2
rahmetli alpaslan abi'nin hakkında çok güzel bir yazı kaleme aldığı kişidir. gerçekleri okumak için, buyrun:
--- alıntı ---
eski galatasaray asbaşkanlarindan avukat haluk uğur sordu: "bilir misin fenerbahçe niçin kurucusunun adını hiçbir tesisine vermez, özellikle de o çok gurur duyduğu stadına..." diğer bir sorusu ise "nasıl olur da, hemen hemen her fenerbahçeli galatasaray'ın kurucusu ali sami yen'i bilir de, nedense fenerbahçe'nin kurucusunun kim olduğunu bilen bir galatasaray'lı bulmak bir yana, bir fenerbahçe'li bile bulmakta zorluk çekersiniz." haluk uğur'a göre fenerbahçe bile bile kendi tarihini tahrif etmiş bir kulüptür. bunun sebebi ise, bir galatasaray liseli'nin gerçek kurucuları olmasıdır.
avukat uğur bu hikayeyi rahmetli ali sami yen'in kendi ağzından bir galatasaray kongresinde dinlemiş.
o dönemler galatasaray lisesi'nde öğrenci olan ve galatasaray takımında oynayan galip ismindeki oyuncu, ali sami yen'e galatasaray'a rakip olacak bir türk takımı daha olsa ne kadar iyi olacağını ifade eder. rahmetli başkanımız da "galip, sen niçin buna ön ayak olmuyorsun?"der ve takımdan ayrılmasına izin verir. fenerbahçe'nin kurulmasına destek verir.
bu destekle fenerbahçe galip bey öncülüğünde, karşı tarafta kuşdili'nde "sütçü bulgar"ın kulübesi tabir edilen mekanda kurulur. bir rivayete göre de fenerbahçe'nin sarı lacivertli formasi, galatasaray'ın uğursuz olduğu gerekçesiyle bir daha giymediği sadece bir kere giyilmiş sarı lacivertli formalardır. galip bey'den fenerbahçe sitelerinin tarihçe bölümlerinde kurucu olarak bahsedilmiyor. fakat aynı galip (kulaksızoğlu), fenerbahçe resmi sitesinde 1911'de fenerbahçe başkanı olarak görülüyor.
bu konu burada bitmiyor. galatasaray'ın ilk yurtdışı maçında macaristan'da galatasaray takımında oynayan bir galip bey var. türk futbolu yurtdışına ilk kez 1911 eylül ayında çıktı. ve bir türk takımı, avrupa sahalarında ilk maçını 11 eylül 1911 günü, macaristan'ın kolojvar kentinde, bu kentin adını taşıyan kolojvar takımıyla yaptı. bu türk takımı galatasaray idi. ahmet robenson, neşet ismet, cevat, hasan, bekir bircan-dalaklı hüseyin, idiris, celal (şehit), galip kulaksızoğlu!!!!, emin bülent serdaroğlu'ndan kurulu galatasaray, türk futbolunun yurtdışındaki bu ilk maçında macar kolojvar'a 5-1 yenildi.
fenerbahçe tarihinden utanıyor mu?
kurucu başkanları olduğunu iddia ettikleri nurizade ziya songülen'i bir kere kabri başında andıklarını duymuş yada görmüş olan var mı?
bir tesiste bu muhterem zat'ın adını gören var mı peki?
bu kadar vefasızlık olur mu? yoksa gerçek kurucuları başkası mı?
ali sami yen'in belirttiği gibi bu kişi galatasaray forması için ter akıtmış galip kulaksızoğlu olabilir mi?
bundan utandıkları için mi bu konunun üzerinde fazla durmaz fenerbahçe?
sakın kimse bu gerçekleri yazıyoruz diye bize kızmasın. biz tarihin yalancısıyız!
alpaslan dikmen
--- alıntı ---
--- alıntı ---
eski galatasaray asbaşkanlarindan avukat haluk uğur sordu: "bilir misin fenerbahçe niçin kurucusunun adını hiçbir tesisine vermez, özellikle de o çok gurur duyduğu stadına..." diğer bir sorusu ise "nasıl olur da, hemen hemen her fenerbahçeli galatasaray'ın kurucusu ali sami yen'i bilir de, nedense fenerbahçe'nin kurucusunun kim olduğunu bilen bir galatasaray'lı bulmak bir yana, bir fenerbahçe'li bile bulmakta zorluk çekersiniz." haluk uğur'a göre fenerbahçe bile bile kendi tarihini tahrif etmiş bir kulüptür. bunun sebebi ise, bir galatasaray liseli'nin gerçek kurucuları olmasıdır.
avukat uğur bu hikayeyi rahmetli ali sami yen'in kendi ağzından bir galatasaray kongresinde dinlemiş.
o dönemler galatasaray lisesi'nde öğrenci olan ve galatasaray takımında oynayan galip ismindeki oyuncu, ali sami yen'e galatasaray'a rakip olacak bir türk takımı daha olsa ne kadar iyi olacağını ifade eder. rahmetli başkanımız da "galip, sen niçin buna ön ayak olmuyorsun?"der ve takımdan ayrılmasına izin verir. fenerbahçe'nin kurulmasına destek verir.
bu destekle fenerbahçe galip bey öncülüğünde, karşı tarafta kuşdili'nde "sütçü bulgar"ın kulübesi tabir edilen mekanda kurulur. bir rivayete göre de fenerbahçe'nin sarı lacivertli formasi, galatasaray'ın uğursuz olduğu gerekçesiyle bir daha giymediği sadece bir kere giyilmiş sarı lacivertli formalardır. galip bey'den fenerbahçe sitelerinin tarihçe bölümlerinde kurucu olarak bahsedilmiyor. fakat aynı galip (kulaksızoğlu), fenerbahçe resmi sitesinde 1911'de fenerbahçe başkanı olarak görülüyor.
bu konu burada bitmiyor. galatasaray'ın ilk yurtdışı maçında macaristan'da galatasaray takımında oynayan bir galip bey var. türk futbolu yurtdışına ilk kez 1911 eylül ayında çıktı. ve bir türk takımı, avrupa sahalarında ilk maçını 11 eylül 1911 günü, macaristan'ın kolojvar kentinde, bu kentin adını taşıyan kolojvar takımıyla yaptı. bu türk takımı galatasaray idi. ahmet robenson, neşet ismet, cevat, hasan, bekir bircan-dalaklı hüseyin, idiris, celal (şehit), galip kulaksızoğlu!!!!, emin bülent serdaroğlu'ndan kurulu galatasaray, türk futbolunun yurtdışındaki bu ilk maçında macar kolojvar'a 5-1 yenildi.
fenerbahçe tarihinden utanıyor mu?
kurucu başkanları olduğunu iddia ettikleri nurizade ziya songülen'i bir kere kabri başında andıklarını duymuş yada görmüş olan var mı?
bir tesiste bu muhterem zat'ın adını gören var mı peki?
bu kadar vefasızlık olur mu? yoksa gerçek kurucuları başkası mı?
ali sami yen'in belirttiği gibi bu kişi galatasaray forması için ter akıtmış galip kulaksızoğlu olabilir mi?
bundan utandıkları için mi bu konunun üzerinde fazla durmaz fenerbahçe?
sakın kimse bu gerçekleri yazıyoruz diye bize kızmasın. biz tarihin yalancısıyız!
alpaslan dikmen
--- alıntı ---