44
uzun zamandır lucien favre ile birlikte galatasaray'ın başında görmeyi istediğim teknik direktörlerden biridir.
her ülkenin bir futbol tarzı vardır. mesela bizde günümüz alman, hollanda ve ispanya liglerindeki başarılarıyla gelen teknik direktör ya da oyuncular genellikle isteneni veremez. nadirdir. parmakla gösterilir.
ama mesela fransa, italya ve ingiltere'den gelip de berbat performanslar gösteren oyuncu ve teknik direktör azdır. çünkü bizim ligin futbol yapısı bu liglerle uyuşur. fizik güç, dayanıklılık, mücadele, baskı, itiş kakış, bireysel yetenek bu liglerde ön plana çıkar.
öyle takım olarak pas oyunu oynayalım, alan savunmasına dikkat edelim, bloklar arası geçişler, taktik düşünceler filan bizim pek yapabileceğimiz işler değil. olmuyor yani. elbette kaos futbolu ve "bam bam bam" gibi modası geçmiş şeylerden (sistem diyesim gelmiyor zira) bahsetmiyorum. ama sertliğin ve mücadelenin ön planda olduğu, çok koşulan, kemik seslerinin geldiği, bireysel yeteneğin takım yeteneğinden daha ön planda olduğu bir futbol oynanıyor burada.
bu nedenle bence laurent blanc bizim için biçilmiş kaftan olur. tabii devre arası 2 orta saha, 2 stoper ve 1 tane sol ayaklı sağ kanat transferiyle birlikte.
ama tabii şu kadar yazıma bile değmeyecek bir hayal kendisinin bizim takımın başına geçmesi.
her ülkenin bir futbol tarzı vardır. mesela bizde günümüz alman, hollanda ve ispanya liglerindeki başarılarıyla gelen teknik direktör ya da oyuncular genellikle isteneni veremez. nadirdir. parmakla gösterilir.
ama mesela fransa, italya ve ingiltere'den gelip de berbat performanslar gösteren oyuncu ve teknik direktör azdır. çünkü bizim ligin futbol yapısı bu liglerle uyuşur. fizik güç, dayanıklılık, mücadele, baskı, itiş kakış, bireysel yetenek bu liglerde ön plana çıkar.
öyle takım olarak pas oyunu oynayalım, alan savunmasına dikkat edelim, bloklar arası geçişler, taktik düşünceler filan bizim pek yapabileceğimiz işler değil. olmuyor yani. elbette kaos futbolu ve "bam bam bam" gibi modası geçmiş şeylerden (sistem diyesim gelmiyor zira) bahsetmiyorum. ama sertliğin ve mücadelenin ön planda olduğu, çok koşulan, kemik seslerinin geldiği, bireysel yeteneğin takım yeteneğinden daha ön planda olduğu bir futbol oynanıyor burada.
bu nedenle bence laurent blanc bizim için biçilmiş kaftan olur. tabii devre arası 2 orta saha, 2 stoper ve 1 tane sol ayaklı sağ kanat transferiyle birlikte.
ama tabii şu kadar yazıma bile değmeyecek bir hayal kendisinin bizim takımın başına geçmesi.
