11244
"form geçici, klas kalıcıdır" deyiminin vücut bulmuş hali. son üç senedir, sahada içinde bulunduğu hiçbir aksiyonun taraftarı heyecanlandırmadığı bir 8 numaradan bahsediyoruz. aramızdan herhangi biri, yaptığı işte hafif tökezlese, en basitinden köşeye çekilip medeni bir şekilde "hali, hatrı" sorulur. selçuk inan olmak öyle acayip bir şey ki, bu arkadaşa kulüp içinden herhangi bir idareci çıkıp "kendine çeki düzen ver" diyemiyor. resmen yaptığı işin herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta. selçuk inan olmak ne menem bir şey olmak görün ey ahali. kötü oynamak hakkınız, iyi oynamak ise lütfunuz oluyor. halbuki severdik kendisini, hem de kendi çabası ile sevdirmişti. şimdi de kendi elleriyle yok ediyor bütün galatasaray kariyerini. bu taraftar "bam" diye bir üçlüden sonra senin yağ gibi akan futbolunla kendine geldi, tekrardan futbolu sevdi. ama bu sadece 1.5 sezon sürdü. 2013 şubat ayından beri performans olarak yoksun be arkadaş, kendinde mi görmüyorsun bunu? insan yeri geldiği zaman ayrılmayı da bilmeli. "yapamıyorum, şartlar uygun değil" dersin, emin ol arkandan hayır duası ederiz. ama bu kötürüm futbolunla her dakika ah alıyorsun. değmez yahu, değmez..
