1691
sinan'ı geçen seneden beridir takip eden ve geldiği günden bu yana beklentileri olan birisi olarak bu sezonki çıkışının asla tesadüf ya da şans işi olduğunu düşünmüyorum. zaten yetenekli ve bu yeteneklerini sahaya yansıtmasını bilen bir oyuncuydu. geçtiğimiz sezon alt yaş kategorilerinde attığı gollerle gol krallığını büyük bir farkla elde etmesi de yeteneklerinin ona bir ödülü oldu.
birkaç ay evvelsine kadar yetenekli ve gelecek vadeden bir oyuncu olduğu biliniyordu. ancak kayserispor maçıyla birlikte neredeyse oynadığı her lig ve kupa maçında goller attı, goller attırdı. şu an bakıldığında a takımın en önemli silahları arasında yer alıyor. hatta muhtemelen podolski döndüğünde de bu değişmeyecek, en azından sahada yer bulabilmesi adına. belki sağ açıkta podolski'nin yerinde oynuyor, ancak podolski geldiğinde de mevkisi dışında bir şeyin değişeceğini sanmıyorum.
galatasaray çok ilginç bir takım. oynadığı sezonlarda hep şampiyonluk ve kupalar için hedef koymasını dışında, bu sezonki gibi şampiyonluk yarışının dışında kaldığı sezonlarda da ilginç işler yapıyor. ne zaman şampiyonluk için pes etti denilse ya bir atakla sıçrıyor, ya da başka bir gündem bularak takımın bir başka hedefe odaklanmasını sağlıyor. sinan gümüş örneğinden ilerlersek, sinan gibi genç yaştaki oyuncuları böyle sezonlarda takıma monte edip takımda as kadroya katmasını çoğunlukla bildi. tabi bu galatasaray kadar oyuncunun yeteneği ve isteğiyle de doğru orantılı oldu. 2006/2007 sezonunda da leş gibi geçen bir sezonda pırıl pırıl bir genç kazanmıştı, ki şu an barcelona'da oynuyor. bu sezon da bu talihli sinan gibi duruyor. yurt dışı veya içi takıma doğrudan katkı verebilecek bir transfer yapmaya kalktığınızda doğrudan verilebilecek en fazla katkıyı veriyor neredeyse. ki böyle bir adamın da takıma maliyeti ne kadar tuzlu olur siz düşünün.
sinan çok yetenekli ve ülkede benzer profilde örneği pek bulunmayan bir oyuncu. bu adamın üzerine konulabildiği kadar konulması lazım. zaten her sene oyuncu çıkaramıyor takım ve çıkanın da üzerine düşülmesi gerekiyor. arda kadar yetenekli, zeki ve onun gibi bir kariyer yapar mı bilinmez, fakat o yolda ilerleyebilecek kalifiyede olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
birkaç ay evvelsine kadar yetenekli ve gelecek vadeden bir oyuncu olduğu biliniyordu. ancak kayserispor maçıyla birlikte neredeyse oynadığı her lig ve kupa maçında goller attı, goller attırdı. şu an bakıldığında a takımın en önemli silahları arasında yer alıyor. hatta muhtemelen podolski döndüğünde de bu değişmeyecek, en azından sahada yer bulabilmesi adına. belki sağ açıkta podolski'nin yerinde oynuyor, ancak podolski geldiğinde de mevkisi dışında bir şeyin değişeceğini sanmıyorum.
galatasaray çok ilginç bir takım. oynadığı sezonlarda hep şampiyonluk ve kupalar için hedef koymasını dışında, bu sezonki gibi şampiyonluk yarışının dışında kaldığı sezonlarda da ilginç işler yapıyor. ne zaman şampiyonluk için pes etti denilse ya bir atakla sıçrıyor, ya da başka bir gündem bularak takımın bir başka hedefe odaklanmasını sağlıyor. sinan gümüş örneğinden ilerlersek, sinan gibi genç yaştaki oyuncuları böyle sezonlarda takıma monte edip takımda as kadroya katmasını çoğunlukla bildi. tabi bu galatasaray kadar oyuncunun yeteneği ve isteğiyle de doğru orantılı oldu. 2006/2007 sezonunda da leş gibi geçen bir sezonda pırıl pırıl bir genç kazanmıştı, ki şu an barcelona'da oynuyor. bu sezon da bu talihli sinan gibi duruyor. yurt dışı veya içi takıma doğrudan katkı verebilecek bir transfer yapmaya kalktığınızda doğrudan verilebilecek en fazla katkıyı veriyor neredeyse. ki böyle bir adamın da takıma maliyeti ne kadar tuzlu olur siz düşünün.
sinan çok yetenekli ve ülkede benzer profilde örneği pek bulunmayan bir oyuncu. bu adamın üzerine konulabildiği kadar konulması lazım. zaten her sene oyuncu çıkaramıyor takım ve çıkanın da üzerine düşülmesi gerekiyor. arda kadar yetenekli, zeki ve onun gibi bir kariyer yapar mı bilinmez, fakat o yolda ilerleyebilecek kalifiyede olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.