621
500 milyon doların kokusunu aldılar diyor levent nazifoğlu.
peki bu 500 milyon dolarlık kaynağı nasıl yarattı? genel kurul'un riva ve florya'nın satışı için verdiği izinle. peki hangi yolla yarattı? ben size söyleyeyim, en kolay yolla. yani proje kamuoyuna duyurulurken tayyip erdoğan'a edilen teşekkür tüm gerçekleri ortaya koyuyor... peki bokuyla bile kavga eden galatasaray kongre üyeleri bu projeye hangi yüzdeyle kabul oyu verdiler? 36 yaşındayım. daha galatasaray kongresinin böyle bir oy oranı çıkardığı herhangi bir başka konu görmedim. zira ilk kez oy kabinlerine baskı hakim oldu.
yani naapmıştır dursun aydın özbek yönetimi? bu bahsedilen 500 milyon doları başlangıçta karın %20'sinden feragat ederek elde etmiştir. çok korkunç bir rakamdan bahsediyoruz ve kimsenin uğrunda değil. evinizi %20 düşük beldelle satar mısınız? ayrıca eminim bu kadar büyük bir para içerisinden dağıtılan rantın haddi ve hesabı yoktur. üstelik bana göre bahsi geçen anlaşma risklidir. zira ben emlak konut olarak bir bina dikiyorum. sonra da yandaşıma bu binayı ederinin çok altına satıyorum. ne oldu? ederinin çok altına satılan bina'dan elde edebileceğin karın yarısını elde ettin. bunun da %20'sini emlak konuta bıraktın. yani karın %60'ını onlar aldı %40'ını sen almış oldun. ayrıca kağıda yansıyan inşa maliyetlerini hiç hesaba katmadım.
daha da beteri, dursun aydın özbek öyle fena bir şey icra etmiştir ki, daha önce seyrantepe konusunda galatasaray'a büyük düşmanlıklar yapmış devlet ile can damarlarımızı, gelecekteki teminatlarımızı konu eden çok hayati bir sözleşme imzalamıştır. bu sözleşmenin ilk zararı da galatasaray kongresinin özgür iradesini yok etmek olmuştur. tekrar ediyorum, galatasaray tarihinde herhangi bir konu için böyle bir kabul oranı yok. bu oran 80 darbesi sonrası halka sunulan anayasa'nın kabul oranı ile aynıdır. saddam hüseyin'in seçimlerde aldığı oy oranıyla aynıdır. demokrasinin olduğu yerde böyle bir oran olmaz. hele de böyle bir konuda.
ünal aysal'a proje nedeniyle laf atmış. cebinden yarattı sanki 500 milyon doları galatasaray camiasında kendisinden başka yönetici olmadığını sanan bu zat. hayır ünal aysal'ın zamanında gerekli gördüğü ve genel kurulda istediği ve kendisine verilmeyen yetki ile yarattı. bu yetkiyi de hükümetin baskısıyla aldı.
peki buradaki yöneticilik başarısı nerede? zira ben göremiyorum.
levent nazifoğlu galatsaray camiasında gördüğüm en kötü, en beceriksiz, en saçma falan demiyorum bakın dikkat edin, diyorum ki galatasaray camiasında gördüğüm en iğrenç insandır. benim fikrim bu yönde ve varlığı benim için bir utanç kaynağı. fatih altaylı'ya verdiği ayarlar umrumda değil. fatih altaylı'ya ayar verebilmek marifet de değil. neticede fatih altaylı sorarlarsa bizden değildir dediğimiz bir adam. ama bence levent nazifoğlu çok çok daha fazla sorarlarsa bizden değildir insanı oldu bile.
bu camiada ilkeler vardı, prensipler vardı. artık hiç biri yok. sanıyorum adnan öztürk de bu gelişmelerin olacağını bildiği için son seçimlerde kulağındaki rahatsızlığı bahane edip rahatlıkla kazanacağı halde başkan adaylığından çekildi. e kolay değil tabi galatasaray'ı satıp peşkeş çekecek imzaları atacak insanı bulmak...
ve bir diğer zavalllılığı da söyleyeyim... sırf ünal aysal nefreti yüzünden bu adamı yaptıklarına bakmadan savunmak. işte bu zavallılıktır beyler. ünal aysal'ı sevmezseniz ünal aysal'ı sevmezsiniz. ancak özbek yönetimini savunurken teziniz ünal aysal'ın hataları değil de bana göre özbek yönetiminin artıları olmalı.
peki bu 500 milyon dolarlık kaynağı nasıl yarattı? genel kurul'un riva ve florya'nın satışı için verdiği izinle. peki hangi yolla yarattı? ben size söyleyeyim, en kolay yolla. yani proje kamuoyuna duyurulurken tayyip erdoğan'a edilen teşekkür tüm gerçekleri ortaya koyuyor... peki bokuyla bile kavga eden galatasaray kongre üyeleri bu projeye hangi yüzdeyle kabul oyu verdiler? 36 yaşındayım. daha galatasaray kongresinin böyle bir oy oranı çıkardığı herhangi bir başka konu görmedim. zira ilk kez oy kabinlerine baskı hakim oldu.
yani naapmıştır dursun aydın özbek yönetimi? bu bahsedilen 500 milyon doları başlangıçta karın %20'sinden feragat ederek elde etmiştir. çok korkunç bir rakamdan bahsediyoruz ve kimsenin uğrunda değil. evinizi %20 düşük beldelle satar mısınız? ayrıca eminim bu kadar büyük bir para içerisinden dağıtılan rantın haddi ve hesabı yoktur. üstelik bana göre bahsi geçen anlaşma risklidir. zira ben emlak konut olarak bir bina dikiyorum. sonra da yandaşıma bu binayı ederinin çok altına satıyorum. ne oldu? ederinin çok altına satılan bina'dan elde edebileceğin karın yarısını elde ettin. bunun da %20'sini emlak konuta bıraktın. yani karın %60'ını onlar aldı %40'ını sen almış oldun. ayrıca kağıda yansıyan inşa maliyetlerini hiç hesaba katmadım.
daha da beteri, dursun aydın özbek öyle fena bir şey icra etmiştir ki, daha önce seyrantepe konusunda galatasaray'a büyük düşmanlıklar yapmış devlet ile can damarlarımızı, gelecekteki teminatlarımızı konu eden çok hayati bir sözleşme imzalamıştır. bu sözleşmenin ilk zararı da galatasaray kongresinin özgür iradesini yok etmek olmuştur. tekrar ediyorum, galatasaray tarihinde herhangi bir konu için böyle bir kabul oranı yok. bu oran 80 darbesi sonrası halka sunulan anayasa'nın kabul oranı ile aynıdır. saddam hüseyin'in seçimlerde aldığı oy oranıyla aynıdır. demokrasinin olduğu yerde böyle bir oran olmaz. hele de böyle bir konuda.
ünal aysal'a proje nedeniyle laf atmış. cebinden yarattı sanki 500 milyon doları galatasaray camiasında kendisinden başka yönetici olmadığını sanan bu zat. hayır ünal aysal'ın zamanında gerekli gördüğü ve genel kurulda istediği ve kendisine verilmeyen yetki ile yarattı. bu yetkiyi de hükümetin baskısıyla aldı.
peki buradaki yöneticilik başarısı nerede? zira ben göremiyorum.
levent nazifoğlu galatsaray camiasında gördüğüm en kötü, en beceriksiz, en saçma falan demiyorum bakın dikkat edin, diyorum ki galatasaray camiasında gördüğüm en iğrenç insandır. benim fikrim bu yönde ve varlığı benim için bir utanç kaynağı. fatih altaylı'ya verdiği ayarlar umrumda değil. fatih altaylı'ya ayar verebilmek marifet de değil. neticede fatih altaylı sorarlarsa bizden değildir dediğimiz bir adam. ama bence levent nazifoğlu çok çok daha fazla sorarlarsa bizden değildir insanı oldu bile.
bu camiada ilkeler vardı, prensipler vardı. artık hiç biri yok. sanıyorum adnan öztürk de bu gelişmelerin olacağını bildiği için son seçimlerde kulağındaki rahatsızlığı bahane edip rahatlıkla kazanacağı halde başkan adaylığından çekildi. e kolay değil tabi galatasaray'ı satıp peşkeş çekecek imzaları atacak insanı bulmak...
ve bir diğer zavalllılığı da söyleyeyim... sırf ünal aysal nefreti yüzünden bu adamı yaptıklarına bakmadan savunmak. işte bu zavallılıktır beyler. ünal aysal'ı sevmezseniz ünal aysal'ı sevmezsiniz. ancak özbek yönetimini savunurken teziniz ünal aysal'ın hataları değil de bana göre özbek yönetiminin artıları olmalı.