5131
29. yaşımın ilk dakikalarindayim ve geçmiş 29 yıla baktığımda hayatımın en mutlu günlerinin içinde hep galatasaray vardır.
galatasarayın kuruluş amacını bir yere koyalım. baktığınızda bu galatasarayın sahibi ülkenin en iyi okullarından birinin eski öğrencileri olarak gözükmekde. geçmişteki takım rekabetlerine baktığınızda galatasaray, metin oktay dönemine kadar ülkenin pekte popüler bir takımı değildi. galatasarayı galatasaray yapan ve şuan baktığınızda ülkenin en fazla taraftarı olarak gözüken galatasarayı bu günlere getiren tartışmasız metin oktaydır. şimdi bir düşünelim metin oktay olmasaydı 2017 de galatasaray nasıl bir takım olurdu. ben size söyleyeyim. istabul erkek lisesinin takımı olan istanbulspor gibi bir takım olurdu. yani taraftarı olmayan ve 1-2 sponsor ile ayakta kalmaya çalışan bir takım. evet belki biraz abartmış gibi görünebilirim ancak galatasaray taraftar topluluğunun %99.999luk bir kısmını oluşturan "galatasarayı karşılıksız seven" insanlar sadece galatasaray yenildiğinde içten ağlayan insanlardır. bunu fenerbahçe şampiyon olduğunda galatasaray lisesinin arkasındaki evlere asılan dev fenerbahçe bayrağına bakarak görebilirsiniz. yani burada galatasaray kimsenin kavgası değil, sadece yükselmek ya da kolay yoldan para kazanmak için kullandığı bir araç.
gelelim günümüzdeki galatasaraya. günümüzde stadyum yönetiminden tutunda 5 para etmez galatasaray tvsine kadar kimse galatasaray için birşey yapmıyor. son oynanan ve uzun yıllar sonra fenerbahçe seyircisine açılan maçta içeri galatasaray stad müdürünün kapıda karşılayarak biletsiz aldığı fenerbahçe taraftarlarını örnek verelim. galatasaray için çalışan bir insan sizce buna izin verir mi ? yalansa yalan desin ve çıksın konuşsun ve bunun bir dedikodu olduğunu söylesin. aksi takdirde bu konu araştırılsın.
galatasaray tarihinin en iyi başkanı olan ünal aysal ı, galatasaray adı ile ön plana çıkıyor diye el çektiren bir galatasaray topluluğu var. bu topluluk galatasaray cemiyetinde yer içer, hesap ödemez ve hatta galatasaray için bir kuruş harcamaz. ama klüp başkanının kim olacağına bunlar karar verir ve bizim gibi tüm varlığını maddi manevi galatasaraya yatıran insanları yok sayar. işin aslına baktığınızda bu vurdumduymaz ve galatasarayı hunharca paylaşan insanları gördükçe galatasaray için kendimizi boşuna parçalıyoruz. galatasarayın belkide tarihindeki en hırslı futbolcusu, kendini galatasaray için parçalayan felipe melo yu sırf basındaki baskı yüzünden satabilen vasıfsız bir insan tarafından yönetiliyor galatasaray. ligde kendi evinde 2 flaş galibiyet aldı diye galatasarayın başına getirilen igor tudor un, galatasaray futbol tarihinin en iyi 10 futbolcusundan biri olan wesley sneijder i göndermesini unutmamak gerek.
tüm galatasaray taraftarlarına çağrımdır.
eğer gerçekten bir galatasarayı tekrardan yaşamak istiyorsak, yumruğumuzu dahada fazla sıkarak galatasaray için büyük bir kavga vermemizin zamanı gelmiştir.
galatasaray adasını hurdalığa çevirenlerden,
rivayı peşkeş çekip parayı babasının parası gibi harcayanlardan
galatasaray basketbol takımını sahipsiz bırakanlardan
türk telekom arenadaki taraftar yollarını iyileştirmeyenlerden taraftara eziyet çektirenlerden, hatta stad yolunu ısrarla cendere yoluna bağlamayanlardan
başarısız bir başkanı tekrar başkan seçenlerden
galatasaray komisyoncularından
"yönetim istifa" diye bağıran taraftarı tekme tokat dövenlerden
kısacası galatasarayı yarıştan koparan sözde galatasaraylılardan hesap sorma vakti gelmiştir.
galatasarayın kuruluş amacını bir yere koyalım. baktığınızda bu galatasarayın sahibi ülkenin en iyi okullarından birinin eski öğrencileri olarak gözükmekde. geçmişteki takım rekabetlerine baktığınızda galatasaray, metin oktay dönemine kadar ülkenin pekte popüler bir takımı değildi. galatasarayı galatasaray yapan ve şuan baktığınızda ülkenin en fazla taraftarı olarak gözüken galatasarayı bu günlere getiren tartışmasız metin oktaydır. şimdi bir düşünelim metin oktay olmasaydı 2017 de galatasaray nasıl bir takım olurdu. ben size söyleyeyim. istabul erkek lisesinin takımı olan istanbulspor gibi bir takım olurdu. yani taraftarı olmayan ve 1-2 sponsor ile ayakta kalmaya çalışan bir takım. evet belki biraz abartmış gibi görünebilirim ancak galatasaray taraftar topluluğunun %99.999luk bir kısmını oluşturan "galatasarayı karşılıksız seven" insanlar sadece galatasaray yenildiğinde içten ağlayan insanlardır. bunu fenerbahçe şampiyon olduğunda galatasaray lisesinin arkasındaki evlere asılan dev fenerbahçe bayrağına bakarak görebilirsiniz. yani burada galatasaray kimsenin kavgası değil, sadece yükselmek ya da kolay yoldan para kazanmak için kullandığı bir araç.
gelelim günümüzdeki galatasaraya. günümüzde stadyum yönetiminden tutunda 5 para etmez galatasaray tvsine kadar kimse galatasaray için birşey yapmıyor. son oynanan ve uzun yıllar sonra fenerbahçe seyircisine açılan maçta içeri galatasaray stad müdürünün kapıda karşılayarak biletsiz aldığı fenerbahçe taraftarlarını örnek verelim. galatasaray için çalışan bir insan sizce buna izin verir mi ? yalansa yalan desin ve çıksın konuşsun ve bunun bir dedikodu olduğunu söylesin. aksi takdirde bu konu araştırılsın.
galatasaray tarihinin en iyi başkanı olan ünal aysal ı, galatasaray adı ile ön plana çıkıyor diye el çektiren bir galatasaray topluluğu var. bu topluluk galatasaray cemiyetinde yer içer, hesap ödemez ve hatta galatasaray için bir kuruş harcamaz. ama klüp başkanının kim olacağına bunlar karar verir ve bizim gibi tüm varlığını maddi manevi galatasaraya yatıran insanları yok sayar. işin aslına baktığınızda bu vurdumduymaz ve galatasarayı hunharca paylaşan insanları gördükçe galatasaray için kendimizi boşuna parçalıyoruz. galatasarayın belkide tarihindeki en hırslı futbolcusu, kendini galatasaray için parçalayan felipe melo yu sırf basındaki baskı yüzünden satabilen vasıfsız bir insan tarafından yönetiliyor galatasaray. ligde kendi evinde 2 flaş galibiyet aldı diye galatasarayın başına getirilen igor tudor un, galatasaray futbol tarihinin en iyi 10 futbolcusundan biri olan wesley sneijder i göndermesini unutmamak gerek.
tüm galatasaray taraftarlarına çağrımdır.
eğer gerçekten bir galatasarayı tekrardan yaşamak istiyorsak, yumruğumuzu dahada fazla sıkarak galatasaray için büyük bir kavga vermemizin zamanı gelmiştir.
galatasaray adasını hurdalığa çevirenlerden,
rivayı peşkeş çekip parayı babasının parası gibi harcayanlardan
galatasaray basketbol takımını sahipsiz bırakanlardan
türk telekom arenadaki taraftar yollarını iyileştirmeyenlerden taraftara eziyet çektirenlerden, hatta stad yolunu ısrarla cendere yoluna bağlamayanlardan
başarısız bir başkanı tekrar başkan seçenlerden
galatasaray komisyoncularından
"yönetim istifa" diye bağıran taraftarı tekme tokat dövenlerden
kısacası galatasarayı yarıştan koparan sözde galatasaraylılardan hesap sorma vakti gelmiştir.