8962
keşke transfer konusunda bu kadar vizyonsuz olmasaydı ve elindeki oyunculara böylesine güvenmeseydi. bir de konuşmasaydı tabi.
geri gelsin dediğim filan yok ama kendisinin döneminde ki gibi hucüm ettiğimiz başka bir dönem hatırlamıyorum. ortalama gol sayısında terim ve gerets'in takımlarını bile geride bırakmıştı (sakın balçova demeyin mancini'de tokatla oynadı, ft 1461 trabzona elendi) hatta arena da 2-1 kaybettiğimiz osmanlı maçında %68 topla oynamanın yanında 27 şut, 35 orta ile bitirmiştik maçı. istediğimiz zaman pozisyon buluyorduk. şl'de benficaya karşı bile... yeter ki rakip kendi sahasına gömülsün.
ama öylesine vizyonsuzdu ki ulan ben zaten deli pozisyona giriyorum, defans çizgisini 50 metreye çıkarmışım, takımın boyu 30 metre olmuş. şu takıma 1 tane temposu yüksek kanat oyuncusuyla, (aslında aldırdı ama fax!) bir 8 numara aldırıp böylesine kırılgan bir takımla oynamayım, orta saha her top kaptırdığında kontra atak yemiş gibi diye düşünemedi.
ama işin dramatik yanı sonunu getiren şey bunlar değildi. yağlı surat dursun'un karizmasını çizdi... ondan kalemi kırıldı. vay be ulan bu takımı bir tek biz mi düşünüyoruz ?
gönderilmesine en çok üzüldüğüm yan ise şudur; şl zaten gitmişti atl depaslamanında 3 puanla mümkün değil dönemezdik (hea tabi deniz gibi 10 stoperle de çıkmazdı o maça)
içerde astanayı rahat yenerdik ve kupa 2'de lazio'yu elerdik. lazio ondan sonra sparta prag ile eşleşti ve onlara elendi. hamzanın takımı o turun en zayıf halkası sparta prag'ı da elerdi. bedavadan çeyrek finalden olduk...
geri gelsin dediğim filan yok ama kendisinin döneminde ki gibi hucüm ettiğimiz başka bir dönem hatırlamıyorum. ortalama gol sayısında terim ve gerets'in takımlarını bile geride bırakmıştı (sakın balçova demeyin mancini'de tokatla oynadı, ft 1461 trabzona elendi) hatta arena da 2-1 kaybettiğimiz osmanlı maçında %68 topla oynamanın yanında 27 şut, 35 orta ile bitirmiştik maçı. istediğimiz zaman pozisyon buluyorduk. şl'de benficaya karşı bile... yeter ki rakip kendi sahasına gömülsün.
ama öylesine vizyonsuzdu ki ulan ben zaten deli pozisyona giriyorum, defans çizgisini 50 metreye çıkarmışım, takımın boyu 30 metre olmuş. şu takıma 1 tane temposu yüksek kanat oyuncusuyla, (aslında aldırdı ama fax!) bir 8 numara aldırıp böylesine kırılgan bir takımla oynamayım, orta saha her top kaptırdığında kontra atak yemiş gibi diye düşünemedi.
ama işin dramatik yanı sonunu getiren şey bunlar değildi. yağlı surat dursun'un karizmasını çizdi... ondan kalemi kırıldı. vay be ulan bu takımı bir tek biz mi düşünüyoruz ?
gönderilmesine en çok üzüldüğüm yan ise şudur; şl zaten gitmişti atl depaslamanında 3 puanla mümkün değil dönemezdik (hea tabi deniz gibi 10 stoperle de çıkmazdı o maça)
içerde astanayı rahat yenerdik ve kupa 2'de lazio'yu elerdik. lazio ondan sonra sparta prag ile eşleşti ve onlara elendi. hamzanın takımı o turun en zayıf halkası sparta prag'ı da elerdi. bedavadan çeyrek finalden olduk...
