• 27697
    "ilk maçım fenerbahçe'ye karşıydı. hoca kadroyu saymaya başladı; "ramazan, cem can, aykut, ahmet..." ben öyle bir kaldım. 18 yaşındaydım, direkt fenerbahçe forvetlerini içimden saymaya başladım "webo, sow, kuyt…" tribünler doluydu, sahaya çıktığımda ilginç geldi. o zamana kadar a2'de oynamıştım. hep hayal kurduğunuz bir an vardır ya, işte o an geldi. çok kolay değildi. ilk 10 dakika biraz tedirgindim. sonra geçti o tedirginlik. zor ama büyük bir tecrübeydi. maçı gol yemeden bitirdik, 2-0 kazanmıştık. serüven orada başladı."

    babamla evde televizyon izliyorduk, menajerim ahmet (bulut) abi aradı ve hemen konuya girdi, "senin galatasaray işin bitti, seni arayacağım" dedi. ben terledim ama böyle bir şey beklemiyordum. çünkü o güne kadar hiç böyle bir haber çıkmamıştı. babama söyledim, o da belli etmemeye çalıştı ama heyecanlandı. daha sonra gençlerbirliği kampı için antalya'ya gittik. bekleme süresi başladı. ahmet abi ile konuşuyorum, çünkü ne olacağını merak ediyordum. o da, "yüzde 95 olacak senin transferin" dedi. ben transfer oldum gibi düşünmeye başladım ama gün geçtikçe farklı haberler de çıkmaya başladı. rahmetli başkanımız da bir açıklama yaptı; "dört milyon euro verseler de, ahmet'i satmayacağız" dedi. çok üzüldüm, ümit (özat) hoca ile konuştum, galatasaray'a transfer olmak istediğimi, hayal ettiğim yer olduğunu söyledim. "tamam oğlum, merak etme sen" dedi. rahmetli başkanımız hastaneydi. kendisini ziyarete gittim. "başkanım bu fırsat bir daha gelmez" dedim. o da iyi bir galatasaraylıydı. "inan ben de seni başka forma altında görmek istemem" dedi. sonra kulüpler anlaşmış. gençlerbirliği ile antrenmandaydım. beşe iki oynuyorduk. ümit hoca, telefonda başkan ile konuşmuş, "ahmet transferin bitti" dedi. takımdan ayrıldım, düz koşu yapmaya başladım, inanılmaz mutluydum.

    her gün kendimi geliştirmeye çalışıyorum. eksiklerim mutlaka var. top kullanma konusunda üstüne koymam gerekiyor. daha çabuk olmak bir savunma oyuncusu için çok önemli. kafa toplarına çok çalıştım. hocalarımın bana bu konuda uyarıları olurdu. sarkaç topu çalışırdım. halen de çalışıyorum. hiçbir zaman "oldu, tamam" demedim.

    avrupa'da birçok stoper vardı takip ettiğim. mesela david luiz'in top hakimiyetine, pas verişine hep özenirdim. sergio ramos'un hırsı, çabukluğu... puyol futbolu bıraktı ama çok beğendiğim bir futbolcuydu. bu üç ismi sayabilirim.

    çocukluğumdan bu yana galatasaray'da oynamayı hayal ederdim. şu anda buradayım. önce burada oynayıp başarılı olmam lazım. bir de hayallerine ulaşmak çok kolay değil, insanoğlu çabalıyor başarmak için. fırsat geldiğinde de daha çok çalışmak gerekiyor. önce burada çok çalışıp, kalıcı olmalıyım.

    takımda hakan balta ve chedjou gibi çok tecrübeli iki isim de var. yine semih abi çok önemli ve tecrübeli biri. gelecek 10 yılda milli takım kadrosunda galatasaraylı stoperlerin yer alması düşüncesi umarım gerçek olur. bu tamamen bizim elimizde. bülent korkmaz ise çok büyük isimdi. bir galatasaray efsanesi. daha sonra felipe melo da 3 numaralı formayı giymişti. açıkçası biraz çekindim 3 numarayı alıp almama konusunda. umarım hakkını veririm.

    önce burada kendimi kanıtlamalıyım. daha sonra da a milli takım'da düzenli forma giymeliyim. fatih hoca da bana şans verdi. gençlerbirliği'ndeyken çağırdı a milli takım'a. önümüzdeki yıllar için büyük hedeflerim var. en büyük hedefim ise bir gün galatasaray'ın kaptanı olmak.

    ahmet yılmaz çalık
App Store'dan indirin Google Play'den alın