• 305
    maç yerden oynandığı müddetçe bizim kontrolümüzdeydi. ne zaman uzaktan yapılan ortalar ve şişirme toplar devreye girdi, o zaman beşiktaş ardı ardına pozisyonlar bulmaya başladı. "cezasahasına çok adamla girip top şişirmek" gibi ilkel bir taktiğin bize karşı bu kadar etkili olması içimi acıttı gerçekten.

    ancak bundan daha çok içimi acıtan şey, rakip takım kendi yarısahasını bomboş bırakmışken en az on defa kontrataktan cezayı kesme fırsatı bulmamıza rağmen bir türlü bunu başaramayışımızdı. yasin yoruldu ama riekerink onu çıkarmadı, çünkü sinan'ın savunma zaafiyeti böyle büyük bir maçta korkunç bir riskti. böyle olması da gayet normal, bu adamı stuttgart'ın paf takımından bonservissiz olarak almışken robben gibi oynamasını bekleyemeyiz. podolski zaten sakat. bu sebeple çaresiz kalan riekerink en sonunda josue'yi soktu ama josue de bu cezayı kesmeyi başaramadı. belki biraz fifa mantığı olacak ama ben riekerink'in yerinde olsam linnes'i çağırır, "topu aldığında önün boşsa ileri doğru sür, önün doluysa sneijder'e at, gerisini o halleder" deyip oyuna sokardım. bence yasin yorulduğu anda linnes girseydi bu maçta puan kaybetmezdik.

    yine de sağlık olsun, masadaki oyunculardan biri galatasaray'sa başka kimsenin favori gösterilemeyeceğini bir kere daha ispat ettik. yegane arzum ikinci yarıda arena'da oynayacağımız maçta "top şişirme" taktiğine karşı koyabilecek bir stoperimizin olması. gerisini bizim çocuklar halledecek zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın