4
nasil ki zamaninin alman halki bu sendromu yasadiysa su anda bizim toplumumuz da ayni sendromu yasiyor.
neyse siyasete dalmayalim simdi.
galayasaray’imiza gelirsek; bir kisim taraftarimiz takima sifir katki yaptiklari halde bazi futbolculari israrla destekliyorlar. sahada ruh gibi gezinmelerine ragmen nasil olur da her maca ilk 11 basliyor bazi arkadaslar hayretle takip ediyorum, mesela kaptan olmak her maca 11 baslamayi mi gerektirir? kaptanligi da ne kadar hak ediyorsa orasi ayri bir tartisma konusu. ortasaha’mizin yol gecen hani oldugu konusunda hepimiz hemfikiriz sanirim.
hayretle takip ettigim bir baska konu ise, yillardir bu kadar kotu performans gosteren adam icin basinda kimsenin tek kelam etmemesi.
sagbek mevkisine gelecek olursak, hepimizin malumu cavanda pek tutmadi gibi, yani toplam 2 macta 90 dakika sure almamasina ragmen hepimizde boye bir algi olustu, bilemiyorum. acikcasi ben umutluydum kendisinden. sag bek mevkisindeki arkadasin son uc macki performansina bir bakin, eger ayni performansi cavanda ve ya linnes tek macta gostermis olsaydi su anda futbolcu lisanslari iptal ettirilip kiclarina tekme basilmisti. en basitinden alanya macinda yedigimiz golu hatirlayin, suskun kaptan topu kaptiriyor, hayalet sagbek’in kanadindan adam ortayi aciyor, bay tek yabanci olsun isterim’in bakislari arasinda top aglari buluyor.
malesef durum dusundugumuzden daha vahim keza riekerink’te ayni sendroma kendisini kaptirmis durumda.
bazen dusunuyorum, acaba ogrenilmis caresizlikle aciklayabilir miyiz bu durumu diye ama sonradan diyorumki degil, cunku adamlar gercekten de bu futbolcularin mevkilerinin en iyileri hatta su anda turkiye liginde oynayan futbolcular arasinda ilk 3’te olduklarini dusunuyorlar. yani bu tam anlamiyla stockholm sendromu.
kendilerini, bagimsiz olarak adlandiran taraftar grubunun ise durumu farkli, tamamen menfaat iliskisi. ha yanlis anlasilmasin galatasaray’in menfaati degil kendi menfaatleri.
bizim durumumuz ise ogrenilmis caresizlik. takim’in baskani baskan degil, teknik direktoru teknik direktor degil, biz de bekliyoruz gumbur gumbur basan, rakibini bogan, her mac en az 4-5 gol pozisyonuna giren takim izleyecegiz diye. kaldik mi oyuncularin bireysel performanslarina.
isvicreli bilim adamlarindan ricam, bir an once bulsunlar su hastaligin tedavisini. yoksa ortaya galatasaray sendromu gibi yepyeni bir hastalik cikacak. ilk adimlari atildi bile, diyorlarki biz 14 sene sampiyonluk gormeyen nesiliz, her kosulda destekleriz takimimizi.
anliyorsunuz degil mi hislerimi?
neyse siyasete dalmayalim simdi.
galayasaray’imiza gelirsek; bir kisim taraftarimiz takima sifir katki yaptiklari halde bazi futbolculari israrla destekliyorlar. sahada ruh gibi gezinmelerine ragmen nasil olur da her maca ilk 11 basliyor bazi arkadaslar hayretle takip ediyorum, mesela kaptan olmak her maca 11 baslamayi mi gerektirir? kaptanligi da ne kadar hak ediyorsa orasi ayri bir tartisma konusu. ortasaha’mizin yol gecen hani oldugu konusunda hepimiz hemfikiriz sanirim.
hayretle takip ettigim bir baska konu ise, yillardir bu kadar kotu performans gosteren adam icin basinda kimsenin tek kelam etmemesi.
sagbek mevkisine gelecek olursak, hepimizin malumu cavanda pek tutmadi gibi, yani toplam 2 macta 90 dakika sure almamasina ragmen hepimizde boye bir algi olustu, bilemiyorum. acikcasi ben umutluydum kendisinden. sag bek mevkisindeki arkadasin son uc macki performansina bir bakin, eger ayni performansi cavanda ve ya linnes tek macta gostermis olsaydi su anda futbolcu lisanslari iptal ettirilip kiclarina tekme basilmisti. en basitinden alanya macinda yedigimiz golu hatirlayin, suskun kaptan topu kaptiriyor, hayalet sagbek’in kanadindan adam ortayi aciyor, bay tek yabanci olsun isterim’in bakislari arasinda top aglari buluyor.
malesef durum dusundugumuzden daha vahim keza riekerink’te ayni sendroma kendisini kaptirmis durumda.
bazen dusunuyorum, acaba ogrenilmis caresizlikle aciklayabilir miyiz bu durumu diye ama sonradan diyorumki degil, cunku adamlar gercekten de bu futbolcularin mevkilerinin en iyileri hatta su anda turkiye liginde oynayan futbolcular arasinda ilk 3’te olduklarini dusunuyorlar. yani bu tam anlamiyla stockholm sendromu.
kendilerini, bagimsiz olarak adlandiran taraftar grubunun ise durumu farkli, tamamen menfaat iliskisi. ha yanlis anlasilmasin galatasaray’in menfaati degil kendi menfaatleri.
bizim durumumuz ise ogrenilmis caresizlik. takim’in baskani baskan degil, teknik direktoru teknik direktor degil, biz de bekliyoruz gumbur gumbur basan, rakibini bogan, her mac en az 4-5 gol pozisyonuna giren takim izleyecegiz diye. kaldik mi oyuncularin bireysel performanslarina.
isvicreli bilim adamlarindan ricam, bir an once bulsunlar su hastaligin tedavisini. yoksa ortaya galatasaray sendromu gibi yepyeni bir hastalik cikacak. ilk adimlari atildi bile, diyorlarki biz 14 sene sampiyonluk gormeyen nesiliz, her kosulda destekleriz takimimizi.
anliyorsunuz degil mi hislerimi?