12295
wesley sneijder'in geçen sezon yaşadığı ve bu sezon da devam eden formsuzluğunu görüyorum. kendisini bu formsuzluğu nedeniyle eleştirmedim yine de eleştirmeyi düşünmüyorum. ancak bu ondan beklentim olduğu için, ondan hala umutlu olduğum için.
aynı umutları üç yıl önce selçuk inan için de besliyordum ama selçuk beni hayal kırıklığına uğrattı. eleştirilere formunu yükselterek cevap vermek yerine menejer-medya gücünü kullanarak takımda etkisiz eleman olmayı sürdürdü.
aynı şeyi sneijder'in yapması beni üzer. çünkü hollandalı iş ahlakını iyi bilen birisi olarak sneijder'in bu yola tevessül etmeyeceğini düşünüyorum. bu nedenle sneijder'in en kısa zamanda iki yıl önceki formuna dönmesini diliyorum hatta talep ediyorum.
ben galatasaray'ın iki-üç yıl sonra sneijder'ı teknik kadroya dahil ederek yola devam etmesini istiyorum. bunun nedeni de kendisinin hırslı ve zeki olduğunu, çağdaş futbolu iyi bildiğini ve iyi bir planlama ile takımda k. h. feldkam etkisi yaratacağını düşünmemdir.
daha önce girdiğim entrylerde, resmen değil ama fiilen kendisinin antrenör oyuncu olarak görevlendirilmesi gerektiğini belirttim. bunun yönetim tarafından deklare edilmesi gerektiğini zira bu şekilde bir takım spekülasyonların da önleneceğini yazdım. ama yönetimimizin çok acemi ve etkisiz olması nedeniyle bu konuda isabetli kararlar veremediler.
yönetim tecrübeli ve akıllı olsa, sneijder'den en az üç yıl yüksek verim almayı daha sonra da onunla avrupa'da ses getirmeyi başarır. çünkü iddia ediyorum futbol zekası muhteşem. sadece işin idare kısmını biraz öğrenmesi gerekiyor.
wesley sneijder hakkında böyle düşündüğümden, j. olde riekerink'in de uzun bir süre bizimle kalması gerektiği kanaatindeyim.
riekerink, çağdaş futbol ve taktik bilgisi olarak türkiye'deki en iyi teknik adamlardan biri. geçen sezon, çöpler tarafından kuşatılmış ve sülük gibi kanı emilen galatasaray'ı büyük ölçüde toparladı adeta komadan çıkardı. (bu sezon fikstürün ilk sıralarında yer alan tüm takımlarla oynamamızdan dolayı puan farkını aşırı bulmuyorum. yeter ki bundan sonra şahlanalım) noksan tarafı ise türk mentalitesini ve maç atmosferini iyi etüt edememesi, kenardan maça nüfuz ederek futbolcuları şahlandıramaması. örneğin bunu sneijder daha iyi yapabilir ama saha içinde bunu yapması riekerink'i baskılaması anlamına geleceğinden kaçınıyor. halbuki türkiye'de işler böyle yürüyor. bu işleri de öğrenmesini ve gardını almasını diliyorum.
kendi futbolcularını şahlandırmanın yanında hakemler üzerinde de ağırlığı olmalı teknik adamın. olmazsa aleyhine en adaletsiz kararları vermekten çekinmezler. nitekim ilk haftalarda galatasaray iyi gidince hakemler hemen devreye girdi.
riekerink'in efendiliği ya da bey'liği türkiye'de pirim yapmaz. çünkü burada kulüp başkanları hakemlere ana avrat küfretmekten, tehdit etmekten hiç çekinmezler. bizde de böyle yönetim ve başkan olmadığından riekerink'in efendiliği kolayca istismar ediliyor.
sonuç olarak, tam bir akrep kazanı olan türkiye liginde, ya akrep olacaksın ya da akrep sokmalarına karşı efsunlu olacaksın. bizim için ikinci şık kaçınılmaz gibi gözüküyor.
aynı umutları üç yıl önce selçuk inan için de besliyordum ama selçuk beni hayal kırıklığına uğrattı. eleştirilere formunu yükselterek cevap vermek yerine menejer-medya gücünü kullanarak takımda etkisiz eleman olmayı sürdürdü.
aynı şeyi sneijder'in yapması beni üzer. çünkü hollandalı iş ahlakını iyi bilen birisi olarak sneijder'in bu yola tevessül etmeyeceğini düşünüyorum. bu nedenle sneijder'in en kısa zamanda iki yıl önceki formuna dönmesini diliyorum hatta talep ediyorum.
ben galatasaray'ın iki-üç yıl sonra sneijder'ı teknik kadroya dahil ederek yola devam etmesini istiyorum. bunun nedeni de kendisinin hırslı ve zeki olduğunu, çağdaş futbolu iyi bildiğini ve iyi bir planlama ile takımda k. h. feldkam etkisi yaratacağını düşünmemdir.
daha önce girdiğim entrylerde, resmen değil ama fiilen kendisinin antrenör oyuncu olarak görevlendirilmesi gerektiğini belirttim. bunun yönetim tarafından deklare edilmesi gerektiğini zira bu şekilde bir takım spekülasyonların da önleneceğini yazdım. ama yönetimimizin çok acemi ve etkisiz olması nedeniyle bu konuda isabetli kararlar veremediler.
yönetim tecrübeli ve akıllı olsa, sneijder'den en az üç yıl yüksek verim almayı daha sonra da onunla avrupa'da ses getirmeyi başarır. çünkü iddia ediyorum futbol zekası muhteşem. sadece işin idare kısmını biraz öğrenmesi gerekiyor.
wesley sneijder hakkında böyle düşündüğümden, j. olde riekerink'in de uzun bir süre bizimle kalması gerektiği kanaatindeyim.
riekerink, çağdaş futbol ve taktik bilgisi olarak türkiye'deki en iyi teknik adamlardan biri. geçen sezon, çöpler tarafından kuşatılmış ve sülük gibi kanı emilen galatasaray'ı büyük ölçüde toparladı adeta komadan çıkardı. (bu sezon fikstürün ilk sıralarında yer alan tüm takımlarla oynamamızdan dolayı puan farkını aşırı bulmuyorum. yeter ki bundan sonra şahlanalım) noksan tarafı ise türk mentalitesini ve maç atmosferini iyi etüt edememesi, kenardan maça nüfuz ederek futbolcuları şahlandıramaması. örneğin bunu sneijder daha iyi yapabilir ama saha içinde bunu yapması riekerink'i baskılaması anlamına geleceğinden kaçınıyor. halbuki türkiye'de işler böyle yürüyor. bu işleri de öğrenmesini ve gardını almasını diliyorum.
kendi futbolcularını şahlandırmanın yanında hakemler üzerinde de ağırlığı olmalı teknik adamın. olmazsa aleyhine en adaletsiz kararları vermekten çekinmezler. nitekim ilk haftalarda galatasaray iyi gidince hakemler hemen devreye girdi.
riekerink'in efendiliği ya da bey'liği türkiye'de pirim yapmaz. çünkü burada kulüp başkanları hakemlere ana avrat küfretmekten, tehdit etmekten hiç çekinmezler. bizde de böyle yönetim ve başkan olmadığından riekerink'in efendiliği kolayca istismar ediliyor.
sonuç olarak, tam bir akrep kazanı olan türkiye liginde, ya akrep olacaksın ya da akrep sokmalarına karşı efsunlu olacaksın. bizim için ikinci şık kaçınılmaz gibi gözüküyor.