11
tabi ki de hedeflememiz gereken husus bunun tam tersi olmalı. 11 tane türk de değil, 11 tane yerli hatta kendi alt yapımızdan çıkan oyunculardan kurulu bir takım olmayı hedeflemeliyiz .ancak bu noktada bir iki tane daha önemli kriter koymamız gerekiyor. bu bahsettiğim hedefe ulaşırken hem yarışmacı olmalıyız hem de kendi ve ligimizin kalitesi düşmemeli. (bu arada kısa süreli hedeften kaçmakta sorun yok. ancak gerçek manada başarıyı kovalamaktan kaçamayız. 10 sene lig yarışında kalıp şampiyon olamamak sorun değil, ne de olsa yarışmacı kalmış oluyoruz. ancak yarışmadan uzak kalmamak gerek.)
11 tane yabancı oyuncuyla çıkmaktan rahatsız olmak güzel bir şey. tabi ki bu rahatsızlıktan dolayı yabancı sınırı koyamayız. bu kaliteyi düşürür. hadi sadece alt yapı oyuncularıyla çıkalım desek, hem adamların gelişimi sekteye uğrayabilir hem de yarışmacılıkta sekteye uğrayabiliriz. o zaman biz bir yöntem bulacağız hem gençler gelişecek hem de onlara gerekli yerleri açacağız. bizim o gençlere ihtiyacımız var. hem maddi hem de manevi kazanlar için. gelin bu yönetimi bulalım, her halde atla deve değil. gelin planlar yapalım ve bir gün 11 tane çok kaliteli, düzgün karakterli yabancıyla sahaya çıkabilme şansımız olsa dahi 11 tane alt yapı oyuncusu, zeki, kültürlü, kaliteli oyuncuyla sahaya çıkabilelim.
bir de bir hikaye yazayım. şunu da atlamayalım. oyuncular rekabette gelişir ancak rekabet edebileceği bir ortam gerekiyor. barca'da ki 18 yaşındaki oyuncu şuan messi ile rekabete girebilir mi? rekabete giremez ancak onunla beraber oynamayı öğrenebilir ve diğer rekabete girebileceği oyuncuyu geçerse yer bulur. biraz daha kendi düzlemimizde somutlaştıralım. elimizde gomis var. 3 sene kendisiyle beraber olacağız. velev ki bir de ahmet diye 19 yaşında bir santrafor var arkada. 3 sene sonra artık bir tane daha mı gomis bulmamız gerekiyor o ahmet için. bence hayır. ahmet'ten verim alacaksak, ahmet'ten belki de daha becerikli ancak ahmet'tin yarışabileceği bir adam bulmamız gerekir. böylece ahmet galatasaray topçusu olacaksa hem gelişecek hem de test edilecek olmalı. ama bu nokta da akıllı olmamız gerek. ahmet'in yanına yarışamayacağı bir başka gomis'i şimdi alırsak ahmet'i kaybederiz.
işte alelacele transfer yapmaktansa, güzel planlarla takımlar kuralım.
11 tane yabancı oyuncuyla çıkmaktan rahatsız olmak güzel bir şey. tabi ki bu rahatsızlıktan dolayı yabancı sınırı koyamayız. bu kaliteyi düşürür. hadi sadece alt yapı oyuncularıyla çıkalım desek, hem adamların gelişimi sekteye uğrayabilir hem de yarışmacılıkta sekteye uğrayabiliriz. o zaman biz bir yöntem bulacağız hem gençler gelişecek hem de onlara gerekli yerleri açacağız. bizim o gençlere ihtiyacımız var. hem maddi hem de manevi kazanlar için. gelin bu yönetimi bulalım, her halde atla deve değil. gelin planlar yapalım ve bir gün 11 tane çok kaliteli, düzgün karakterli yabancıyla sahaya çıkabilme şansımız olsa dahi 11 tane alt yapı oyuncusu, zeki, kültürlü, kaliteli oyuncuyla sahaya çıkabilelim.
bir de bir hikaye yazayım. şunu da atlamayalım. oyuncular rekabette gelişir ancak rekabet edebileceği bir ortam gerekiyor. barca'da ki 18 yaşındaki oyuncu şuan messi ile rekabete girebilir mi? rekabete giremez ancak onunla beraber oynamayı öğrenebilir ve diğer rekabete girebileceği oyuncuyu geçerse yer bulur. biraz daha kendi düzlemimizde somutlaştıralım. elimizde gomis var. 3 sene kendisiyle beraber olacağız. velev ki bir de ahmet diye 19 yaşında bir santrafor var arkada. 3 sene sonra artık bir tane daha mı gomis bulmamız gerekiyor o ahmet için. bence hayır. ahmet'ten verim alacaksak, ahmet'ten belki de daha becerikli ancak ahmet'tin yarışabileceği bir adam bulmamız gerekir. böylece ahmet galatasaray topçusu olacaksa hem gelişecek hem de test edilecek olmalı. ama bu nokta da akıllı olmamız gerek. ahmet'in yanına yarışamayacağı bir başka gomis'i şimdi alırsak ahmet'i kaybederiz.
işte alelacele transfer yapmaktansa, güzel planlarla takımlar kuralım.