9354
kendisinin özelinde genel bir görüş sunmak istiyorum. kendi oyuncularımızla ilgili, hatta ünal aysal diliyle kendi elemanlarımızla ilgili konuşurken ne yapmak istediğimizi anlamıyorum. amacımız oyuncuyu takımdan göndermek mi? ticaretten, pazarlamadan çok anlamam ama çok temel bir şey biliyorum. elinizde satmak istediğiniz bir mal varsa onu gömmezsiniz. aksine onu översiniz. peki amacımız takıma daha faydalı olmasını sağlamak mı? eğer öyleyse de oyuncuyu gömmezsiniz. eleştirirsiniz. bu ikisi arasındaki farkı şöyle belirteyim. iyi oynamıyor, faydalı değil, galatasaray forması yere atılmaz, yan pas yaparak takımı yavaşlatıyor gibi cümleler eleştiri olarak değerlendirilir. öte yandan "leşçuk" gibi laflar gömmektir.
bir de yine kendisinin özelinde yerli/yabancı seviciliği hakkında yazmak istiyorum. yabancı sevmek ali lukunku sevmek değil popescu sevmektir. ama yabancı seviciliği dediğiniz zaman işte o ali lukunku sevmek olur. benzer örneği yerli sevmek ile yerli seviciliği arasında da verebiliriz. yani iyi futbolcunun yerlisi yabancısı olmaz. bir de bambaşka bir sevme türü var: oyuncunun galatasarayda olması. ben selçuk’u bu şekilde sevme hakkımı kullanmak istiyorum. galatasarayın hiçbir elemanına teneke bağlamak tarzım değil. eleştirmeye ise doyamam.
bir de yine kendisinin özelinde yerli/yabancı seviciliği hakkında yazmak istiyorum. yabancı sevmek ali lukunku sevmek değil popescu sevmektir. ama yabancı seviciliği dediğiniz zaman işte o ali lukunku sevmek olur. benzer örneği yerli sevmek ile yerli seviciliği arasında da verebiliriz. yani iyi futbolcunun yerlisi yabancısı olmaz. bir de bambaşka bir sevme türü var: oyuncunun galatasarayda olması. ben selçuk’u bu şekilde sevme hakkımı kullanmak istiyorum. galatasarayın hiçbir elemanına teneke bağlamak tarzım değil. eleştirmeye ise doyamam.