39
sayın hocam;
sen kafana takma. insanların medya tarafından iki satır yazı ile manipule edilebildiği ve medyanın da galatasaray düşmanlarından oluştuğu bir ülkedesin. ne şartlar altında çalıştığını ben az çok tahmin edebiliyorum. 14 ocak 2017 konyaspor deplasmanından sonra çıkardığın kadroya eleştiriler had safhada. ancak futbol 90 dakika ve oyuncular robot değil. bazen 45, bazen de 15 dakikalık oyunlarla galibiyet planları yapılabiliyor. mesela lucescu bunu çok yapardı. gel gör ki podolski'yi bile ilk 11'e almadığın için eleştiriliyorsun. doğaldır. çünkü cahile oynamak için detay verip fikrini temellendirmene gerek yok. bir kaç yerden aynı sesin gelmesi ve linç kültürü yeterli. oysa bu hafta her açıklamanda podolski'nin fizik olarak hazır olması durumunda oynayacağını söylemiştin. oyuncuyu 90 dakika oynatıp riske atmayarak en doğrusunu yapıyorsun. çünkü galatasaray'ın şampiyonluk umutlarından bir tanesi.
sonra ahmet çalık. daha dün takıma katılmış defans oyuncusunu bu gün sahada görmek isteyenler var. defans organizasyon işidir. ofsayt taktiği uygulayan bir takımın defans kurgusuna yeteri kadar çalışmayan oyuncuyu oynatmak intihar. hem adamın daha ilk maçtan galatasaray kariyerini bitirirsin, hem de takıma maçı kaybettirirsin. sen yine doğrusunu yaptın. ayrıca şunu söylemekte fayda var. hayatı boyunca kalecisine yakın oynamış bir adamı her maçı kazanmak ve bunun için defansını ileri çıkarmak zorunda ve yine bolca eksiği olan bir takımda doğrudan sahaya sürmeyerek ne kadar cesur bir hoca olduğunu bana gösterdin.
e bir de rodrigues konusu var. maç sonu her ne kadar fizik olarak hazır değildi, o nedenle 45 dakika oynadı desen de bu pek medyaya yansımadı. yansımaz. dediğim gibi medya düşmanca ve provakatör bir üslup takınıyor bize karşı.
seni eleştirdiğim konular yok mu? var. ama çok zor şartlar altında çalıştığın da ortada. sabri'nin, selçuk'un elinde oyuncak olmuş yöneticiler senin takım üzerinde disiplin kurmanı engelliyor. komisyon yeme meraklısı adamlar istediğin oyuncuların alınmasına hayır diyor. üzerine de çıkıp medyada transferini ben istemiştim demen için sana baskı yapıyorlar. ilk 11'ini bile kafana göre çıkaramıyorsun. orta sahası de jong ve selçuk olan takımla bayern münih futbolu oynaman isteniyor.
kulaklarını tıka ve çalışmana bak. çünkü konyaspor maçını, aynı eksiklerle bir başka teknik adam oynasa kendisini lucescu ilan edecek medya bu gün sana rodrigues riekerink'e ders verdi gibi başlıklar atabiliyor. eminim sen de dünyadaki en iyi teknik adam olduğun iddiasında değilsindir. ama uefa cezasından, memlekette patlayan bombalara, olan darbelere kadar gibi spesifik koşullar yaşadığımız bir sezonda sen bize çok uygunsun. o nedenle arkandayım. hatta galatasaray'da idareci pozisyonunda yer alıp da arkasında olduğum tek insansın. umarım başarırsın.
sen kafana takma. insanların medya tarafından iki satır yazı ile manipule edilebildiği ve medyanın da galatasaray düşmanlarından oluştuğu bir ülkedesin. ne şartlar altında çalıştığını ben az çok tahmin edebiliyorum. 14 ocak 2017 konyaspor deplasmanından sonra çıkardığın kadroya eleştiriler had safhada. ancak futbol 90 dakika ve oyuncular robot değil. bazen 45, bazen de 15 dakikalık oyunlarla galibiyet planları yapılabiliyor. mesela lucescu bunu çok yapardı. gel gör ki podolski'yi bile ilk 11'e almadığın için eleştiriliyorsun. doğaldır. çünkü cahile oynamak için detay verip fikrini temellendirmene gerek yok. bir kaç yerden aynı sesin gelmesi ve linç kültürü yeterli. oysa bu hafta her açıklamanda podolski'nin fizik olarak hazır olması durumunda oynayacağını söylemiştin. oyuncuyu 90 dakika oynatıp riske atmayarak en doğrusunu yapıyorsun. çünkü galatasaray'ın şampiyonluk umutlarından bir tanesi.
sonra ahmet çalık. daha dün takıma katılmış defans oyuncusunu bu gün sahada görmek isteyenler var. defans organizasyon işidir. ofsayt taktiği uygulayan bir takımın defans kurgusuna yeteri kadar çalışmayan oyuncuyu oynatmak intihar. hem adamın daha ilk maçtan galatasaray kariyerini bitirirsin, hem de takıma maçı kaybettirirsin. sen yine doğrusunu yaptın. ayrıca şunu söylemekte fayda var. hayatı boyunca kalecisine yakın oynamış bir adamı her maçı kazanmak ve bunun için defansını ileri çıkarmak zorunda ve yine bolca eksiği olan bir takımda doğrudan sahaya sürmeyerek ne kadar cesur bir hoca olduğunu bana gösterdin.
e bir de rodrigues konusu var. maç sonu her ne kadar fizik olarak hazır değildi, o nedenle 45 dakika oynadı desen de bu pek medyaya yansımadı. yansımaz. dediğim gibi medya düşmanca ve provakatör bir üslup takınıyor bize karşı.
seni eleştirdiğim konular yok mu? var. ama çok zor şartlar altında çalıştığın da ortada. sabri'nin, selçuk'un elinde oyuncak olmuş yöneticiler senin takım üzerinde disiplin kurmanı engelliyor. komisyon yeme meraklısı adamlar istediğin oyuncuların alınmasına hayır diyor. üzerine de çıkıp medyada transferini ben istemiştim demen için sana baskı yapıyorlar. ilk 11'ini bile kafana göre çıkaramıyorsun. orta sahası de jong ve selçuk olan takımla bayern münih futbolu oynaman isteniyor.
kulaklarını tıka ve çalışmana bak. çünkü konyaspor maçını, aynı eksiklerle bir başka teknik adam oynasa kendisini lucescu ilan edecek medya bu gün sana rodrigues riekerink'e ders verdi gibi başlıklar atabiliyor. eminim sen de dünyadaki en iyi teknik adam olduğun iddiasında değilsindir. ama uefa cezasından, memlekette patlayan bombalara, olan darbelere kadar gibi spesifik koşullar yaşadığımız bir sezonda sen bize çok uygunsun. o nedenle arkandayım. hatta galatasaray'da idareci pozisyonunda yer alıp da arkasında olduğum tek insansın. umarım başarırsın.