonlar değil maçlar.
sen şimdi, yanında çakıyla, kelebekle, sustalıyla stada girmeye çalışan adamın üstünü arayacaksın, adamın üstünden bilimum materyal çıkacak ve bunlara el koyacaksın ama o adam elini kolunu sallayarak stada girecek ve ben bu magandalarla birlikte maç izleyeceğim öyle mi? adamın maç izlemeye gelmediği zaten belli. bu nasıl iştir? paket edip göndersene karakola... sonra çıkıp "türkiye liginin marka değeri çok arttı, öyle böyle değil, önünü alamıyoruz," diye açıklamalar falan yapacaksın.
sen önce, stadın güvenliğini sağlayacaksın, sonra futbolun oynandığı zeminin iyi olmasına çalışacaksın. o çok övünülen "her yere stad yapılıyor, spora destek veriliyor!" vesaire faraziyesini geçiniz. ulan bu betonarme destek olsa ne olur olmasa ne olur. futbolun oynandığı sahne bir halta benzemedikten sonra.
bakarsanız, türkiye futbol federasyonunun zemin konusunda kulüplere ahkam kesme hakkı da kalmamıştır, 6 ağustos 2017 beşiktaş konyaspor maçından sonra. önce bir örnek olacaksın, değil mi?
sonuç olarak, bu olaylarda baş sorumlu denetimi tam olarak yapamayan ve tek kapıdan giriş yapılan bir stadı organizasyon yeri olarak seçen federasyondur. sonra "yaşa mustafa kemal paşa" pankartını almayıp kapıdan önüne geleni geçirme işgüzarlığını gösterenlerdir. o magandaların zaten maç izlemeye hakkı yok. onları tamamen ayırıyorum. bu olaylarda, neredeyse hiçbir günahı olmayanlar ise, taraftar ile zemin arasında ekmeğinin peşinde olan güvenlikler ile olayları önlemek için fiziksel olarak ne yapabileceği muallak olan kulüplerdir.
ve büyük ihtimalle kulüpler ceza alırken, o güvenlikçi biraderlerin, ağabeylerin çoğu bir daha güvenlik olarak iş alamayacaklar.
kimsenin suçlu olmadığı, sorumluluk kabullenmediği memlekette aslında çok şey istiyoruz ya neyse.
en azından o magandaların mahkeme edildiğini görmek istiyor ve federasyonun da bunun gözlemcisi olmasını temenni ediyorum.
