259
maçın benim için özeti: (bkz: allah belanızı versin)
kuralar çekildiği zaman kimse galatasaray'ın östersunds'u beşleyip göndereceğini düşünmüyordu elbette. hiç olmazsa iskandinav disiplinine sahip bu takımın bizim döküntüler sürüsünü zorlayacağını hepimiz biliyorduk. ama bu akşam sahada olan güruha takım demeye dilim varmıyor benim kimse kusura bakmasın. bu ne lan?
carole saç baş yoldurdu hepimiz gördük. peki bu denli skandala rağmen tarık girseydi kim itiraz edebilirdi? donk için dünyanın lafı söyleniyor günlerdir, katılıyorum ama bu maçta selçuk veya tolga yerine oynasaydı çok mu fark ederdi? sinan ve yasin efendiler toplam kaç kere buluştu topla bu maçta? ne fayda verdiler takıma? şimdi o iki muhterem utanmadan bu performanslarının üzerine zam isteyecek değil mi? siktirin gidin lan. sezon sonlarında ortaya çıkıp üç gol atınca havalara giren sinan ve zeka fukarası yasin yatsın kalksın şu takımda oynayabildiği için şükürler etsin.
sana gelince lan kaptan bozuntusu. sende hiç mi utanma yok lan? yüzlü yüzlü çıkıp röportaj veriyordun gazetelere 'kafam çok rahat, şöyle iyiyim böyle güzelim' diye. nerdesin lan sen? bu ne biçim futbol arkadaşım? sen o milyon euroları yan pas yapmak için mi alıyorsun? sen bu kadar adamdan küfür yemekten zevk mi alıyorsun?
6 kişinin arasına giren rakip futbolcuyu önce düşüren sonra da sarı kart gören ciğersiz tolga ve garry efendiye de değinirdim ama asıl muhataplar aşağıda:
eveeet tudor efendi, büyük kondisyoner, kırbaçlı adam. bu mu lan senin sistemin? lan kim kime pas atacağını bilmiyor, takımın geriye düşmüş ve sen ikinci forveti oyuna almaktan aciz bir adamsın. bu futbola mı uymuyor sneijder? sen böyle mi ayağa kaldıracaksın bu takımı? rezalete bak arkadaş yahu..
veeeee son olarak yağlı surat: bak beyim, yol yakınken git otellerinin başına dön. galatasaray senin altından kalkabileceğin yapıda bir kulüp değil. madem sosyal medyayı takip ediyorsun bunu da bir zahmet oku. sen bu kulübe başkan olamazsın! iki-üç transfer yaptın diye geçmişteki rezaletleri unutturamazsın. geçen sezon takımda iş yapan bruma ve podolski'yi sattın, şimdi gözünü sneijder'e diktin ya hani hacım. bu portakalı sana yedirmezler haberin olsun. kasıla kasıla gezerken yine yerin dibine geçtiniz bugün. yazıklar olsun!
umarım bir mucize olur ve bir şeyler toparlanır. yoksa hem ikinci trömsö faciası, hem de başlamadan bitecek bir sezon daha bizi bekliyor demektir.
kuralar çekildiği zaman kimse galatasaray'ın östersunds'u beşleyip göndereceğini düşünmüyordu elbette. hiç olmazsa iskandinav disiplinine sahip bu takımın bizim döküntüler sürüsünü zorlayacağını hepimiz biliyorduk. ama bu akşam sahada olan güruha takım demeye dilim varmıyor benim kimse kusura bakmasın. bu ne lan?
carole saç baş yoldurdu hepimiz gördük. peki bu denli skandala rağmen tarık girseydi kim itiraz edebilirdi? donk için dünyanın lafı söyleniyor günlerdir, katılıyorum ama bu maçta selçuk veya tolga yerine oynasaydı çok mu fark ederdi? sinan ve yasin efendiler toplam kaç kere buluştu topla bu maçta? ne fayda verdiler takıma? şimdi o iki muhterem utanmadan bu performanslarının üzerine zam isteyecek değil mi? siktirin gidin lan. sezon sonlarında ortaya çıkıp üç gol atınca havalara giren sinan ve zeka fukarası yasin yatsın kalksın şu takımda oynayabildiği için şükürler etsin.
sana gelince lan kaptan bozuntusu. sende hiç mi utanma yok lan? yüzlü yüzlü çıkıp röportaj veriyordun gazetelere 'kafam çok rahat, şöyle iyiyim böyle güzelim' diye. nerdesin lan sen? bu ne biçim futbol arkadaşım? sen o milyon euroları yan pas yapmak için mi alıyorsun? sen bu kadar adamdan küfür yemekten zevk mi alıyorsun?
6 kişinin arasına giren rakip futbolcuyu önce düşüren sonra da sarı kart gören ciğersiz tolga ve garry efendiye de değinirdim ama asıl muhataplar aşağıda:
eveeet tudor efendi, büyük kondisyoner, kırbaçlı adam. bu mu lan senin sistemin? lan kim kime pas atacağını bilmiyor, takımın geriye düşmüş ve sen ikinci forveti oyuna almaktan aciz bir adamsın. bu futbola mı uymuyor sneijder? sen böyle mi ayağa kaldıracaksın bu takımı? rezalete bak arkadaş yahu..
veeeee son olarak yağlı surat: bak beyim, yol yakınken git otellerinin başına dön. galatasaray senin altından kalkabileceğin yapıda bir kulüp değil. madem sosyal medyayı takip ediyorsun bunu da bir zahmet oku. sen bu kulübe başkan olamazsın! iki-üç transfer yaptın diye geçmişteki rezaletleri unutturamazsın. geçen sezon takımda iş yapan bruma ve podolski'yi sattın, şimdi gözünü sneijder'e diktin ya hani hacım. bu portakalı sana yedirmezler haberin olsun. kasıla kasıla gezerken yine yerin dibine geçtiniz bugün. yazıklar olsun!
umarım bir mucize olur ve bir şeyler toparlanır. yoksa hem ikinci trömsö faciası, hem de başlamadan bitecek bir sezon daha bizi bekliyor demektir.