1
maçın gidişatıyla hiç ilgilenmeden 90 dakika boyunca reperturındaki marşları sıralayan taraftardır bu. hal böyle olunca da takımı ateşlemek hakemi baskı altına almak gibi vazifelerini yerine getiremez bu taraftar. bu yıl izlediğim tüm iç saha maçlarına bakınca galatasaray taraftarı bu tanıma birebir uymaktadır. bir de eski açığın kapatılmasıyla beraber yapılan amigo kulesi, eski açığın 90 dakika kıçı sahaya dönük tribün lideri tarafından yönlendirilmesi gibi bi durum ortaya çıkmıştır ki bunun nasıl bir sistem olduğunu hala çözemedim ben. yok bi de uygaladığı taktik işe yarıycakmış gibi maçın atmosferinden uzak marşları söylemeyenlere bağırın uleen diye kıçını yırtanlar yok mu onlara diyecek bişey dahi bulamıyorum ben.