94
akın öztürk gibi bir adamın tiyatro, erdoğan isteğiyle falan bu girişimi yaptığına inanıyorsanız, kusura bakmayın arkadaşlar ya çok iyi ya da çok art niyetlisiniz. her ne kadar başarılı olamasa da böyle büyük bir girişim akp'nin planlayabileceği bir girişimden daha fazlası olduğu açıktır. şimdi iyi dinleyin biraz kafanızı karıştırmam lazım ama bu söylediklerimi yobazlar ( solculuktan gözü dönmüş veya erdoğana tapan kesim veya taşın üstüne çıkıp uluyanlar) anlayamazsa normal karşılarım.
öncelikle akın öztürk gibi balyoz soruşturmasıyla yükselen birisinin hizmetle bağlantısının çok yüksek olduğunun farkındasındır. emekli olmasına bir yıl kala yaş üyesi oldu. yalnız tam 1 yıl önce yine paralel operasyonlarının arttığı temmuz aylarında genel kurmaya akın öztürk hakkında brifing verildi ve fetullah gülen bağı ve darbeye kalkışma ihtimalinin yüksek olduğu bildirildi. o dönemde emekliliğine bir yıl kalan bir generalin ihraç edilmesi devam eden pkk-ışid operasyonlarına darbe vuracağı nedeniyle ihraç etmeyip, deyim yerindeyse uykusunda bile takip edilecekti. bu teknik takipler hem genel kurmayda hem yargıda aynı hızda devam ediyordu ve polis şubeleri inanılmaz titizlikle takip işlerini hallediyordu. ta ki bu darbe girişiminin gerçekleşeceğini öğreninceye kadar. darbe aslında ağustos ayı içerisinde sabaha karşı yapılması planlanıyordu ve devlet bunu öğrendiğinde teknik takip işini bırakıp operasyonda düğmeye basılacaktı. çok değil erdoğan marmarise gitmeden bu durum haberdar edildi ve onayı alındı. daha sonra hulise akardan onay alındı, savcılar teknik takip dolayısıyla zaten hazırda bekliyorlar ve 16 temmuz günü sabah 4'te eş zamanlı hem genel kurmaya hem yargıya büyük bir temizlik başlayacaktı. ki işte tam o sırada bunun haberini alan akın öztürk ve devamındakiler sabah 4'te zaten göz altına alınacağız, o zaman darbeyi öne çekelim deyip, inanılmaz bir saatte büyük bir aptallık yaparak ve deyim yerindeyse ellerinde patlatarak bu girişim sonuçlandı. ama ne olursa olsun devlet sabah operasyon yapmayacak olsaydı ve darbenin asıl zamanı darbe yapılsaydı, şuanda sözlükte savaşmak yerine sokakta birbirimizi yiyor olacaktık bir ay sonra. allah bizi korudu ve inşallah da korumaya devam eder.
neyse devam edelim. e peki darbe tiyatro değildi, erdoğan da yapmadı, peki kim yaptı?
bak kardeşim darbe olduğu anda ilk yayın komşu ülkelerden değil, avrupadan değil amerikadan başladı. "türkiye'nin tek şansı darbenin olumlu sonuçlanması" dediler, diğer yandan başka düşünce kurulu yayınları "darbe islam şeriatına girmek istemeyen türkiye'nin tek çıkar yolu" gibilerinden haberler yapılıyordu. yalnız o sırada kremlin demokrasinin yanındayız diye hükümete destek verirken beyaz saraydan ses çıkmıyordu. ta ki erdoğan halkı sokağa çağırıp, bazı askerler ne zaman teslim olmaya başladı, ,işte o sırada beyaz saray demokrasinin yanızdayız dedi. tabi burada halk sokağa çıktığında yurtta sulh konseyinin gizli üyeleri olan komutanlar, deyim yerindeyse bu tutuklanan generalleri sattı ve geri durdu.
peki bu kadar şeyden sonra hizmet grubunun yaptığı malumu. iyi de çıkarı de bu sürekli ağlayan ama bir kere namaz kıldığını görmediğimiz adamın?
kremlin mesaj yayınlarken beyaz sarayın bir süre sessiz kalması, hizmetin başının amerikada olması, darbe liderinin ve devamındakilerin hizmet üyesi olduğunun açık olması, ilk lehimize yürüyüş yapan başka ülkeden halkın filistin'den çıkması... sizce de tek bir kapıya çıkmıyor mu? büyük orta doğu projesi.
darbe girişimindeki olaylarla ilgili olarak düşünceme gelecek olursak. öncelikle haince şehit edilen vatandaşlarımızın, asker ve polisimizin başı sağ olsun, allah hepimizi sabırlıklar versin. 19-20 yaşındaki çocuklardan bir kısmı hiç ateş etmeyip, hiç bir şeyden haberimiz yok deyip teslim olması, ateş etmediği için komutanı tarafından şehit edilen askerler bir yanda; hem tatbikat olduğunu düşünüp hemde ateş emrine direkt uyan ve sonucunda bağırsakları dışarıda kafaları ezilmiş şehitler bırakan askerler diğer yanda; hiç ateş etmeden teslim olan askeri linç ederek şehit etmek bir başka yanda; darbe olmadı diye sevinmek bir yanda; 161 şehidin olduğu zaman bunu bayrama çevirmek diğer yanda. neresinden bakarsan bak inanılmaz üzücü olay. özellikle gölbaşı'ndaki üssü çok yakından gören birisi olarak, oranın o halde olması beni ayrıca üzdü, ki orada olan özel harekatçıların sırf maddi durumu iyi olmadığı için o mesleği seçmiş olduklarını bilmek işin ayrı üzüntü duyulan kısmı.
o askerlere iyi oldu emre uymasaydı onlar da hak ettiler ölümü diyen kişiyle, halkın ölmesine de iyi oldu diktatörü dinlemeseydi diyen kişi de benim nazarımda haindir, merhametsizdir, insanlıktan nasibini almamıştır. allah ülkemize yardım etsin.
not: vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim, hakkınızı helal edin.
öncelikle akın öztürk gibi balyoz soruşturmasıyla yükselen birisinin hizmetle bağlantısının çok yüksek olduğunun farkındasındır. emekli olmasına bir yıl kala yaş üyesi oldu. yalnız tam 1 yıl önce yine paralel operasyonlarının arttığı temmuz aylarında genel kurmaya akın öztürk hakkında brifing verildi ve fetullah gülen bağı ve darbeye kalkışma ihtimalinin yüksek olduğu bildirildi. o dönemde emekliliğine bir yıl kalan bir generalin ihraç edilmesi devam eden pkk-ışid operasyonlarına darbe vuracağı nedeniyle ihraç etmeyip, deyim yerindeyse uykusunda bile takip edilecekti. bu teknik takipler hem genel kurmayda hem yargıda aynı hızda devam ediyordu ve polis şubeleri inanılmaz titizlikle takip işlerini hallediyordu. ta ki bu darbe girişiminin gerçekleşeceğini öğreninceye kadar. darbe aslında ağustos ayı içerisinde sabaha karşı yapılması planlanıyordu ve devlet bunu öğrendiğinde teknik takip işini bırakıp operasyonda düğmeye basılacaktı. çok değil erdoğan marmarise gitmeden bu durum haberdar edildi ve onayı alındı. daha sonra hulise akardan onay alındı, savcılar teknik takip dolayısıyla zaten hazırda bekliyorlar ve 16 temmuz günü sabah 4'te eş zamanlı hem genel kurmaya hem yargıya büyük bir temizlik başlayacaktı. ki işte tam o sırada bunun haberini alan akın öztürk ve devamındakiler sabah 4'te zaten göz altına alınacağız, o zaman darbeyi öne çekelim deyip, inanılmaz bir saatte büyük bir aptallık yaparak ve deyim yerindeyse ellerinde patlatarak bu girişim sonuçlandı. ama ne olursa olsun devlet sabah operasyon yapmayacak olsaydı ve darbenin asıl zamanı darbe yapılsaydı, şuanda sözlükte savaşmak yerine sokakta birbirimizi yiyor olacaktık bir ay sonra. allah bizi korudu ve inşallah da korumaya devam eder.
neyse devam edelim. e peki darbe tiyatro değildi, erdoğan da yapmadı, peki kim yaptı?
bak kardeşim darbe olduğu anda ilk yayın komşu ülkelerden değil, avrupadan değil amerikadan başladı. "türkiye'nin tek şansı darbenin olumlu sonuçlanması" dediler, diğer yandan başka düşünce kurulu yayınları "darbe islam şeriatına girmek istemeyen türkiye'nin tek çıkar yolu" gibilerinden haberler yapılıyordu. yalnız o sırada kremlin demokrasinin yanındayız diye hükümete destek verirken beyaz saraydan ses çıkmıyordu. ta ki erdoğan halkı sokağa çağırıp, bazı askerler ne zaman teslim olmaya başladı, ,işte o sırada beyaz saray demokrasinin yanızdayız dedi. tabi burada halk sokağa çıktığında yurtta sulh konseyinin gizli üyeleri olan komutanlar, deyim yerindeyse bu tutuklanan generalleri sattı ve geri durdu.
peki bu kadar şeyden sonra hizmet grubunun yaptığı malumu. iyi de çıkarı de bu sürekli ağlayan ama bir kere namaz kıldığını görmediğimiz adamın?
kremlin mesaj yayınlarken beyaz sarayın bir süre sessiz kalması, hizmetin başının amerikada olması, darbe liderinin ve devamındakilerin hizmet üyesi olduğunun açık olması, ilk lehimize yürüyüş yapan başka ülkeden halkın filistin'den çıkması... sizce de tek bir kapıya çıkmıyor mu? büyük orta doğu projesi.
darbe girişimindeki olaylarla ilgili olarak düşünceme gelecek olursak. öncelikle haince şehit edilen vatandaşlarımızın, asker ve polisimizin başı sağ olsun, allah hepimizi sabırlıklar versin. 19-20 yaşındaki çocuklardan bir kısmı hiç ateş etmeyip, hiç bir şeyden haberimiz yok deyip teslim olması, ateş etmediği için komutanı tarafından şehit edilen askerler bir yanda; hem tatbikat olduğunu düşünüp hemde ateş emrine direkt uyan ve sonucunda bağırsakları dışarıda kafaları ezilmiş şehitler bırakan askerler diğer yanda; hiç ateş etmeden teslim olan askeri linç ederek şehit etmek bir başka yanda; darbe olmadı diye sevinmek bir yanda; 161 şehidin olduğu zaman bunu bayrama çevirmek diğer yanda. neresinden bakarsan bak inanılmaz üzücü olay. özellikle gölbaşı'ndaki üssü çok yakından gören birisi olarak, oranın o halde olması beni ayrıca üzdü, ki orada olan özel harekatçıların sırf maddi durumu iyi olmadığı için o mesleği seçmiş olduklarını bilmek işin ayrı üzüntü duyulan kısmı.
o askerlere iyi oldu emre uymasaydı onlar da hak ettiler ölümü diyen kişiyle, halkın ölmesine de iyi oldu diktatörü dinlemeseydi diyen kişi de benim nazarımda haindir, merhametsizdir, insanlıktan nasibini almamıştır. allah ülkemize yardım etsin.
not: vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim, hakkınızı helal edin.