• 14
    dünya tarihinin canlı canlı yayınlanan en büyük facialarından biri. kımıldayacak yeri kalmayan kalabalığın arasından can havliyle sıyrılanların geride kalanların üzerine basa basa üst kata ya da o lanet mavi demir parmaklıkların üzerinden sahaya kaçmaya çalışması, kendini güç bela sahaya atabilenlerin anca birkaç adım ilerleyebilip yere serilmesi, kale çizgisi ve civarında birileri yerde nefes alıp hayata tutulmaya çalışırken sadece birkaç metre gerisinde insanların can veriyor oluşu, ingiliz polislerin bir türlü sahaya giren kapıları açmaya yanaşmaması, insanların yüzündeki korku-panik-çaresizlik üçlüsü ve dakikalar ilerledik sonra ortaya çıkan cansız bedenler...

    https://www.youtube.com/watch?v=esyxX0iVnYc

    olayı kısaca özetlemek gerekirse; organizasyondaki bozukluk ve stadın teknik yetersizlikleri sebebiyle liverpool taraftarına ayrılmış kale arkasına taraftarların alınması sırasında gecikmeler yaşanır. hatta maçın başladığı anlarda bu tribünün neredeyse boş olduğu görünür. içeri girmeye çalışanlara bilet bulmak ümidiyle gelen diğer taraftarlar da eklenmiştir. maçın başlamasıyla birlikte kapılarda biriken taraftarlar içeriye gime konusunda haliyle sabırsızlanmaya başlar. ingiliz polisi bu yığılmaları önlemek ve girişleri hızlandırmak için turnikeleri açmayı akıl eder(!). tabi turnikeleri açarken kontrollü bir şekilde insanların içeri alma niyetindedirler ama başa çıkamazlar. insanlar yüklendikçe yüklenmeye başlar. maça vakitlice gelip içerde yerini almış olan taraftarlar tribünü çevreleyen tellere doğru sıkışmaya başlar. bütün bu kargaşaya ek olarak içerdeki polisler ile dışardakiler de farklı dünyalarda yaşamaktadır adeta. maçın başından itibaren yaşanan hengameyi saha içindeki polisler izdiham yerine taşkınlık olarak algılayıp gerekli müdahaleyi yapmazlar. patlayan bazı parmaklıklardan içeri düşenler ve can havliyle atlayıp sahaya dalanların feryatları sonrası olay birkaç dakika içinde anlaşılır. hakem maçı anında durdursa da görevlilerin uyanıp olaya müdahale edene kadar hayati birkaç dakika daha kaybedilir. olaya tamamıyla el koyulup işler kısmen de olsa yoluna koyulduğunda iş işten geçmiştir. 94 kişi teller ve arkadan yüklenenlerin arasında feci şekilde ezilerek ya da havasız kalarak vefat etmiş, 800'e yakın kişi ise çeşitli şekillerde yaralanmıştır. girdiği komaya 4 gün dayanabilen ve makinelere bağlı olarak hayatına 4 yıl devam eden iki taraftarla birlikte ölü sayısı 96 olarak nihayet bulur.

    heysel faciasının üzerine deyim yerindeyse tüy diker bu olay. ingiliz hükümeti düğmeye basar ve "lord" ünvanlı savcı peter taylor görevlendirilir. taylor report olarak bilinen 400 sayfalık meşhur raporu hazırlar. vermiş oldukları kararlar sebebiyle polisleri suçlar, 96 can kaybından 41 tanesinin kurtarılmasının mümkün olduğu kanısına varır. stadların yenilenmesinden güvenlik prosedürlerine, saha akreditasyonlarından tribündeki koltuklara kadar her konuda görüş bildirir ve bu rapordaki fikirler geliiştirilerek bugün ingiltere stadyumlarında hala daha uygulanan kurallar haline getirilir. kulüplere stadlarını yenileyip bu kriterlere uydurmaları için çok ciddi miktarlar hibe edilir. holiganizm ile özdeşleşmiş olan ingiltere bu konudaki katı tutumu ve devrim sayılabilecek yenilikleri ile gündeme gelir bu sefer.

    heysel faciası sonrası liverpool taraftarına ithafen atılan "hayvanlar" sloganı ise biraz daha büyütülür rakip taraftarlarca. ingilizlerin bulvar gazetesi the sun, bu geyiğin ve liverpool taraftarının kötü sicilinin etkisiyle olayın ertesi günü yerde yatan taraftarların cüzdanlarının çalındığından, liverpool taraftarlarının polislerin müdahale etmesine engel olduğundan falan bahseder "gerçekler" manşeti altında. olay kentte ikinci bir infial yaratır. aradan geçen neredeyse 30 yıla rağmen liverpool hala daha the sun gazetesinin en düşük tiraj yaptığı şehirdir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın