5
türkiye saati ile 19:00'da başlayacak olan karşılaşma. 24 mart 2017 darüşşafaka galatasaray basketbol maçı sebebiyle trtspor yayınlayamayacak. trt avaz ve trt türk yayın akışında da gözükmüyor şimdilik. kktc devlet televizyonu yayınlayacağını iddia etmişti ancak sanırım görüntü alacakları bir kanal olmazsa onlar da yayın yapamaz.
rakip yakın doğu ile bu sezon 6. defa oynayacağız. sezonun ilk hazırlık maçında abdi ipekçi'de dağıtmışlardı, mehmet can öztürk'ün vefat haberinin gelmesiyle yarım kalan canik hazırlık maçı sonrası apar topar organize edilen ve lige birkaç gün kala oynanan hazırlık maçında ise mağlup etmeyi başarmıştık. ligin ilk yarısında caferağa'da çok zorlasak da kritik anlardaki tercih ve yetenek farkıyla kaybetmiştik. ikinci yarıda abdi ipekçi'de 20 sayıya yakın bir fark yemiş, izmir'deki kupa maçında dirensek de son periyotta maç yine kopmuş hatta son 1-2 dakikasında bu sezon hiç alışık olmadığımız şekilde takım maçı bırakmıştı. salı akşamı oynanan son maçta ise bir ara 20 farka gelse de 6'ya kadar indirmiş, rakibin skoru tutmasıyla bir geri dönüşün kıyısından dönmüştük.
rakip takımın kadrosunda öne çıkanlar falan diye bir inceleme yazısı yapmak imkansız. üniversite kurucu rektörü suat günsel'in 2 milyar dolara yakın servetine abanarak henüz ilk yılları olmasına rağmen euroleague'de final four yapabilecek seviyede bir kadro kurdular. kadronun en zayıf halkası, 8 sene tüm kahrını çekip tam basketbolu öğrendiği dönemde elimizden kaçırdığımız baharcığımız bile bizim cılız uzunlara karşı şov yapabiliyor. kaldı ki angelica-leuchenka-q üçlüsünü düşündükçe insan bahar'ı arar oluyor. zalimin kızı mcbride, insaf yoksunu eldebrink, vandersloot... kadro öyle bir kadro ki insan yazarken bile yoruluyor. şu isimlerden herhangi 2 tanesi bizde olsaydı bu müthiş gayretli ve istekli basketbolumuzla kolay kolay maç kaybetmezdik...
bizim takımda bilinen ya da dışarıya yansımış bir eksik yok. moriah son 2 maçta 35 sayı attı. bu akşam tabi ki yine ona çok büyük iş düşecek. umarım yüzdesi yüksek bir gününde olur. tabi bu 2 maçta gelen 35 sayının bir de ışıl tarafı var. kaptanın bu akşam ekstra sorumluluk alıp gemisini yürütmesi gerek. papova'nın, vitola'nın ekstra sayılarına; daha doğrusu herkesten gelecek her türlü katkıya çok ama çok ihtiyacımız var. her ne kadar kamoyunda önde baskı konusunda ciddi homurdanmalar olsa da birebir set oyunu oynamaya kalkarsak rakiple başetmemiz imkansız. tabi bu oyun tarzının da özellikle skor konusunda yüksek sayılara kolay ulaşan güçlü takımlara karşı oynarken formülü mümkün olan her topu sokmak. burda iş yine dönüp dolaşıp hücum organizasyonuna geliyor. tempolu oyunda sakin kalıp düşünebilmek zor olsa da bunu yapmak zorunda takımımız.
maça dair bir diğer artımız ise yakın doğu seyircisinin kıbrıs'tan uçaklarla taşınan insanlar olması. şaka değil, her avrupa maçı için 3-4 uçak kaldırılıyor. gelenlerin önemli bir kısmı tabi delegasyon(!), ya da tribün konusunda çok tecrübesi olmayan heyecanlı inanlar oluyor. renk yapacak 50-60 kişilik bir galatasaray tribünü bile üstünlüğü ele alabilir. havaalanı şantiyesinde olduğum içn her gün onlarca uçağın iniş ve kalkışını seyrediyorum. düşünsene gözümün önünde kalkan uçakların bazıları sırf üniversite çalışanı olduğu ya da üniversite yönetiminin tanıdığı, yakını ya da yağcısı olduğ için maça götürülecek insanlarla dolu olacak. bense muhtemelen maçı izleyemeyeceğim bile, kahrolsun bağzı şeyler...
(bkz: bugün günlerden galatasaray)
(bkz: bugün günlerden +7)
rakip yakın doğu ile bu sezon 6. defa oynayacağız. sezonun ilk hazırlık maçında abdi ipekçi'de dağıtmışlardı, mehmet can öztürk'ün vefat haberinin gelmesiyle yarım kalan canik hazırlık maçı sonrası apar topar organize edilen ve lige birkaç gün kala oynanan hazırlık maçında ise mağlup etmeyi başarmıştık. ligin ilk yarısında caferağa'da çok zorlasak da kritik anlardaki tercih ve yetenek farkıyla kaybetmiştik. ikinci yarıda abdi ipekçi'de 20 sayıya yakın bir fark yemiş, izmir'deki kupa maçında dirensek de son periyotta maç yine kopmuş hatta son 1-2 dakikasında bu sezon hiç alışık olmadığımız şekilde takım maçı bırakmıştı. salı akşamı oynanan son maçta ise bir ara 20 farka gelse de 6'ya kadar indirmiş, rakibin skoru tutmasıyla bir geri dönüşün kıyısından dönmüştük.
rakip takımın kadrosunda öne çıkanlar falan diye bir inceleme yazısı yapmak imkansız. üniversite kurucu rektörü suat günsel'in 2 milyar dolara yakın servetine abanarak henüz ilk yılları olmasına rağmen euroleague'de final four yapabilecek seviyede bir kadro kurdular. kadronun en zayıf halkası, 8 sene tüm kahrını çekip tam basketbolu öğrendiği dönemde elimizden kaçırdığımız baharcığımız bile bizim cılız uzunlara karşı şov yapabiliyor. kaldı ki angelica-leuchenka-q üçlüsünü düşündükçe insan bahar'ı arar oluyor. zalimin kızı mcbride, insaf yoksunu eldebrink, vandersloot... kadro öyle bir kadro ki insan yazarken bile yoruluyor. şu isimlerden herhangi 2 tanesi bizde olsaydı bu müthiş gayretli ve istekli basketbolumuzla kolay kolay maç kaybetmezdik...
bizim takımda bilinen ya da dışarıya yansımış bir eksik yok. moriah son 2 maçta 35 sayı attı. bu akşam tabi ki yine ona çok büyük iş düşecek. umarım yüzdesi yüksek bir gününde olur. tabi bu 2 maçta gelen 35 sayının bir de ışıl tarafı var. kaptanın bu akşam ekstra sorumluluk alıp gemisini yürütmesi gerek. papova'nın, vitola'nın ekstra sayılarına; daha doğrusu herkesten gelecek her türlü katkıya çok ama çok ihtiyacımız var. her ne kadar kamoyunda önde baskı konusunda ciddi homurdanmalar olsa da birebir set oyunu oynamaya kalkarsak rakiple başetmemiz imkansız. tabi bu oyun tarzının da özellikle skor konusunda yüksek sayılara kolay ulaşan güçlü takımlara karşı oynarken formülü mümkün olan her topu sokmak. burda iş yine dönüp dolaşıp hücum organizasyonuna geliyor. tempolu oyunda sakin kalıp düşünebilmek zor olsa da bunu yapmak zorunda takımımız.
maça dair bir diğer artımız ise yakın doğu seyircisinin kıbrıs'tan uçaklarla taşınan insanlar olması. şaka değil, her avrupa maçı için 3-4 uçak kaldırılıyor. gelenlerin önemli bir kısmı tabi delegasyon(!), ya da tribün konusunda çok tecrübesi olmayan heyecanlı inanlar oluyor. renk yapacak 50-60 kişilik bir galatasaray tribünü bile üstünlüğü ele alabilir. havaalanı şantiyesinde olduğum içn her gün onlarca uçağın iniş ve kalkışını seyrediyorum. düşünsene gözümün önünde kalkan uçakların bazıları sırf üniversite çalışanı olduğu ya da üniversite yönetiminin tanıdığı, yakını ya da yağcısı olduğ için maça götürülecek insanlarla dolu olacak. bense muhtemelen maçı izleyemeyeceğim bile, kahrolsun bağzı şeyler...
(bkz: bugün günlerden galatasaray)
(bkz: bugün günlerden +7)