3581
http://www.cnnturk.com/...mir-marsi-aciklamasi
gerçekten insanları salak yerine koymaya çalışan, kibirli, adamlık dersleri veren insanlardan gına geldi. bu başlığa aynı günde iki kere yazmak istemezdim. ama şu açıklamalar üzerinden biraz değerlendirme yapmam hasıl oldu, bünyede karşı konulamaz bir istek oluşturuyor zira.
"24 ocak'ta evet-hayır mevzusunda arda'yı cebe koydular. siyasi konudan beni de bitirdiler, arda onun bedelini ödüyor. arda'nın durumu, bir, siyasi, bu tartışmasız. bunu federasyon başkanı ve futbol direktörü görmeli. cumhurbaşkanı da görmeli."
siyasi konudan bitirmişler bu şahsı. ben artık şu mağdur edebiyatından iğreniyorum dostlar. hele hele yüzde 50 üstünde oy alan, bütün yapıyı elinde tutan bir partiyi ve başkanını destekleyerek nasıl mağdur olunuyor, inanın aklım almıyor. küfür ediyorlarmış... sen küfre karşısın değil mi sayın dilmen? o halde arda'nın durumu siyasidir ne demek? adam dövmüş bu insan. küfürler saça saça. yaptığı yanlıştır diyor bir kaç gün sonra... e peki yaptığı yanlış da arda'nın olayı nasıl siyasi oluyor? yoksa sen zaten her ispanya ziyaretinde el ense çektiğin bir adama "kıyakçılık" yapmayacak mıydın?
"barıştan zarar gelmez. bu ülkenin bin tane sorunu var. barışacaklar. barış zamanı."
en kıyak iş de bu. kankan arda'ya laf kondurmamak ve dayak atan adamı da körü körüne desteklememek için, tek çıkar yol bu. barışın siz kardeşsiniz. ehe... adam ana avrat soy sop dalıyor birine. barışsınlar diyorsun. ne şiş yansın, ne kebap.
"cumhurbaşkanımız siyaset yaptığı sürece her türlü yanındayım, istedikleri kadar küfür etsinler. kimse benim atatürk sevgimi tartışamaz. babam selanikli benim"
keşke benim babam da kasımpaşalı olaydı. o zaman cumhurbaşkanımıza türlü laflar edip, "kimse benim rte sevgimi sorgulayamaz. babam kasımpaşalı benim!" derdim.
asıl mesele atatürk sevgisi falan da değil. atatürk'ü sevmek zorunda da değil kimse. olaya buralardan bakanlar zaten yanılıyor. mesele cumhurreis sevgisi de değil. zaten senin yanında olmana da gerek yok. bu kibirdir zaten. sen olmasan da o adam cumhurbaşkanı. mesele amaçlar... cumhurreis yüzde 30 civarı oy alırken bu kadar kasımpaşa'lı eli maşalı değildin sanki? mutlak hakim güç olmadan bunları "özgürce" açıklayacak kabiliyete de sahip değildin. ne oldu da değişti? "vallahi de tillahi de billahi de tff başkan adayı olmayacağım." yerim sağlam olsun, güce dayanayım da gücüm olsun bu bana yeter...
durum budur. rte dar ağacında da olsa son sözümüz reis! midir? ya da bir başka açı...
illa bir saf mı tutmak gerekir? yanlışa yanlış, göte göt demek zor mudur?
arda'yı kıyasıya eleştirmek, hatalıdır demek...
aykut fenere ilk geldiğinde, yaptığı hataları söylemeyip, bir yabancı antrenörü çatır çutur gömmek midir?
doğru nedir sayın dilmen...
boyun eğerek yaşayıp, habire kılıf bulmak mıdır?
ne şiş yansın, ne kebap tamam da... biber yandı, domates yandı, mangal yandı, ev yandı ulan ev yandı.
neyse ispanya'da bir evin var nasılsa...
görüşme-mek dileğiyle sayın dilmen. artık sıkıldım bütün kibrinizden, yüzsüzlüğünüzden, insanları salak yerine koymanızdan.
gerçekten insanları salak yerine koymaya çalışan, kibirli, adamlık dersleri veren insanlardan gına geldi. bu başlığa aynı günde iki kere yazmak istemezdim. ama şu açıklamalar üzerinden biraz değerlendirme yapmam hasıl oldu, bünyede karşı konulamaz bir istek oluşturuyor zira.
"24 ocak'ta evet-hayır mevzusunda arda'yı cebe koydular. siyasi konudan beni de bitirdiler, arda onun bedelini ödüyor. arda'nın durumu, bir, siyasi, bu tartışmasız. bunu federasyon başkanı ve futbol direktörü görmeli. cumhurbaşkanı da görmeli."
siyasi konudan bitirmişler bu şahsı. ben artık şu mağdur edebiyatından iğreniyorum dostlar. hele hele yüzde 50 üstünde oy alan, bütün yapıyı elinde tutan bir partiyi ve başkanını destekleyerek nasıl mağdur olunuyor, inanın aklım almıyor. küfür ediyorlarmış... sen küfre karşısın değil mi sayın dilmen? o halde arda'nın durumu siyasidir ne demek? adam dövmüş bu insan. küfürler saça saça. yaptığı yanlıştır diyor bir kaç gün sonra... e peki yaptığı yanlış da arda'nın olayı nasıl siyasi oluyor? yoksa sen zaten her ispanya ziyaretinde el ense çektiğin bir adama "kıyakçılık" yapmayacak mıydın?
"barıştan zarar gelmez. bu ülkenin bin tane sorunu var. barışacaklar. barış zamanı."
en kıyak iş de bu. kankan arda'ya laf kondurmamak ve dayak atan adamı da körü körüne desteklememek için, tek çıkar yol bu. barışın siz kardeşsiniz. ehe... adam ana avrat soy sop dalıyor birine. barışsınlar diyorsun. ne şiş yansın, ne kebap.
"cumhurbaşkanımız siyaset yaptığı sürece her türlü yanındayım, istedikleri kadar küfür etsinler. kimse benim atatürk sevgimi tartışamaz. babam selanikli benim"
keşke benim babam da kasımpaşalı olaydı. o zaman cumhurbaşkanımıza türlü laflar edip, "kimse benim rte sevgimi sorgulayamaz. babam kasımpaşalı benim!" derdim.
asıl mesele atatürk sevgisi falan da değil. atatürk'ü sevmek zorunda da değil kimse. olaya buralardan bakanlar zaten yanılıyor. mesele cumhurreis sevgisi de değil. zaten senin yanında olmana da gerek yok. bu kibirdir zaten. sen olmasan da o adam cumhurbaşkanı. mesele amaçlar... cumhurreis yüzde 30 civarı oy alırken bu kadar kasımpaşa'lı eli maşalı değildin sanki? mutlak hakim güç olmadan bunları "özgürce" açıklayacak kabiliyete de sahip değildin. ne oldu da değişti? "vallahi de tillahi de billahi de tff başkan adayı olmayacağım." yerim sağlam olsun, güce dayanayım da gücüm olsun bu bana yeter...
durum budur. rte dar ağacında da olsa son sözümüz reis! midir? ya da bir başka açı...
illa bir saf mı tutmak gerekir? yanlışa yanlış, göte göt demek zor mudur?
arda'yı kıyasıya eleştirmek, hatalıdır demek...
aykut fenere ilk geldiğinde, yaptığı hataları söylemeyip, bir yabancı antrenörü çatır çutur gömmek midir?
doğru nedir sayın dilmen...
boyun eğerek yaşayıp, habire kılıf bulmak mıdır?
ne şiş yansın, ne kebap tamam da... biber yandı, domates yandı, mangal yandı, ev yandı ulan ev yandı.
neyse ispanya'da bir evin var nasılsa...
görüşme-mek dileğiyle sayın dilmen. artık sıkıldım bütün kibrinizden, yüzsüzlüğünüzden, insanları salak yerine koymanızdan.
