• 15
    lise yıllarımı hatırlıyorum da judd trump-john higgins'in 2011'deki finali halen gözlerimin önünde. arkadaşlarla ne muhabbet ederdik. bir sonraki sezon ronnie müthiş bir form yakalayınca 'ulan ne yapıyor bu adam. bu adam olağanüstü.' diyerek birbirimize 'roket' lakabı takardık.2012 wsc'deki ronnie-stevens maçının tüm frameleri halen aklımda.2014'de ronnie 'beast' modundan düştüğünde (yine de final görüp selby'ye kaybetmişti) son 16'daki joe perry maçındaki dönüşü unutulmazdır. bir sürü şey sayılabilir.2014'te neil robertson'un 1 sezonda 100 tane 100'lük seri yapıp dünya şampiyonu olmuşcasına sevinmesi. yine 2012'de ronnie'nin mark williams'ı frameler boyunca sandalyesine hapsetmesi ve mark williams'ın su içmekten dolayı kısa süre zarflarında tuvalet molaları kullanması akıllardan çıkmaz. hatta o dönem maçı caner eler anlatırken bir izleyicinin yorumunu okumuştu: '' mark williams'a dergi falan verseler de sıkılmasalar.' mealinde bir yorumdu :) neil robertson'un 2009'daki şampiyonluğu vs. vs. öyle çoktur ki efsanevi örnekler. son olarak da 1985'deki steve davis-denis taylor finali diyorum. son siyaha kalması ve olanlar ayrı bir hikaye ama asıl olay ilk seansın 9-0 davis lehine tamamlanabilecekken 9. frame'de davis'in kaçırdığı bir pot ile ilk seans skoru 8-1 davis lehine bitmiştir. bunda ne var ki denilebilir ancak davis'in o gece uyuyamaması maçın dönmesine hatta dramatik bir son ile taylor lehine bitmesine sebep olmuştu. yani her şey o 9. frame'in sonunda başlamıştı.

    daldan damdan yazdım farkındayım ancak son 2 yılda birçok spordan nispeten koptuğum gibi (eurosport'un kablo tv ve uydu yayınlarından kalkması, dersler, iş-güç vs.) snookerdan da maalesef büyük oranda koptum. bir yerinden tutup kesinlikle dönmek isterim ve bu gönderiyi atarak bir nevi içimi dökmek istedim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın