95
dipnot düşmek gereken bir hususu hatırlatmadan edemeyeceğim;
an itibarıyla 3'üncü sırada, başakşehir'in 2 beşiktaş'ın 5 puan gerisinde bulunan takımımızın puan kayıpları genelde hep "kazanmak üzere olduğu / kazanacakken kaybettiği" puanlarken, beşiktaş ve başakşehir'in kazandığı pek çok puan "kaybetmek üzereyken kazandığı" puanlardan oluşuyor.
şöyle özetleyelim:
**galatasaray'ın an itibarıyla 3 beraberlik, 4 mağlubiyeti var.
- kayserispor maçında öne geçip, yediğimiz saçma sapan bir golle berabere kaldık, kesinlikle kazanacakken ikinciyi bulamadık.
- beşiktaş maçında deplasmanda şok edip 2-0 öne geçtik, ikinci yarı saçma sapan geri çekilip 2 gol yiyerek 2 puan bıraktık.
- trabzonspor'la evimizde oynadığımız maçta dünyaları kaçırdık, son dakika rövaşata çataldan döndü, ama yenildik, mucize gerçekleşti.
- başakşehir maçında yine öne geçtik, maç boyunca üstün taraftık, ancak sadece 2 pozisyon ve 2 kafa golüyle yenildik.
- osmanlıspor maçında 1-0 öne geçtik, saçma sapan 2 gol yiyip geri düştük, son anlarda semih'le 1 puanı kurtardık.
- karabükspor maçında 1-0 öne geçtik, o kadar saçma bir şekilde 2-1 geri düştük ki en moral bozucu maçımızdı.
gerçek manada kaybetmeyi hak ettiğimiz tek maçın deplasmandaki fenerbahçe maçı olması ironik. diğer puan kaybı yaşadığımız 6 maçın 5'inde öne geçip ya berabere kaldık ya yenildik, 1 maçta, yani trabzon maçında kaleyi topa tutup gol atamadık ve yenildik.
bu maçlarda toplam 18 puan bıraktık.
belki 1-2 maçta da berabere kalacakken kazandık (ilk karabük maçı, adanaspor maçı vb.)
beşiktaş sadece 5 puan önümüzde.
şu yukardaki maçlardan en azından bi 6 puan çıkarmış olsak 1 puan farkla lider durumda olacaktık ve her şey güllük gülistanlık olacaktı belki de..
hatta beşiktaş ve başakşehir şansla - hakem etkisiyle - son dakika golleriyle kazandığı puanlardan 2-3 puan kaybetse 3-4 puan önde bile olabilirdik.
öyle olsaydı şuan takımımıza ve riekerink'e bakış açımız ne olurdu çok merak ediyorum gerçekten.
hayat cidden kırılma noktalarının çizdiği kara kalem çizimlerden oluşuyor.
an itibarıyla 3'üncü sırada, başakşehir'in 2 beşiktaş'ın 5 puan gerisinde bulunan takımımızın puan kayıpları genelde hep "kazanmak üzere olduğu / kazanacakken kaybettiği" puanlarken, beşiktaş ve başakşehir'in kazandığı pek çok puan "kaybetmek üzereyken kazandığı" puanlardan oluşuyor.
şöyle özetleyelim:
**galatasaray'ın an itibarıyla 3 beraberlik, 4 mağlubiyeti var.
- kayserispor maçında öne geçip, yediğimiz saçma sapan bir golle berabere kaldık, kesinlikle kazanacakken ikinciyi bulamadık.
- beşiktaş maçında deplasmanda şok edip 2-0 öne geçtik, ikinci yarı saçma sapan geri çekilip 2 gol yiyerek 2 puan bıraktık.
- trabzonspor'la evimizde oynadığımız maçta dünyaları kaçırdık, son dakika rövaşata çataldan döndü, ama yenildik, mucize gerçekleşti.
- başakşehir maçında yine öne geçtik, maç boyunca üstün taraftık, ancak sadece 2 pozisyon ve 2 kafa golüyle yenildik.
- osmanlıspor maçında 1-0 öne geçtik, saçma sapan 2 gol yiyip geri düştük, son anlarda semih'le 1 puanı kurtardık.
- karabükspor maçında 1-0 öne geçtik, o kadar saçma bir şekilde 2-1 geri düştük ki en moral bozucu maçımızdı.
gerçek manada kaybetmeyi hak ettiğimiz tek maçın deplasmandaki fenerbahçe maçı olması ironik. diğer puan kaybı yaşadığımız 6 maçın 5'inde öne geçip ya berabere kaldık ya yenildik, 1 maçta, yani trabzon maçında kaleyi topa tutup gol atamadık ve yenildik.
bu maçlarda toplam 18 puan bıraktık.
belki 1-2 maçta da berabere kalacakken kazandık (ilk karabük maçı, adanaspor maçı vb.)
beşiktaş sadece 5 puan önümüzde.
şu yukardaki maçlardan en azından bi 6 puan çıkarmış olsak 1 puan farkla lider durumda olacaktık ve her şey güllük gülistanlık olacaktı belki de..
hatta beşiktaş ve başakşehir şansla - hakem etkisiyle - son dakika golleriyle kazandığı puanlardan 2-3 puan kaybetse 3-4 puan önde bile olabilirdik.
öyle olsaydı şuan takımımıza ve riekerink'e bakış açımız ne olurdu çok merak ediyorum gerçekten.
hayat cidden kırılma noktalarının çizdiği kara kalem çizimlerden oluşuyor.
