6
o gun nedense acayip bir özgüvenli oynuyordu hakan. sırtı dönük sakin sakin top almalar, formasından çekilirken rövaşataya kalkmalar topuk pasları, çalımlar falan. bilirsiniz hakan ayağına top gelince ne yapacağını bilemezdi bazen ama o gün başkaydı. gol atamasa da kariyerinin en iyi maçlarından biriydi bence hakan'ın. dönemin real madrid'i, barcelona'sı olan inter'in transferinde de o özgüvenin payı büyüktür. aynı özgüvenle frikiği de kullanmak istedi. ha fena da kullanmadı ama hagi'nin olduğu takımda frikik atmaya kalkarsan dayak yemeyi göze alacaksın.
şimdi gülerek izliyoruz, özellikle hakan'ın o yüzümü siliyorum ayağına kaçışını. güzel bir anı olarak bakıyoruz, sonunun mutlu bittiğini bildiğimizden ama o gün, o an az küfretmemiştik tabi.
şimdi gülerek izliyoruz, özellikle hakan'ın o yüzümü siliyorum ayağına kaçışını. güzel bir anı olarak bakıyoruz, sonunun mutlu bittiğini bildiğimizden ama o gün, o an az küfretmemiştik tabi.