2354
zarar etmesi gayet doğal işletmemizdir. gsstore.org başlığına girildiğinde rezaletten geçilmiyor, taraftar olarak susuyoruz birşey demiyoruz ama ben bunların yönettiği şirketi 3 kişiyle yönetirim.
olay çok basit, internetten sipariş gelir, a4'e çıktısını alırsın. belirli bir saate kadar beklersin, örneğin saat 14:00'a (siteye de yazarsın saat 14:00 kadar yapılan alışverişler aynı gün kargoda diye), o a4'e basılı siparişleri depoya götürürsün. her bir sipariş kağıdını bir kutuya yapıştırırsın, personel siparişleri ayarlar. zaten barkod ile çalışıldığı için hata payını minimize edersin. sonra o ürünler paketlenir kargo şirketine yollarsın hatta kargo şirketi gelir kendi alır. ama bizimkiler, depoda ne kadar ürün var onu bile bilmiyor, müşteriyi bilgilendirmiyor ürün yok vs diye. çin'den burada 0 tl'ye 0.5 dolarlık malı kargosuz getirtebiliyorsun ama aynı ilde 5 tl kargo parası veriyorsun, bu olmaz. gsstore'un kendi markasındaki ürün kalitesiz, az çeşitli. maliyet minimum olarak planlanmış belli ki, adam akıllı bir tasarımcı bile yok. varsa bile umursanmıyor.
taraftarı stada çekemiyorsun. bilet fiyatlarını 15-20 tl ye indirmen gerekirken iki katı fiyatlara satıyorsun. ulaşımda zorlu olunca tribün boş kalıyor. taraftar yoksa tribünde ürün de satamazsın. alakasız gibi görünse de çok ama çok alakalıdır.
stada gelen taraftar topluluk psikolojisi gereği diğer taraftarlar gibi olmak ister, gider kendine forma tshirt atkı bere vs vs birşey alır, tribüne uyar yani, gsstore'un en çok ciro yaptığı günlere bakılınca bu net bir şekilde ortaya çıkacaktır. alınan ürün maç olamayan günlerde de kullanılır. takım kazanırsa sevinçten giyersin, yenilince de gururdan giyersin. bunu gören diğer taraftarlar da bu ürünlerden almak ister. o sevinci, gururu renktaşıyla paylaşmak ister. tüketici davranışları üzerinde iki makale okuyan bir adam bunun böyle olduğunu bilir.
ama tanıdık diye işe alırsan, nasıl olsa işler yürüyor diye niteliksizleri bir kuruma doldurursan. üstelik insanları borç ile batma ile korkutursan, sırf tanıdık diye tedarik işini işin ehline vermezsen, zarar edersin, itibarın yerle bir olur.*
insanlar galatasaray'da hırsız var derken bunlardan bahsediyor. galatasaray fakirleşirken birileri zengin oluyor ya, işte bunlar onlar.
olay çok basit, internetten sipariş gelir, a4'e çıktısını alırsın. belirli bir saate kadar beklersin, örneğin saat 14:00'a (siteye de yazarsın saat 14:00 kadar yapılan alışverişler aynı gün kargoda diye), o a4'e basılı siparişleri depoya götürürsün. her bir sipariş kağıdını bir kutuya yapıştırırsın, personel siparişleri ayarlar. zaten barkod ile çalışıldığı için hata payını minimize edersin. sonra o ürünler paketlenir kargo şirketine yollarsın hatta kargo şirketi gelir kendi alır. ama bizimkiler, depoda ne kadar ürün var onu bile bilmiyor, müşteriyi bilgilendirmiyor ürün yok vs diye. çin'den burada 0 tl'ye 0.5 dolarlık malı kargosuz getirtebiliyorsun ama aynı ilde 5 tl kargo parası veriyorsun, bu olmaz. gsstore'un kendi markasındaki ürün kalitesiz, az çeşitli. maliyet minimum olarak planlanmış belli ki, adam akıllı bir tasarımcı bile yok. varsa bile umursanmıyor.
taraftarı stada çekemiyorsun. bilet fiyatlarını 15-20 tl ye indirmen gerekirken iki katı fiyatlara satıyorsun. ulaşımda zorlu olunca tribün boş kalıyor. taraftar yoksa tribünde ürün de satamazsın. alakasız gibi görünse de çok ama çok alakalıdır.
stada gelen taraftar topluluk psikolojisi gereği diğer taraftarlar gibi olmak ister, gider kendine forma tshirt atkı bere vs vs birşey alır, tribüne uyar yani, gsstore'un en çok ciro yaptığı günlere bakılınca bu net bir şekilde ortaya çıkacaktır. alınan ürün maç olamayan günlerde de kullanılır. takım kazanırsa sevinçten giyersin, yenilince de gururdan giyersin. bunu gören diğer taraftarlar da bu ürünlerden almak ister. o sevinci, gururu renktaşıyla paylaşmak ister. tüketici davranışları üzerinde iki makale okuyan bir adam bunun böyle olduğunu bilir.
ama tanıdık diye işe alırsan, nasıl olsa işler yürüyor diye niteliksizleri bir kuruma doldurursan. üstelik insanları borç ile batma ile korkutursan, sırf tanıdık diye tedarik işini işin ehline vermezsen, zarar edersin, itibarın yerle bir olur.*
insanlar galatasaray'da hırsız var derken bunlardan bahsediyor. galatasaray fakirleşirken birileri zengin oluyor ya, işte bunlar onlar.
