75
güzel bir hikayesi vardır. "belgeleriyle türk spor tarihi ve atatürk" kitabında haluk san üstat anlatmış.
mustafa kemal ve arkadaşları daha rahat bir ortam bulmak için karargahlarını samsun'dan havzaya taşırlar. arabaları yolda bozulur ve yayan giderler. 80 kilometreden bahsediyoruz. bu marşı, atatürk ve arkadaşları ilk bu yolda söylemişler.
peki bu marş nasıl ortaya çıkmış. haluk san beyefendi doğduğunda selim sırrı bey bunu kutlamak için haluk beyin babasına gidiyor. biliyorsunuzdur selim sırrı bey isveç'te okumuş birisi. oradan "şakıyan üç genç kız" marşının notalarını getiriyor. bu marşa söz yazılması gerektiği hususunda karar kılınca aynı ortamda ki ali ulvi elöve bey sözleri yazıyor.
1916 senesinde genç dernekleri yasası itibariyle, genç dernekleri yürüyüş halinde o zamanki adıyla "terbiyeyi bedeneyi yürüyüş" marşını yani "güneş ufuktan şimdi doğar" marşını yani "gençlik" marşını okumaya başladılar.
bütün bu hikaye daha önce bahsettiğim kitabın 47. sayfasından 51. sayfasına kadar geçen bölümde anlatılmıştır.
mustafa kemal ve arkadaşları daha rahat bir ortam bulmak için karargahlarını samsun'dan havzaya taşırlar. arabaları yolda bozulur ve yayan giderler. 80 kilometreden bahsediyoruz. bu marşı, atatürk ve arkadaşları ilk bu yolda söylemişler.
peki bu marş nasıl ortaya çıkmış. haluk san beyefendi doğduğunda selim sırrı bey bunu kutlamak için haluk beyin babasına gidiyor. biliyorsunuzdur selim sırrı bey isveç'te okumuş birisi. oradan "şakıyan üç genç kız" marşının notalarını getiriyor. bu marşa söz yazılması gerektiği hususunda karar kılınca aynı ortamda ki ali ulvi elöve bey sözleri yazıyor.
1916 senesinde genç dernekleri yasası itibariyle, genç dernekleri yürüyüş halinde o zamanki adıyla "terbiyeyi bedeneyi yürüyüş" marşını yani "güneş ufuktan şimdi doğar" marşını yani "gençlik" marşını okumaya başladılar.
bütün bu hikaye daha önce bahsettiğim kitabın 47. sayfasından 51. sayfasına kadar geçen bölümde anlatılmıştır.