lorik cana

galatasaray forması altında izlediğim en psikopat futbolcuydu. öyle bir zamanda galatasaray forması giydiki sözlük olarak bi takım çıkarsak o dönem ki galatasaray takımıyla 90' bir maçta en kötü beraberlik koparabilirdik. öyle bir dönemde taraftar olarak tutunacak bi dal arıyorduk resmen ve lorik cana'da tabiri caizse tekmeye kafa atıyordu. bişeyler yapmaya çalışan tek futbolcu gibi duruyordu. ama unutmamak lazım ki "kontrolsüz güç güç değildir." kendisi hakkında unutamadığım olay ali sami yen stadındaki manisaspor maçında kapalı tribünden yükselen "saldır saldır sanaaa, lorik lorik canaa" tezahüratlarından yaklaşık 2 dakika sonra kırmızı kart görüp oyundan atılmasıdır. buna rağmen lazio'ya fernando muslera karşılığında transfer olarak benim için unutulmazlar arasında yerini almıştır. şu sıralar profesyonel futbola ara verdi gözüküyor. bir gün tribünde omuz omuza olmak dileğiyle lorik.