680
bu son sistem değişikliğini italyan takımlarına yapılan bir kıyak olarak değerlendirenlerden koşarak uzaklaşın. çünkü turnuvaya 4 takım yollama hakkına sahip ingilizlerle, 3 takım gönderen italyanlar arasındaki puan farkı öyle atla deve değil. hatta bu sezonki performanslarına bağlı olarak italyanların ingilizleri geçme ihtimali de yüksekti:
https://i.hizliresim.com/dXZ6Gp.png
(inter ve milan'ı kodaman çinlilerin satın alması ve yavaştan para akıtmalarıyla işin rengi daha da değişecektir, o başka bir yazının konusu.)
kararın mimarı, rummenigge'nin başkanlığını yürüttüğü ve evropa'nun elit kulüplerinin oluşturduğu european clubs association isimli dernek. bu derneğin, çok uzun zamandır bir avrupa süper ligi hayali vardı zaten. amaçları tamamen duygusal tabii. şampiyonlar ligi'ni daha karlı hale getirmek istiyorlar. haksız da sayılmazlar aslında. premier ligi sonuncu bitiren takım, yayın haklarından 125 milyon avro kazanıyor; şampiyonlar ligi'ni kazanan real madrid ise hepi topu 94 milyon avro kazandı uefa'dan. işte eca şemsiyesi altındaki büyükbaşlara göre şl'yi daha karlı hale getirmenin yolu, ufak tefek takımlara turnuvada daha az yer vermekten geçiyor. çünkü hapoel, astana, ludogorets gibi takımların ortalama bir futbol seyircisine sunduğu herhangi bir şey yok. misal; real madrid, malmö'nün içinden geçiyor ama maç sonunda ortaya bir hikaye çıkmıyor. halbuki, malmö'nün yerine atıyorum roma olsa o maç çok daha epik olur: 40'lık totti oyuna girerken bernabeu'da 80 bin kişi tarafından alkışlanır, maç sonunda gareth bale idolü totti'den imza alabilmek için soyunma odası önünde ağaç olur filan: https://www.youtube.com/watch?v=3LKLkMqFQiA
"roma, bileğinin hakkıyla şl'ye katılsın..." hakkaniyetli bir argüman ama makul değil. ludogorets; şl'ye katılmak için plzen'le play off oynuyor, roma ise porto'yla ve iki yumurtadan biri kırılıyor. işte eca böyle iş kazalarının daha fazla gerçekleşmesini istemiyor.
olayın uzak doğu ve asya boyutu da bu noktada önemli. çin'in son yıllarda futbola olan ilgisi malum ve avrupalılar için orada dev bir pasta mevcut. yamulmuyorsam, çinlilerin futbolla tanışması serie a vasıtasıyla oluyor. zamanında çin devlet televizyası serie a'yı yayını yapmış ve inter, milan gibi takımların orada epey büyük bir taraftar kitlesi var. aynı şekilde premier lig de oldukça popüler o diyarda. yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere ispanyol ve alman takımlarının tuzu kuru ama şu an italyanlar 3 takım gönderiyor, belki seneye ya da ertesi sene ingilizler bu durumla karşı karşıya kalacak ve bu uzak doğu pazarını örseleyecek. yeni sistem bunun da önüne geçebilir.
wild card benzeri bir sistemin getirileceği söyleniyor ama bunun aslı yok. ya da an azından şimdilik yok. yalnız bir kulübün hangi torbada yer alacağını belirleyen puanlama hesaplanırken o kulübün tarihindeki başarılar etkili olacak. bunun da puanlamanın yüzde 20'sini oluşturacağı söyleniyor. milan, ajax gibi kulüplerin hayrına bir uygulama olacağı kesin. tabii bu durum bizim işimize de gelir ^-^
amatör bir ruhla romantik bir pencereden bakıldığında yeni düzenleme acımasız ve adaletsiz. top 4 lig; 4'er takımını şl'ye, 3'er takımını da avrupa ligine yollayacak. bu noktada "diğer ligler de çalışıp didinip ilk 4'e girsin..." demek mantıksızlaşıyor zira senin ligin -atıyorum- 4 takımla avrupa'da mücadele edip puan toplamaya kasarken, bu top 4 lig 7'şer takımla bu işi gerçekleştirecek. kısacası diğer ligler, bu fasit dairenin içinde cebelleşip dururken büyükbaşlar kendilerini çoktan sağlama almış olacaklar. takım sayısının arttırılmasını talep edenler de var ama bunun gerçekleşeceğini da sanmıyorum, dediğim gibi astana-barcelona maçının hiçbir getirisi olmadığı gibi birçok da götürüsü var*. işte bu noktada uefa bir taşla iki kuş vurmuş olacak zira şl kurtlar sofrasına evrilmişken avrupa ligi küçük ve orta ölçekli takımlar için çok daha makul bir mecra haline gelecek.
anglosaksonların meşhur atalar sözüyle entry'yi bitireyim: money talks.
https://i.hizliresim.com/dXZ6Gp.png
(inter ve milan'ı kodaman çinlilerin satın alması ve yavaştan para akıtmalarıyla işin rengi daha da değişecektir, o başka bir yazının konusu.)
kararın mimarı, rummenigge'nin başkanlığını yürüttüğü ve evropa'nun elit kulüplerinin oluşturduğu european clubs association isimli dernek. bu derneğin, çok uzun zamandır bir avrupa süper ligi hayali vardı zaten. amaçları tamamen duygusal tabii. şampiyonlar ligi'ni daha karlı hale getirmek istiyorlar. haksız da sayılmazlar aslında. premier ligi sonuncu bitiren takım, yayın haklarından 125 milyon avro kazanıyor; şampiyonlar ligi'ni kazanan real madrid ise hepi topu 94 milyon avro kazandı uefa'dan. işte eca şemsiyesi altındaki büyükbaşlara göre şl'yi daha karlı hale getirmenin yolu, ufak tefek takımlara turnuvada daha az yer vermekten geçiyor. çünkü hapoel, astana, ludogorets gibi takımların ortalama bir futbol seyircisine sunduğu herhangi bir şey yok. misal; real madrid, malmö'nün içinden geçiyor ama maç sonunda ortaya bir hikaye çıkmıyor. halbuki, malmö'nün yerine atıyorum roma olsa o maç çok daha epik olur: 40'lık totti oyuna girerken bernabeu'da 80 bin kişi tarafından alkışlanır, maç sonunda gareth bale idolü totti'den imza alabilmek için soyunma odası önünde ağaç olur filan: https://www.youtube.com/watch?v=3LKLkMqFQiA
"roma, bileğinin hakkıyla şl'ye katılsın..." hakkaniyetli bir argüman ama makul değil. ludogorets; şl'ye katılmak için plzen'le play off oynuyor, roma ise porto'yla ve iki yumurtadan biri kırılıyor. işte eca böyle iş kazalarının daha fazla gerçekleşmesini istemiyor.
olayın uzak doğu ve asya boyutu da bu noktada önemli. çin'in son yıllarda futbola olan ilgisi malum ve avrupalılar için orada dev bir pasta mevcut. yamulmuyorsam, çinlilerin futbolla tanışması serie a vasıtasıyla oluyor. zamanında çin devlet televizyası serie a'yı yayını yapmış ve inter, milan gibi takımların orada epey büyük bir taraftar kitlesi var. aynı şekilde premier lig de oldukça popüler o diyarda. yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere ispanyol ve alman takımlarının tuzu kuru ama şu an italyanlar 3 takım gönderiyor, belki seneye ya da ertesi sene ingilizler bu durumla karşı karşıya kalacak ve bu uzak doğu pazarını örseleyecek. yeni sistem bunun da önüne geçebilir.
wild card benzeri bir sistemin getirileceği söyleniyor ama bunun aslı yok. ya da an azından şimdilik yok. yalnız bir kulübün hangi torbada yer alacağını belirleyen puanlama hesaplanırken o kulübün tarihindeki başarılar etkili olacak. bunun da puanlamanın yüzde 20'sini oluşturacağı söyleniyor. milan, ajax gibi kulüplerin hayrına bir uygulama olacağı kesin. tabii bu durum bizim işimize de gelir ^-^
amatör bir ruhla romantik bir pencereden bakıldığında yeni düzenleme acımasız ve adaletsiz. top 4 lig; 4'er takımını şl'ye, 3'er takımını da avrupa ligine yollayacak. bu noktada "diğer ligler de çalışıp didinip ilk 4'e girsin..." demek mantıksızlaşıyor zira senin ligin -atıyorum- 4 takımla avrupa'da mücadele edip puan toplamaya kasarken, bu top 4 lig 7'şer takımla bu işi gerçekleştirecek. kısacası diğer ligler, bu fasit dairenin içinde cebelleşip dururken büyükbaşlar kendilerini çoktan sağlama almış olacaklar. takım sayısının arttırılmasını talep edenler de var ama bunun gerçekleşeceğini da sanmıyorum, dediğim gibi astana-barcelona maçının hiçbir getirisi olmadığı gibi birçok da götürüsü var*. işte bu noktada uefa bir taşla iki kuş vurmuş olacak zira şl kurtlar sofrasına evrilmişken avrupa ligi küçük ve orta ölçekli takımlar için çok daha makul bir mecra haline gelecek.
anglosaksonların meşhur atalar sözüyle entry'yi bitireyim: money talks.