4840
gecenin bir vakti yataktan fırlamayı sağlayan efsane futbolcu. olay şöyle gelişmiştir; küçük tribünde üşüyen adam annesinin 'yat hadi yarın okul var.' diye azarlamalarına dayanamayıp yatmak zorunda kalmıştır. halbuki o yaşa kadar hiç bir avrupa maçını kaçırmadığı galatasaray'ın maçı vardır ve artık son dakikalardır. maç heyacanlı mı heyacanlıdır. üstelik küçük tribünde üşüyen adamın en sevdiği forma olan gri, sarı ve kırmızı renklerin çok güzel bir uyumunu içeren o mükemmel forma ile sahadadır takım. o forma, her zaman ona ümit davala'nın juventus'a uzaktan attığı gol sonrası saçlarını savurarak yaşadığı gol sevincini hatırlatmaktadır. yatağın böyle bir durumda rahat olması veya gözüne uyku girmesi söz konusu dahi olamaz. maç kafasından çıkmaz ve sonucu merak eder. zaten son dakikalardı televizyonu kapatırken annesi, acaba maç bitmiş miydi? uzatma kaç dakika verilmişti? ve aniden bir ses. tam altında iki erkek öğrencinin oturduğu evden 'goooooooool' sesi ve hemen ardından galatasaray'ı ne kadar çok sevdiğini bilen annesinin şefkatli sesi 'oğlum televizyonu aç sanırım gol oldu.'. işte tam o anda küçük tribünde üşüyen adam kendi cüssesinden beklenmeyecek bir çeviklikle gecenin bir vakti yataktan fırlar, kumandaya sarılır ve televizyonu açar. televizyondan şu replik duyulur 'bekledik bunu çok bekledik'.
hagi sol çaprazdan athletico bilboa takımına inanılmaz bir gol atmış, kaleciye havada sekiz çizdirmiştir. tekrar tekrar gol izlenir aradan yıllar geçer ama o yürek çarpıntısı hiç unutulmaz. iyiki varsın hagi.
hagi sol çaprazdan athletico bilboa takımına inanılmaz bir gol atmış, kaleciye havada sekiz çizdirmiştir. tekrar tekrar gol izlenir aradan yıllar geçer ama o yürek çarpıntısı hiç unutulmaz. iyiki varsın hagi.
