414
mevzu durusulsun diye bekledim, şimdi tam zamanı yazmanın.
çok yakından tanıyanları tanıyorum, hemde yıllardır dürüstlüklerinden zerre kadar şüphe duymadığım kişiler. ne kadar yakın sormayın şimdi.. yakın kadar yakın.
birincisi bu adam senin benim gibi bir adam. düz yani.. diline geleni söyler.. parayla tutulamayacak adamlar vardır, sizin gibi, benim gibi yani. aha bu adam böyle bir adam. yani kim olursa olsun, x bir kişi çıkıp "ya uğurcuğum, al sen şu zarfı, şu kişi için şunları şunları söyle hele" diyemez. o yüzdendir ki yıllardır genç yaşına rağmen hepimiz tarafından sevildi, sayıldı. bir noktaya geldi dişiyle, tırnağıyla olduğu kadar dürüstlüğüyle. önce bu bilinsin.
sneijder benim de hassas noktam. galatasaray taraftarının çok büyük bir kısmının olduğu gibi.. yeri çok özel. bakın mesela muslera'ya toz kondurmayız, canımız ciğerimizdir, en iyimizdir muslera ama içten içe sneijder'in her zaman bir numaradır.. çok özeldir çünkü.. terim'in onu oyuna aldığı ilk maçı hatırlayın, çağırılıp kenarda değişikliği beklerken hepimizin heyecandan elleri titriyordu. öyle seviyoruz vicdansızı.. öyle özel bir yere sahip en az %95'imiz için (saydım!) o yüzden hassas noktamız bizim, hepimizin.
yazdıklarında haklı mıydı? çoğunlukla. twitter'da ya da whatsapp arkadaş gruplarında bu sezon 1-2 maçta ellerim titreye titreye "sneijder oyundan alınmalı" yazdım. sneijder'i deli gibi seven onlarca kişinin bu sezon sneijder'i eleştirdiğine tanık oldum, hepimiz olduk, çünkü o eleştirileri hepimiz bu sezon yaptık. utana sıkıla yaptık, konduramadık ama yaptık. eleştirdik biz sneijder'i bu sene.. kötüydü çünkü, alıştığımız wes değildi. kötünün iyisiydi ama alıştığımız, güvendiğimiz wes değildi. bu sene öyle rezil bir seneydi ki wes bile kötüydü.. önce bunu kabul edelim.
peki uğur hangi konuda hatalıydı? zamanlama. yani zaten yıllardır sneijder'in takım içinde sıkıntısının olduğu biliyoruz, üzerine bir de takımın daha büyük eksikleri varken çuvalla para döküp, sneijder'i yollayıp yerine belhanda gibi birçok anlamda soru işareti taşıyan topçunun alınma ihtimaline hepimiz delirdik. ancak, kalkıp "vay efendim selçuk'u eleştirmiyor" demek çok büyük haksızlık. wes için bu yazdıklarını bu adam 1 ay önce yapsaydı çok büyük bir kısım "adam haklı" diyecekti, ben dahil. hala diyorum ama zamanlama hatası oldu.
gelelim uğur'a.. bu sözleri x bir spor yazarı söylese "aman sallayın yahu" diyecekti galatasaray taraftarı. o yüzden yukarıda saydığım nedenlerden dolayı bir tepki oluştu. hatanın adı "zamanlama" dahi olsa yapılan eleştirilerin büyük çoğunluğu "hayır uğur, al bak bunlar istatistikler, öyle değil böyle" diyenler vardı, hatta çoğunluktaydı. ancak ne sen bize küs, ne de biz sana küselim. sen yaz, söyle biz dinleyelim.
velhasıl; farklı açılardan bakabiliriz, yanlış değerlendirebiliriz ancak asla kötü niyetli olmadığından adımız kadar eminiz.
çok yakından tanıyanları tanıyorum, hemde yıllardır dürüstlüklerinden zerre kadar şüphe duymadığım kişiler. ne kadar yakın sormayın şimdi.. yakın kadar yakın.
birincisi bu adam senin benim gibi bir adam. düz yani.. diline geleni söyler.. parayla tutulamayacak adamlar vardır, sizin gibi, benim gibi yani. aha bu adam böyle bir adam. yani kim olursa olsun, x bir kişi çıkıp "ya uğurcuğum, al sen şu zarfı, şu kişi için şunları şunları söyle hele" diyemez. o yüzdendir ki yıllardır genç yaşına rağmen hepimiz tarafından sevildi, sayıldı. bir noktaya geldi dişiyle, tırnağıyla olduğu kadar dürüstlüğüyle. önce bu bilinsin.
sneijder benim de hassas noktam. galatasaray taraftarının çok büyük bir kısmının olduğu gibi.. yeri çok özel. bakın mesela muslera'ya toz kondurmayız, canımız ciğerimizdir, en iyimizdir muslera ama içten içe sneijder'in her zaman bir numaradır.. çok özeldir çünkü.. terim'in onu oyuna aldığı ilk maçı hatırlayın, çağırılıp kenarda değişikliği beklerken hepimizin heyecandan elleri titriyordu. öyle seviyoruz vicdansızı.. öyle özel bir yere sahip en az %95'imiz için (saydım!) o yüzden hassas noktamız bizim, hepimizin.
yazdıklarında haklı mıydı? çoğunlukla. twitter'da ya da whatsapp arkadaş gruplarında bu sezon 1-2 maçta ellerim titreye titreye "sneijder oyundan alınmalı" yazdım. sneijder'i deli gibi seven onlarca kişinin bu sezon sneijder'i eleştirdiğine tanık oldum, hepimiz olduk, çünkü o eleştirileri hepimiz bu sezon yaptık. utana sıkıla yaptık, konduramadık ama yaptık. eleştirdik biz sneijder'i bu sene.. kötüydü çünkü, alıştığımız wes değildi. kötünün iyisiydi ama alıştığımız, güvendiğimiz wes değildi. bu sene öyle rezil bir seneydi ki wes bile kötüydü.. önce bunu kabul edelim.
peki uğur hangi konuda hatalıydı? zamanlama. yani zaten yıllardır sneijder'in takım içinde sıkıntısının olduğu biliyoruz, üzerine bir de takımın daha büyük eksikleri varken çuvalla para döküp, sneijder'i yollayıp yerine belhanda gibi birçok anlamda soru işareti taşıyan topçunun alınma ihtimaline hepimiz delirdik. ancak, kalkıp "vay efendim selçuk'u eleştirmiyor" demek çok büyük haksızlık. wes için bu yazdıklarını bu adam 1 ay önce yapsaydı çok büyük bir kısım "adam haklı" diyecekti, ben dahil. hala diyorum ama zamanlama hatası oldu.
gelelim uğur'a.. bu sözleri x bir spor yazarı söylese "aman sallayın yahu" diyecekti galatasaray taraftarı. o yüzden yukarıda saydığım nedenlerden dolayı bir tepki oluştu. hatanın adı "zamanlama" dahi olsa yapılan eleştirilerin büyük çoğunluğu "hayır uğur, al bak bunlar istatistikler, öyle değil böyle" diyenler vardı, hatta çoğunluktaydı. ancak ne sen bize küs, ne de biz sana küselim. sen yaz, söyle biz dinleyelim.
velhasıl; farklı açılardan bakabiliriz, yanlış değerlendirebiliriz ancak asla kötü niyetli olmadığından adımız kadar eminiz.