1258
bruma'nın kariyerini çok iyi incelemesi gereken vatandaşı. adam safi yetenekten oluşuyor. bu gün hala bayern münih, juventus gibi takımlarda oynuyor olabilirdi. ancak o yeteneğinin sınırlarını zorlamak yerine sadece idare edecek kadarını kullanmayı seçti. ha belki böyle daha mutlu olmuştur orasını bilemem. neticede harcayamayacağı kadar çok parası var. futbola ne verebilirimden çok kendim için ne yapabilirimi düşünmüş olabilir. çok kariyer yerine biraz kariyer biraz sefa demiş olabilir, orasını bilemem. bunlar queresma'nın hisleriyle alakalı tamamen subjektif değerlendirmeler. ancak işi objektif kritere vurursak dünyada kendisinden daha yetenekli diyebileceğimiz oyuncu sayısı 3 veya 5 tir.
bruma queresma'dan ne ders çıkarmalı. mesela ben elimdekilerle de skora etki edebiliyorum fazlasına ihtiyacım yok dememeli. dememeli çünkü bunlarla sadece galatasaray'da yapabilir. ama chelsea'de yapamaz. oysa chelsea'de yapabilecek yeteneği var.
ben futbolcu olsam örnek alacağım 2 isim olurdu. biri müller, biri de olanca yeteneğine rağmen müllerin katbekat gelişmiş versiyonu ronaldo. ikisi de sınırlarını sonuna kadar zorlayan futbolcular. az çok demiyorlar. gereken neyse onu yapıyorlar. penaltıdan da atsa golü, boş kaleye de yuvarlasa topu 5 kişiyi çalımlayıp attığı gol kadar seviniyor adam. çünkü önündeki görev o penaltıyı atmaksa ve becerdiyse ben üzerime düşeni yaptım diyor kariyerindeki zibilyon tane gole bakmadan. görev görev bakıyor önüne. hazırlık maçı, lig maçı, şampiyonlar ligi maçı. her biri bir öncekinden önemli...
bruma da oblektif kriterlerle başarı istiyorsa böyle düşünmeli.
mesela kanatta oynuyordu. şimdi tudor'un sisteminde daha değişik bir rolü var. forvete biraz daha yakın. teknik direktörü kariyerine kanat oyuncusu olarak başlayan messi'nin ronaldo'nun yaptığı gibi kaleye yaklaştırıyor bruma'yı. ben kanatta iyiyim, ben solda oynarım diye takılmamalı zihni. bu gün griezman'a baksın. o da kanat futbolcusu olarak başladı işe. velhasıl yapabileceğinin maksimumunu yapmalı gözü yüksekteyse. yoksa şu haliyle küçük denizin büyük balığı haline geldi ufacık bir kıpırdanmayla.
fakat büyük denize hazır değil. büyük deniz için hala küçük balık bruma.
bruma queresma'dan ne ders çıkarmalı. mesela ben elimdekilerle de skora etki edebiliyorum fazlasına ihtiyacım yok dememeli. dememeli çünkü bunlarla sadece galatasaray'da yapabilir. ama chelsea'de yapamaz. oysa chelsea'de yapabilecek yeteneği var.
ben futbolcu olsam örnek alacağım 2 isim olurdu. biri müller, biri de olanca yeteneğine rağmen müllerin katbekat gelişmiş versiyonu ronaldo. ikisi de sınırlarını sonuna kadar zorlayan futbolcular. az çok demiyorlar. gereken neyse onu yapıyorlar. penaltıdan da atsa golü, boş kaleye de yuvarlasa topu 5 kişiyi çalımlayıp attığı gol kadar seviniyor adam. çünkü önündeki görev o penaltıyı atmaksa ve becerdiyse ben üzerime düşeni yaptım diyor kariyerindeki zibilyon tane gole bakmadan. görev görev bakıyor önüne. hazırlık maçı, lig maçı, şampiyonlar ligi maçı. her biri bir öncekinden önemli...
bruma da oblektif kriterlerle başarı istiyorsa böyle düşünmeli.
mesela kanatta oynuyordu. şimdi tudor'un sisteminde daha değişik bir rolü var. forvete biraz daha yakın. teknik direktörü kariyerine kanat oyuncusu olarak başlayan messi'nin ronaldo'nun yaptığı gibi kaleye yaklaştırıyor bruma'yı. ben kanatta iyiyim, ben solda oynarım diye takılmamalı zihni. bu gün griezman'a baksın. o da kanat futbolcusu olarak başladı işe. velhasıl yapabileceğinin maksimumunu yapmalı gözü yüksekteyse. yoksa şu haliyle küçük denizin büyük balığı haline geldi ufacık bir kıpırdanmayla.
fakat büyük denize hazır değil. büyük deniz için hala küçük balık bruma.