27874
emre belözoğlu kariyeri boyunca beni hiç yanıltmadı. 10 sene önce de bugün de...
dün ‘sözde’ özür dilemeye gittiği yerde ‘bu yaptığımızı herkes yapmaz’ kibriyle kasıldığı için eleştirdim. ve biliyordum ki daha da ileri gidecek.
yanılmadım. şimdi bu eleştiri yüzünden beni tehdit ediyor: ‘mehmet demirkol çıkmış benim hakkımda konuşuyor. allah’ın da bir adaleti var. bir gün onunla hesaplacacağız. allah huzurunda da olsa bu olacak.’
işte tam da bundan bahsediyordum! bu kibirden, bu mafya ağzından.
bak emre!
ben senin hakkında konuşmuyorum. davranışların hakkında konuşuyorum. bu sokak mafyası ağzıyla savurduğun tehditlerle ilgili... korkunç kibirinle ilgili. ve beni hiç yanıltmıyorsun.
merak ediyorum söylediğin gibi eğer allah’ın huzuruna kalmazsa bu hesaplaşma nasıl olacak? söylesene nasıl?
tehdit edebiyatı!
gazeteciyle nasıl hesaplaşılır?
mahkemeye vererek. eğer bir yalan, iftira veya hakaret varsa verirsin mahkemeye. mahkum ettirirsin.
peki bugüne kadar beni neden hiç mahkemeye veremedin?
bugün belli ki aklında yine bu yok!
tribünlerde açtırdığınız pankarttaki 3. sınıf tehdit edebiyatında ipuçları var bu hesaplaşma uyarısının.
‘demir kolay erir bizde’ vay vay vay.
sonra ne olacak? beş kişi saldırıp sonra da özüre mi geleceksiniz?
‘bak bu yaptığımızı herkes yapmaz ha!’
mobese görüntüsü sızmasa...
bak kardeşim eğer sana galiz küfürler eden birisi varsa ve ona ağır tahrik altında dersini kendin vermek istiyorsan bu senin bileceğin iş. ben karışmam. dersini verir cezasını çekersin.
ama birisine dalıyorsan bunu çeken muhabirlere saldırmazsın. aksine ‘çek de bana küfür edenlerin cezası nedir tüm dünya görsün’ dersin.
siz tabii ki öyle yapmıyorsunuz. siz hem saldırmak istiyorsunuz hem de bunu saklamak...
yani ceza almamak peşindesiniz. zaten mobese görüntüsü sızmasa muhtemelen kimse de ceza almayacaktı. işte eleştirdiğim bu...
bu sokak mafyası usulü.
senin hakkında konuşmuyorum. davranışların hakkında konuşuyorum.
senelerce pompalanan ‘emre sahada farklı dışarıda farklıdır’ balonunun artık patladığı gerçeği üzerine konuşuyorum.
yanındakiler bile!
ve her defasında sen bir adım öteye gidiyorsun. önce hareket çekiyorsun. patronlara şikayet ediyorsun. şimdi de tehdit ediyorsun.
bu kibir, bu tavır iyi değil
daha önce beni işimden etmek isteyen, bunda belli oranda başarılı olan senden daha az kibirli abilerin oldu. ama ulaştıkları büyük güç ve kibrin kölesi oldular. bügün ülkeye giremiyorlar. kibir kaybettirir bunu bil.
sen hâlâ gençsin. gel bu yoldan dön.
o 16 yaşında dortmund’da sahaya çıkan alyanaklı çocuğu hatırlamaya çalış.
onu hepimiz çok seviyorduk.
bugünse durum çok farklı. inan sana gaz veren en yakınındakiler bile davranışlarına dayanamıyor.
gel yol yakınken şu kibrinden
kurtul!
gel bir kez olsun şaşırt beni...
mehmet demirkol
mehmet demirkol, emre belözoğlu'na duyulan antipatiyi de arkasına alarak cesurca cevap vermeye devam etmiş. ara da yan çizmiş falan ama devir bunların devri. yarın ntvspor'dan da, fanatik'ten de kovulursa şaşırmam. bunu da bildiğinden aralara başka kişileri de işaret ederek o konularla prim yapmaya çalışmış.
bu iki fenerlinin birbirine karşı böyle oluşu içten içe de hoşuma gitmiyor değil. mehmet demirkol'un bu konudaki genel tavrını zaten destekliyor ve tebrik ediyorum ama yiyin birbirinizi demekten de kendimi alamıyorum.
dün ‘sözde’ özür dilemeye gittiği yerde ‘bu yaptığımızı herkes yapmaz’ kibriyle kasıldığı için eleştirdim. ve biliyordum ki daha da ileri gidecek.
yanılmadım. şimdi bu eleştiri yüzünden beni tehdit ediyor: ‘mehmet demirkol çıkmış benim hakkımda konuşuyor. allah’ın da bir adaleti var. bir gün onunla hesaplacacağız. allah huzurunda da olsa bu olacak.’
işte tam da bundan bahsediyordum! bu kibirden, bu mafya ağzından.
bak emre!
ben senin hakkında konuşmuyorum. davranışların hakkında konuşuyorum. bu sokak mafyası ağzıyla savurduğun tehditlerle ilgili... korkunç kibirinle ilgili. ve beni hiç yanıltmıyorsun.
merak ediyorum söylediğin gibi eğer allah’ın huzuruna kalmazsa bu hesaplaşma nasıl olacak? söylesene nasıl?
tehdit edebiyatı!
gazeteciyle nasıl hesaplaşılır?
mahkemeye vererek. eğer bir yalan, iftira veya hakaret varsa verirsin mahkemeye. mahkum ettirirsin.
peki bugüne kadar beni neden hiç mahkemeye veremedin?
bugün belli ki aklında yine bu yok!
tribünlerde açtırdığınız pankarttaki 3. sınıf tehdit edebiyatında ipuçları var bu hesaplaşma uyarısının.
‘demir kolay erir bizde’ vay vay vay.
sonra ne olacak? beş kişi saldırıp sonra da özüre mi geleceksiniz?
‘bak bu yaptığımızı herkes yapmaz ha!’
mobese görüntüsü sızmasa...
bak kardeşim eğer sana galiz küfürler eden birisi varsa ve ona ağır tahrik altında dersini kendin vermek istiyorsan bu senin bileceğin iş. ben karışmam. dersini verir cezasını çekersin.
ama birisine dalıyorsan bunu çeken muhabirlere saldırmazsın. aksine ‘çek de bana küfür edenlerin cezası nedir tüm dünya görsün’ dersin.
siz tabii ki öyle yapmıyorsunuz. siz hem saldırmak istiyorsunuz hem de bunu saklamak...
yani ceza almamak peşindesiniz. zaten mobese görüntüsü sızmasa muhtemelen kimse de ceza almayacaktı. işte eleştirdiğim bu...
bu sokak mafyası usulü.
senin hakkında konuşmuyorum. davranışların hakkında konuşuyorum.
senelerce pompalanan ‘emre sahada farklı dışarıda farklıdır’ balonunun artık patladığı gerçeği üzerine konuşuyorum.
yanındakiler bile!
ve her defasında sen bir adım öteye gidiyorsun. önce hareket çekiyorsun. patronlara şikayet ediyorsun. şimdi de tehdit ediyorsun.
bu kibir, bu tavır iyi değil
daha önce beni işimden etmek isteyen, bunda belli oranda başarılı olan senden daha az kibirli abilerin oldu. ama ulaştıkları büyük güç ve kibrin kölesi oldular. bügün ülkeye giremiyorlar. kibir kaybettirir bunu bil.
sen hâlâ gençsin. gel bu yoldan dön.
o 16 yaşında dortmund’da sahaya çıkan alyanaklı çocuğu hatırlamaya çalış.
onu hepimiz çok seviyorduk.
bugünse durum çok farklı. inan sana gaz veren en yakınındakiler bile davranışlarına dayanamıyor.
gel yol yakınken şu kibrinden
kurtul!
gel bir kez olsun şaşırt beni...
mehmet demirkol
mehmet demirkol, emre belözoğlu'na duyulan antipatiyi de arkasına alarak cesurca cevap vermeye devam etmiş. ara da yan çizmiş falan ama devir bunların devri. yarın ntvspor'dan da, fanatik'ten de kovulursa şaşırmam. bunu da bildiğinden aralara başka kişileri de işaret ederek o konularla prim yapmaya çalışmış.
bu iki fenerlinin birbirine karşı böyle oluşu içten içe de hoşuma gitmiyor değil. mehmet demirkol'un bu konudaki genel tavrını zaten destekliyor ve tebrik ediyorum ama yiyin birbirinizi demekten de kendimi alamıyorum.