266
galatasaray tarihinin istisnasız en başarılı başkanıdır. 1996 yılında göreve geldiğinde resmen enkaz haline gelmiş bir galatasaray devralmıştı. ligde her hafta ya mağlubiyet ya beraberlik yaşayan, futbolcuları birbiriyle küs, ne takımın oynadığı futbol, ne teknik direktörün sistemi belli olan, sahası bildiğin patates tarlasına dönmüş bir bombayı kucağında bulmuştu. sezonun sonlarına doğru göreve geldiği için de yapabileceği pek bir şey yoktu. ama ilginçtir ki o ve ekibi göreve geldikten hemen sonra galatasaray, o sene bir başka futbol oynayan fenerbahçe'yi sahasında top göstermeden 2-0 yenmiş, hemen sonrasında türkiye kupası final maçlarında (o zamanlar final maçı iki ayaklıydı) yine fenerbahçe'yi yenip eleyerek kupayı almıştı. meşhur ulubatlı souness vakası da o maçların sonunda yaşanmıştı.
bu sezondan sonra faruk süren farkını belli etti. takımın başına fatih terim'i getirip takıma da hagi gibi bir futbol profesörünü transfer etti. takımdaki o küs havayı dağıttı. bir önceki sezon yerlerde sürünen takım, aradan yedi ay geçtikten sonra ligin ilk yarısını 44 puan ve 50 gol gibi dehşet bir istatistikle tamamlamıştı. bu sonraki sezonlarda da devam etti ve görevi bıraktığı 2001 yılına kadar galatasaray sayısız lig, kupa, tsyd, süper kupanın yanı sıra uefa ve uefa süper kupa şampiyonluklarını da kazandı.
tüm görev süresindeki yegane sıkıntı ise bu kadar başarıyı bir türlü maddi gelire dönüştüremedi. niye olmadı, nasıl olmadı bilmiyorum ama bunu da başarsaydı belki şu anda hala kendisi başkandı. yine de bu galatasaray tarihinin en başarılı başkanı olduğu gerçeğini değiştirmez.
bu sezondan sonra faruk süren farkını belli etti. takımın başına fatih terim'i getirip takıma da hagi gibi bir futbol profesörünü transfer etti. takımdaki o küs havayı dağıttı. bir önceki sezon yerlerde sürünen takım, aradan yedi ay geçtikten sonra ligin ilk yarısını 44 puan ve 50 gol gibi dehşet bir istatistikle tamamlamıştı. bu sonraki sezonlarda da devam etti ve görevi bıraktığı 2001 yılına kadar galatasaray sayısız lig, kupa, tsyd, süper kupanın yanı sıra uefa ve uefa süper kupa şampiyonluklarını da kazandı.
tüm görev süresindeki yegane sıkıntı ise bu kadar başarıyı bir türlü maddi gelire dönüştüremedi. niye olmadı, nasıl olmadı bilmiyorum ama bunu da başarsaydı belki şu anda hala kendisi başkandı. yine de bu galatasaray tarihinin en başarılı başkanı olduğu gerçeğini değiştirmez.