39
büyük takım oyuncusu her sene ayrı eleştirilir, hele ki bizi taşısın diye alınan maliyetli yıldızlar bu yükü en önde taşır. son iki sezonda göbeğiyle gezip işini yapmak yerine teknik direktörlerle uğraşıp durmaktan futbolu unutmuş, sert antrenman gördüğünde cılkı çıkıp hocasına 'ama izin günüydü, bilmemne' bahaneleriyle gider yapan bir sneijder elette eleştirilir. bunun algı operasyonuyla alakası falan yok. sneijder'i iki senede ilk defa geçen haftaki gaziantep maçında zayıflamış gördüm. hocalarla çatışacağına böyle çalışmaya devam ederse yine eski halinden örnekler sunmaya başlayabilir.
şimdi kalkıp da ben poldi, chedjou, semih, yasin, selçuk'u eleştirip ne yapayım? adamların ya kapasitesi belli * ya da yaştan miadı doldu*. çalışsalar da bir halt olmayacak. selçuk senelerdir kendine iyi bakıyor da ne oluyor? adam düşüşe geçti artık yaştan. yasin zaten fiziksel katkı veriyor, semih'in de kumaşı belli. poldi ise ara ara spontane sakatlanıyor. bu adamları istediğin kadar çalıştır, çıtaları yukarı çıkmayacak, katkıları beklenenin çok altındaysa yolla gitsin.
ama sneijder'i tabi ki de eleştireceğim çünkü iki yıldır kapasitesinin çok altında oynuyor. kendisi formda olsa ne algı operasyonu kalır ne bir şey. 'yav he he!' deriz geçeriz eskiden olduğu gibi. bir de her yazıyı illaki böyle uzun yazacaksın ki yerli sevici olmayacaksın. sözlüğün geldiği acınsı nokta da bu...
şimdi kalkıp da ben poldi, chedjou, semih, yasin, selçuk'u eleştirip ne yapayım? adamların ya kapasitesi belli * ya da yaştan miadı doldu*. çalışsalar da bir halt olmayacak. selçuk senelerdir kendine iyi bakıyor da ne oluyor? adam düşüşe geçti artık yaştan. yasin zaten fiziksel katkı veriyor, semih'in de kumaşı belli. poldi ise ara ara spontane sakatlanıyor. bu adamları istediğin kadar çalıştır, çıtaları yukarı çıkmayacak, katkıları beklenenin çok altındaysa yolla gitsin.
ama sneijder'i tabi ki de eleştireceğim çünkü iki yıldır kapasitesinin çok altında oynuyor. kendisi formda olsa ne algı operasyonu kalır ne bir şey. 'yav he he!' deriz geçeriz eskiden olduğu gibi. bir de her yazıyı illaki böyle uzun yazacaksın ki yerli sevici olmayacaksın. sözlüğün geldiği acınsı nokta da bu...