6
ilk zamanlar... küçük bir çocuk, bir hayli küçük hem de. araba ile köprü geçilir, üst yoldan seyrederken ali sami yen'in duvarları babam tarafından işaret parmağı ile gösterilir şahsıma. o ilk olmuştur. az bir parça görülen çimleri ise mest etmiştir beni. öylesine mutluluk hissetmiştim ki tarifi imkansız. 4 ve 5'li yaşlarımı hatırlarım, dilimden şunlar dökülmüştü; aslan, cimbom! yeyeye yayayaya gassay gassay cimbom! gooööl...
dediğim gibi yıllar önceydi, o an umre'yi tamamlamıştım. hac vakti ise gelip çattığında birkaç yıl daha büyüdüğümü söyleyebilirim. o zamanlar tabi baba omuzunda; rerere rarara gassaray gassaray cimbombom! diyebiliyorduk. maç boyunca güldük ve eğlendik babam'dan duyduğum; '' aslan oğlum'' nidaları ile. hacca da gittik, o da tamamlandı. daha sonrası böyle gelişti işte.. kanımıza işleyen sarı-kırmızı aşk bir daha çıkmıyor bildiğiniz gibi. bir kez gitmek bin kez daha gitmeyi garantilemektir sami yen'de. bakalım 1000. maçı ne zaman devirebileceğim.. hedeftir bu bana. az kaldı, geliyorum.
dediğim gibi yıllar önceydi, o an umre'yi tamamlamıştım. hac vakti ise gelip çattığında birkaç yıl daha büyüdüğümü söyleyebilirim. o zamanlar tabi baba omuzunda; rerere rarara gassaray gassaray cimbombom! diyebiliyorduk. maç boyunca güldük ve eğlendik babam'dan duyduğum; '' aslan oğlum'' nidaları ile. hacca da gittik, o da tamamlandı. daha sonrası böyle gelişti işte.. kanımıza işleyen sarı-kırmızı aşk bir daha çıkmıyor bildiğiniz gibi. bir kez gitmek bin kez daha gitmeyi garantilemektir sami yen'de. bakalım 1000. maçı ne zaman devirebileceğim.. hedeftir bu bana. az kaldı, geliyorum.