6
dünyanın en iyi sol beki :)
yeni yazar olduğum, canım ciğerim sözlükteki nick'ime ilham kaynağı kendisidir. hikayenin en başı, 4-7 yaş arasındaki 3 yılımı cezayir'de geçirmeme dayanıyor. babam bir uçuş firmasının genel müdürüydü. onun işi dolayısıyla çocukluğumun bir kısmı yurt dışında geçti.
çocuğuz tabii, ne yapalım, futbol oynuyorduk. kuzey afrika'nın yetenekli ama disiplinsiz çocuklarıyla az top koşturmadım mahallelerde :) orada geçen sürede futbolu hayatımın merkezine almıştım. okulda bir yandan fransızca'ya ayak uydurmaya çalışırken bir yandan da çılgınlar gibi top peşindeydim.
gel zaman git zaman futbol konusunda yeteneğim olduğunu söyleyenler çoğalmaya başladı. o kadar yıl geçti ama hala değişmeyen bir özelliğim var; koşmaktan yorulmuyorum. çocukken de yorulmazdım. fiziksel olarak doğuştan bir artıyla başlamışım zaten bu spora, cezayir'de sadece top hakimiyetimi, sokaklarda, zor koşullarda futbol oynama özelliğimi geliştirdim.
güzel ülkeme döndükten sonra dayım tuttu kolumdan futbol okuluna yazdırdı beni. yaşım 10'du. 15 yaşıma kadar altyapılarda futbol oynadım. sol kanatta mekik dokumam, 90 dakika boyunca topa baskıdan yorulmamam, ve solak olmam nedeniyle sol bek olarak forma giyiyordum.
liseye geçince uzaklaştım futboldan; işler yolunda gitmemeye başlıyor ve derslerim çok olumsuz etkileniyordu. ben de bıraktım, okulda beden eğitiminde kendimi tatmin etmeye başladım. öyle dank diyince bırakılmıyor ki bu meret. içimize işlemiş bir kere.
çocukluk-ergenlik dönemimi bırakıp biraz daha günümüze yakın tarihlere gelelim. yıl 2012. fransa'da oldum olası taraftarı olduğum saint etienne'nin montpellier karşısındaki maçını izliyordum. işte o zaman ghoulam'a denk geldim ilk kez. ilk kez canlı izledim o maçta. ilk görüşte aşka inanır mısın sözlük ? :( soldan bindirmeler yapıyor, ceza sahasına çok iyi toplar atıyordu. hiç unutmam; maçın 39. dakikasında ceza sahasına soldan girerek 2 montpellier oyuncusunu geçti, ( o zamanlar saint etienne'de oynayan ) aubameyang'a mükemmel bir gol attırdı. maçın tamamında iyi oynasa da 1-1'lik beraberliğe engel olamadı maalesef.
o maçta ghoulam'da kendimi görür gibi olmuştum. cezayir'de büyümüş, sol bek, ciğersiz... aynı ben. sonrasında çok olmadı napoli'ye transfer oldu zaten. iyi ki de oldu. napoli maçlarını izleme sebebimdir kendisi, gerçekten de underrated bir arkadaşımızdır.
yürüyedur faouzi, seviyorum seni.
yeni yazar olduğum, canım ciğerim sözlükteki nick'ime ilham kaynağı kendisidir. hikayenin en başı, 4-7 yaş arasındaki 3 yılımı cezayir'de geçirmeme dayanıyor. babam bir uçuş firmasının genel müdürüydü. onun işi dolayısıyla çocukluğumun bir kısmı yurt dışında geçti.
çocuğuz tabii, ne yapalım, futbol oynuyorduk. kuzey afrika'nın yetenekli ama disiplinsiz çocuklarıyla az top koşturmadım mahallelerde :) orada geçen sürede futbolu hayatımın merkezine almıştım. okulda bir yandan fransızca'ya ayak uydurmaya çalışırken bir yandan da çılgınlar gibi top peşindeydim.
gel zaman git zaman futbol konusunda yeteneğim olduğunu söyleyenler çoğalmaya başladı. o kadar yıl geçti ama hala değişmeyen bir özelliğim var; koşmaktan yorulmuyorum. çocukken de yorulmazdım. fiziksel olarak doğuştan bir artıyla başlamışım zaten bu spora, cezayir'de sadece top hakimiyetimi, sokaklarda, zor koşullarda futbol oynama özelliğimi geliştirdim.
güzel ülkeme döndükten sonra dayım tuttu kolumdan futbol okuluna yazdırdı beni. yaşım 10'du. 15 yaşıma kadar altyapılarda futbol oynadım. sol kanatta mekik dokumam, 90 dakika boyunca topa baskıdan yorulmamam, ve solak olmam nedeniyle sol bek olarak forma giyiyordum.
liseye geçince uzaklaştım futboldan; işler yolunda gitmemeye başlıyor ve derslerim çok olumsuz etkileniyordu. ben de bıraktım, okulda beden eğitiminde kendimi tatmin etmeye başladım. öyle dank diyince bırakılmıyor ki bu meret. içimize işlemiş bir kere.
çocukluk-ergenlik dönemimi bırakıp biraz daha günümüze yakın tarihlere gelelim. yıl 2012. fransa'da oldum olası taraftarı olduğum saint etienne'nin montpellier karşısındaki maçını izliyordum. işte o zaman ghoulam'a denk geldim ilk kez. ilk kez canlı izledim o maçta. ilk görüşte aşka inanır mısın sözlük ? :( soldan bindirmeler yapıyor, ceza sahasına çok iyi toplar atıyordu. hiç unutmam; maçın 39. dakikasında ceza sahasına soldan girerek 2 montpellier oyuncusunu geçti, ( o zamanlar saint etienne'de oynayan ) aubameyang'a mükemmel bir gol attırdı. maçın tamamında iyi oynasa da 1-1'lik beraberliğe engel olamadı maalesef.
o maçta ghoulam'da kendimi görür gibi olmuştum. cezayir'de büyümüş, sol bek, ciğersiz... aynı ben. sonrasında çok olmadı napoli'ye transfer oldu zaten. iyi ki de oldu. napoli maçlarını izleme sebebimdir kendisi, gerçekten de underrated bir arkadaşımızdır.
yürüyedur faouzi, seviyorum seni.