resim
Aydın Yılmaz
Takım:-
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:36
Boy:1.79
Uyruk:Türkiye
  • 3513
    evet, kendini geliştiremedi, yattı, çalışmadı, olmadı. fakat aydın yılmaz, benim için bir çocuğun kabul olmuş duasıdır. 1996-2000 yılları arasında ortalığı kasıp kavuran efsane kadronun uefa kupasını kazandığı dönemlerde galatasaraylı olan büyük bir kesim vardı. ben de onlardan biriyim. ama yaşımız küçüktü o dönemlerde. biz galatasaraylı olduk ve lucescu sonrası çöküş başladı. yaşımız ilerliyor, okuldaki sınıfımız yükseliyor, galatasarayın üzerindeki karanlık bulutlar gitmiyordu. olimpiyat stadı, ikinci fatih terim dönemi, geri dönen efsane futbolcular, hasan şaş, boğazlı kazağıyla arif, bir kule gibi ali, hakan şükürün kafasına çarptırarak gol attıran prates, genç sarbi, soğuk havada siyah parka giyen gergin fatih terim, lucianonun eli, kaptan bülent korkmaz, mondragon, oynanan kabız futbol... galatasaray tat vermiyordu. sınıftaki arkadaşlarımız hep dalga geçiyor, bizler de üzülüyorduk. ta ki eric geretsli efsane 2005/2006 sezonuna kadar. o sezon da yine fenerbahçe maçları kötü sonuçlarla bitiyor, yine dalga konusu oluyorduk sınıfta. ama biliyorduk ki, asıl olay şampiyon olmakta. şampiyonluğa olan inancımız hiç o sezonki kadar yüksek olmamıştı bizim için. maçları radyodan dinlerdik o sıralar. hayal gücümüz o sayede gelişmiştir belki de. kulağımda duyduğum sesi beynimde görüntüye dökerek maçı izliyordum. ve o meşhur konya maçı... maç sıkıntıda, radyodan geldiği kadarıyla. bir de dipnot eklemek istiyorum buraya, o sezon galatasarayı hazırlık maçlarından izleyebilmiştim. show tvden. devre arası hazırlık kampında hoca gençlere şans vermişti. bir maçta oyuna, mehmet güven, aydın yılmaz ve birkaç genç çocuk daha girmişti. spikerler, hep mehmet güveni ve diğer çocuğu övüyordu. fakat o çocuklar top ayağına geldiğinde ekstra hiçbir şey yapamıyorlardı. şimdi tabi bir çocuk futbolu görsel show olarak görür genelde. yani çalım,güzel hareketler vs. her zaman daha değerlidir çocuk gözünde. ronaldinho izleyen her çocuk, mahalle maçlarında,teneffüs aralarında çalım atmak, hareket yapmak isterdi. işte o maçta da aydın yılmaz, ayağına gelen her topta ileriye dönük oynuyor , adeta akıyordu. o maç aydın, özel ilgi alanıma girdi. dedim, bu çocuk bir harika. neyse hikayeye geri dönecek olursak, konya maçı ve ilerleyen dakikalar, gelmeyen gol ile kahroluyorum. yorganın içinde gizlice maçı dinliyorum ve ettiğim tek dua 'allahım nolur gol atalım,nolur'. aydın girdi oyuna, dualarım sıklaştı. manisadaki 'gol istiyom gol' dayı moduna girdim çocuk halimle. ve evet, o gol 90'da, aydının ayağından geldi. benim için o şampiyonluğun en kritik maçı oydu ve o gol benim için çok değerlidir. aydın, umutsuz ve ezik galatasaraylı çocukların umudu olmuş, şampiyonlukta göz ardı edilemeyecek bir katkısı olmuştu. ah ulan aydın...
App Store'dan indirin Google Play'den alın