24
diyalog kadıköy'deki salatacılar sokağı diye bilinen sağlı sollu cafelerden oluşan sokakta geçiyor. ben ve birkaç galatasaraylı arkadaşım bir maç öncesi üstümüzde formalarımız mecidiyeköy'e gitmeden önce yemek yiyeceğizdir. yıllardır gidip geldiğim için esnafı az çok tanıyorum. cafelerden birinin çok gıcık bir garsonu var, sokakta uluorta yaptığı iğrenç futbol geyiklerinden febeli olduğu yıllardır bildiğim bir şey, zaten sırf bu yüzden hiç o cafe'ye oturmamışımdır. o gün de önünden geçerken, ''galatasaraylılar burda yiyor arkadaşlar buyrun'' dedi, ben de ''ben senin nasıl bi fenerli olduğunu iyi biliyorum, havanı alırsın ancak'' diyerek es geçtim ama arkadan bir sürü kahkaha yükseliyordu. omzumdan geriye dönüp baktığımda, morarmış bir febeli ve etrafında yarılan bir sürü esnaf manzarası gördüm.**