357
hoooop!!! ajax'tan teknik direktörü geldi gençler! (fm sağolsun. yaşımız da biraz ortaya çıktı :) )
bu adama kazma diyen arkadaşlar var. destuuuurr!! diyorum. bizim ligimiz için özellikle üst düzey teknik bir adamdır. şampiyonlar liginde de sırıtmayacak bir tekniği vardır. ancak melo ile tekniğini kıyaslarsanız yanlış yaparsınız. çünkü melo asla değerini bulamamış bir orta sahaydı. melo 10 numarada oynasa sırıtmaz. deli olmasaydı yaya toure gibi dmcden amcye evrim geçirdiğini ve real madridin barcelonanın falan efsanesi olduğunu görebilirdik.
neyse gelelim de jong'umuza. öncelikle bu adam çok sert ama çok profesyonel. gördüğü kırmızıların az olmasının sebebi bu. bu adam topa dokunduğu sürece adama takla attırmaktan çekinmez. bunu her futbolcu bildiği için de ondan kaçarlar.(maçlarda de jongu görenlerin topu ayağından çıkartmak için nasıl acele ettiğini görürüz.)
çok değişik bir sağlamlığı vardır. çok sert çarpışmalar yaşadığını falan göreceğiz ama o çok nadir yere düşecek. bazı pozisyonlarda çarpan adamı bile farketmez.
kendini kaybettiği nadir anlar vardır. o pozisyonları zaten youtubeda bol bol görürsünüz. öyle anlarda tam bir katildir. ama bu 3-4 yılda bir olur. hiç denk gelmeyebiliriz.
bizim hakemler futbol sertliğini pek bilmediği için kart problemi yaşayabilir. ama zeki bir adam olduğu için çabuk kavrayacaktır.
rakip takım taraftarları ve basın çok üstüne gelecek. maçlarda üstüne oynamaya çalışan futbolcular olacaktır. ama kendisi bunları sallayan tiplerden değildir. zaten türkiye'deki futbolcuların da de jong'un üstüne gitmeye cesaret edebileceğini sanmıyorum. valla verir eline!
melo deliydi bu da deli! ama bir farkları var. melo merhametli bir deliydi. yaptığı en kötü hareket robben'in bacağına basmasıdır ki o bile katillik bir hareket değil. de jong merhametsiz deli! maç içinde olabildiğince profesyonel olacaktır ama ''öeahhh kırmızı görücem zaten'' diye birisine gidecekse o adamı bitirmeye gider.
eyyorlamam bu kadar..
bu adama kazma diyen arkadaşlar var. destuuuurr!! diyorum. bizim ligimiz için özellikle üst düzey teknik bir adamdır. şampiyonlar liginde de sırıtmayacak bir tekniği vardır. ancak melo ile tekniğini kıyaslarsanız yanlış yaparsınız. çünkü melo asla değerini bulamamış bir orta sahaydı. melo 10 numarada oynasa sırıtmaz. deli olmasaydı yaya toure gibi dmcden amcye evrim geçirdiğini ve real madridin barcelonanın falan efsanesi olduğunu görebilirdik.
neyse gelelim de jong'umuza. öncelikle bu adam çok sert ama çok profesyonel. gördüğü kırmızıların az olmasının sebebi bu. bu adam topa dokunduğu sürece adama takla attırmaktan çekinmez. bunu her futbolcu bildiği için de ondan kaçarlar.(maçlarda de jongu görenlerin topu ayağından çıkartmak için nasıl acele ettiğini görürüz.)
çok değişik bir sağlamlığı vardır. çok sert çarpışmalar yaşadığını falan göreceğiz ama o çok nadir yere düşecek. bazı pozisyonlarda çarpan adamı bile farketmez.
kendini kaybettiği nadir anlar vardır. o pozisyonları zaten youtubeda bol bol görürsünüz. öyle anlarda tam bir katildir. ama bu 3-4 yılda bir olur. hiç denk gelmeyebiliriz.
bizim hakemler futbol sertliğini pek bilmediği için kart problemi yaşayabilir. ama zeki bir adam olduğu için çabuk kavrayacaktır.
rakip takım taraftarları ve basın çok üstüne gelecek. maçlarda üstüne oynamaya çalışan futbolcular olacaktır. ama kendisi bunları sallayan tiplerden değildir. zaten türkiye'deki futbolcuların da de jong'un üstüne gitmeye cesaret edebileceğini sanmıyorum. valla verir eline!
melo deliydi bu da deli! ama bir farkları var. melo merhametli bir deliydi. yaptığı en kötü hareket robben'in bacağına basmasıdır ki o bile katillik bir hareket değil. de jong merhametsiz deli! maç içinde olabildiğince profesyonel olacaktır ama ''öeahhh kırmızı görücem zaten'' diye birisine gidecekse o adamı bitirmeye gider.
eyyorlamam bu kadar..