4
2013'te fatih terim galatasaray ile muhteşem bir performans gösteriyordu. her sene takımın üstüne koyarak gidiyordu. milli takım ise tam tersine çöküşteydi. 2014 dünya kupasına katılmak mümkün görünmüyordu ama hala matematiksel şans vardı. 2013 yazında drogba peş peşe arsenal ve fb'ye çıkartıp vurunca anladılar ki fatih terimli galatasaray başımıza bela olacak. fatih terim'i milli takıma çağırdılar. fatih terim iki arada bir derede kaldı. milli takım hem uçuk maaş demekti hem imkansıza yakın ihtimal olan dünya kupasına katılmak demekti. ekstra iş başardığı için ekstra ego demekti. kabul etmese ülkemizin belli bir tanımı olmayan hainlik radarına takılacak ve asılacaktı.
bjkliler o dönemin umursanmayan gurubuydu. gs şampiyonlukları topluyor, derbilerde rakiplerini eziyor, şampiyonlar liginde çeyrek final oynuyordu. fb ise galatasaray'ın arkasından ikinci oluyor, türkiye kupası kazanıyor ve uefa'da yarı final oynuyordu. bjk bilic ile bir şeyler yapabileceğini sanıyordu. öyle bir hayale kapılmıştı. fatih terim'in gidişini fırsat olarak gördüler.
fb'ye hiç değinmiyorum zaten. galatasaray'ın kupa artıklarını toplayan asalaktı. bir tarafta fatih terim, diğer tarafta aykut kocaman. adamlar sinirden kuduruyordu. ersun ile bir ivme yakalayabilirlerdi ama zor görünüyordu. arsenal'e elenmişler, galatasaray'a yenilmişler, bir de üstüne uefa'dan ceza alıp ilk lig maçlarını da 2-0'dan vermişlerdi.
galatasaraylılar hariç herkes için kazançlı bir işti. hem yıllardır kötü giden milli takım başarılı olacak, 2014 ve 2016'da turnuvalara katılacaktı hem de galatasaray düşüşe geçecek, meydan fbjk'ye kalacaktı. kısa vadede bu gerçek oldu. galatasaray fatih terim'in çift taraflı çalışması ile ligde bocalamaya başladı. milli takım ise 3 maç kazanıp hollanda'ya yenilince 2014 dünya kupası hayal oldu. ancak bu bir kayıp değildi. zaten takımdan bir halt olmayacaktı. fatih terim en azından coşkulu oynatmış ve minicik ihtimali kıl payı kaçırmıştı. ama takım umut vaadediyordu.
ünal başkan ile fatih terim'in problemleri ligin 5. haftasında iyice ayyuka çıkmıştı. fatih terim kovulmuştu. karanlık taraf için plan başarı ile tamamlanmıştı. duygusal vedası ile terim, başkan aysal'ı da hedef tahtasına oturttu. karanlık güç, amariga ve izrayil, aysal'ı da götürecekti.
2013-2014 sezonuna bir parantez açmak lazım. pek çoğumuz o sezon fatih terim başımızda olsa şampiyon olacağımıza, yükselişimizi sürdüreceğimize, 4-5 sene üst üste şampiyon olup avrupa kupası alacağımıza inanıyordu. ama kazın ayağı benim şahsi fikrime göre hiç öyle değil. o sezon öncesi takımda yüksek bir ivme görmemiştim. fatih terim de olsa başarılı olacağımıza inanmıyordum. orta sahada eksiklerimiz vardı. defansta eksiklerimiz vardı. chedjou da dany de semih de bir halta yaramazdı. burak iyi oynamıyordu. sneijder yükselişte, muslera her zamanki gibiydi. bruma bir ivme kazandırmıştı ama yeterli değildi. real madrid'e karşı ağır bir yenilgi aldık. bizim aksimize yazın bir cacık olmayan fener yüksek tempolu maçlar oynuyor, puan kaybedeceği en az 5-6 maçı son dakika golleri ile çeviriyordu. avrupa maçları yoktu, hakemler de iyi kolluyordu. bir de son dakika golleri derken bir anda yarışta öne çıktı ve farkı kimse kapatamadı. bizim 2013'teki halimiz gibi onlarda 2014'te farkı açarak şampiyon oldular.
işte bu noktada dışarıdan bakınca hem milli takım başarılı oldu hem galatasaray başarısız oldu görünüyordu. aslında milli takım turnuvaya gidememişti. yani başarısız olmuştu. galatasaray fatih terim olsa da o sezonu ikinci kapatacaktı.
uzun vadeye geldiğimiz zaman galatasaray o zamanlardan beri bir şampiyonluk(bu şampiyonluğu milli takımdan kopardığımız hamzaoğlu getirdi. ne kadar trajikomik değil mi:), iki türkiye kupası ve bir süper kupa alırken, milli takım katılma ihtimalinin zaten çok yüksek olduğu turnuvaya sidik zoruyla katılmış, turnuvada daha 2. maçta havlu atmıştı. şimdi ise fatih terim'in sebep olduğu karışıklıklar, masraflar, sorunlar ve hepsinden ötesi puan kayıpları ile boğuşuyor. galatasaray ise iyi bir karakteri olan riekerink bey ile bir ivme kazanmış ve zirveye oynuyor. fatih terim'in bugün milli takımı bırakması milli takımın lehine olacak önemli bir adımdır. zaten turnuvaya götüremeyecek. en azından çok para alıp arda ve diğer oyuncuları küstürmesin. sokaktan bir adam getirip 10 bin dolar aylık maaş versen o da götüremez. en azından masrafı olmaz, huzur da kaçırmaz. fatih terim kovulduğunda galatasaray'a yanaşacak ve riekerink beyle iyi giden takımı karıştıracak, hiç yoktan boş muhabbetlere alet edip moral ve konsantrasyon bozacak.
tüm bu yazının özetine gelirsek 2013'te fatih terim'in milli takıma alınması galatasaray'ı bitirip milli takımı yükseltecek bir proje idi. ancak galatasaray bitmedi, milli takım yükselmedi. 2016'da fatih terim'in kovulması milli takımı yükseltecek, galatasaray'ı düşürecek bir plan. ama bu plan tutmayacak. çünkü fatih hocam mükemmel bir hoca. ecdadımızın da adını taşıyor. osmanlı'ya karşı mı bu kininiz ve tutumunuz? milli takıma böyle bir başkomutan yakışır. seçilmiş hocaya darbe mi yapacaksınız? bu milleti konya arenaya tüplere karşı direnmeye davet ediyorum. bir tüp kalkışması ile karşı karşıyayız. milli takımımız 2018'e gidemezse de sorun yok. renkleri yeter. biz kupalar için sevmedik. hem fatih hocamın rızkını konuşmaya utanmıyor musunuz?
bjkliler o dönemin umursanmayan gurubuydu. gs şampiyonlukları topluyor, derbilerde rakiplerini eziyor, şampiyonlar liginde çeyrek final oynuyordu. fb ise galatasaray'ın arkasından ikinci oluyor, türkiye kupası kazanıyor ve uefa'da yarı final oynuyordu. bjk bilic ile bir şeyler yapabileceğini sanıyordu. öyle bir hayale kapılmıştı. fatih terim'in gidişini fırsat olarak gördüler.
fb'ye hiç değinmiyorum zaten. galatasaray'ın kupa artıklarını toplayan asalaktı. bir tarafta fatih terim, diğer tarafta aykut kocaman. adamlar sinirden kuduruyordu. ersun ile bir ivme yakalayabilirlerdi ama zor görünüyordu. arsenal'e elenmişler, galatasaray'a yenilmişler, bir de üstüne uefa'dan ceza alıp ilk lig maçlarını da 2-0'dan vermişlerdi.
galatasaraylılar hariç herkes için kazançlı bir işti. hem yıllardır kötü giden milli takım başarılı olacak, 2014 ve 2016'da turnuvalara katılacaktı hem de galatasaray düşüşe geçecek, meydan fbjk'ye kalacaktı. kısa vadede bu gerçek oldu. galatasaray fatih terim'in çift taraflı çalışması ile ligde bocalamaya başladı. milli takım ise 3 maç kazanıp hollanda'ya yenilince 2014 dünya kupası hayal oldu. ancak bu bir kayıp değildi. zaten takımdan bir halt olmayacaktı. fatih terim en azından coşkulu oynatmış ve minicik ihtimali kıl payı kaçırmıştı. ama takım umut vaadediyordu.
ünal başkan ile fatih terim'in problemleri ligin 5. haftasında iyice ayyuka çıkmıştı. fatih terim kovulmuştu. karanlık taraf için plan başarı ile tamamlanmıştı. duygusal vedası ile terim, başkan aysal'ı da hedef tahtasına oturttu. karanlık güç, amariga ve izrayil, aysal'ı da götürecekti.
2013-2014 sezonuna bir parantez açmak lazım. pek çoğumuz o sezon fatih terim başımızda olsa şampiyon olacağımıza, yükselişimizi sürdüreceğimize, 4-5 sene üst üste şampiyon olup avrupa kupası alacağımıza inanıyordu. ama kazın ayağı benim şahsi fikrime göre hiç öyle değil. o sezon öncesi takımda yüksek bir ivme görmemiştim. fatih terim de olsa başarılı olacağımıza inanmıyordum. orta sahada eksiklerimiz vardı. defansta eksiklerimiz vardı. chedjou da dany de semih de bir halta yaramazdı. burak iyi oynamıyordu. sneijder yükselişte, muslera her zamanki gibiydi. bruma bir ivme kazandırmıştı ama yeterli değildi. real madrid'e karşı ağır bir yenilgi aldık. bizim aksimize yazın bir cacık olmayan fener yüksek tempolu maçlar oynuyor, puan kaybedeceği en az 5-6 maçı son dakika golleri ile çeviriyordu. avrupa maçları yoktu, hakemler de iyi kolluyordu. bir de son dakika golleri derken bir anda yarışta öne çıktı ve farkı kimse kapatamadı. bizim 2013'teki halimiz gibi onlarda 2014'te farkı açarak şampiyon oldular.
işte bu noktada dışarıdan bakınca hem milli takım başarılı oldu hem galatasaray başarısız oldu görünüyordu. aslında milli takım turnuvaya gidememişti. yani başarısız olmuştu. galatasaray fatih terim olsa da o sezonu ikinci kapatacaktı.
uzun vadeye geldiğimiz zaman galatasaray o zamanlardan beri bir şampiyonluk(bu şampiyonluğu milli takımdan kopardığımız hamzaoğlu getirdi. ne kadar trajikomik değil mi:), iki türkiye kupası ve bir süper kupa alırken, milli takım katılma ihtimalinin zaten çok yüksek olduğu turnuvaya sidik zoruyla katılmış, turnuvada daha 2. maçta havlu atmıştı. şimdi ise fatih terim'in sebep olduğu karışıklıklar, masraflar, sorunlar ve hepsinden ötesi puan kayıpları ile boğuşuyor. galatasaray ise iyi bir karakteri olan riekerink bey ile bir ivme kazanmış ve zirveye oynuyor. fatih terim'in bugün milli takımı bırakması milli takımın lehine olacak önemli bir adımdır. zaten turnuvaya götüremeyecek. en azından çok para alıp arda ve diğer oyuncuları küstürmesin. sokaktan bir adam getirip 10 bin dolar aylık maaş versen o da götüremez. en azından masrafı olmaz, huzur da kaçırmaz. fatih terim kovulduğunda galatasaray'a yanaşacak ve riekerink beyle iyi giden takımı karıştıracak, hiç yoktan boş muhabbetlere alet edip moral ve konsantrasyon bozacak.
tüm bu yazının özetine gelirsek 2013'te fatih terim'in milli takıma alınması galatasaray'ı bitirip milli takımı yükseltecek bir proje idi. ancak galatasaray bitmedi, milli takım yükselmedi. 2016'da fatih terim'in kovulması milli takımı yükseltecek, galatasaray'ı düşürecek bir plan. ama bu plan tutmayacak. çünkü fatih hocam mükemmel bir hoca. ecdadımızın da adını taşıyor. osmanlı'ya karşı mı bu kininiz ve tutumunuz? milli takıma böyle bir başkomutan yakışır. seçilmiş hocaya darbe mi yapacaksınız? bu milleti konya arenaya tüplere karşı direnmeye davet ediyorum. bir tüp kalkışması ile karşı karşıyayız. milli takımımız 2018'e gidemezse de sorun yok. renkleri yeter. biz kupalar için sevmedik. hem fatih hocamın rızkını konuşmaya utanmıyor musunuz?