678
3. şampiyonluğunu kazanan oyuncu. temmuz 2014'teyiz. herkes lebron ne yapıcak diye bekliyor aynı 2010 yazındaki gibi. miami ile rüya gibi geçen 4 sene, 4 final, 2 yüzük. yarışabilirliğin en büyük kanıtı. ancak gerek takımın yaşlanması, gerek takımın yetenek erozyonuna uğraması ve bence spurs'e karşı ezilerek kaybedilen 2014 final serisi lebron'u arayışa soktu ve miami ile olmayacağını gerek biz en çok da kendisi görmüştü. ve lebron işe hem duygusal yaklaştı, hem de küçük hesaplar yaparak evinin yolunu tuttu. kral lakabını cavs'te kazanmıştı ve şehre ben geri dönüyorum, sözüm var ey ahali diyerek geri dönmüştü. cavs'e geldiğinde güzel parçalar vardı ama hazır değillerdi, koç uzun vadeli bir planın ürünüydü ama lebron'un bir kaç yıla kesinlikle kotası yoktu, hemen yürümesi lazımdı adamın. dedim ya küçük hesaplar diye. lebron o hesapları hemen uygulamaya soktu ve takımı hemen kurmaya başladı. kurduğu takım ile başarılar kazanabileceğini düşünüyordu.
bunun nedenleri açık tabi ki. miami spurs'e karşı madara olmasına rağmen doğuda zaten rahattı, lebron'a karşı durabilecek bir takım yoktu. batı ile kapışırım diye düşünüyordu ve lebron tabi ki haklıydı. 30 yaşında böylesine 'kaşar' bir oyuncu bunu çat diye görebilir zaten. ama evdeki hesap çarşıya uymaz derler ya. karşısına kendi takımına ve nba dinamiklerine ters gsw çıktı. bir de love ve en kritik adam irving sakatlanınca takım iyice daraldı 2015 final serisinde ve lebron dirense de o aç gsw'ye yenildi. yüzdesel olarak da yüzde 40 gibi vasat bir yüzde ile oynadı.
2015-16 sezonu daha farklı geçti onlar için. koçunu göndertti mesela. gram mutlu değildi blatt ile çalışmaktan. avrupa'yı küçümsüyordu belki. lebron'un saygısına kazanamazsanız tokadı yersiniz, blatt'te son günlerdeki açıklamalarında lafı buraya getirdi. yerine tyronn lue'yu getirdi lebron. iverson'a madara olan lue portresi adamın oyunculuk yıllarının özetiydi. lakin benim gibi çok fazla maç izleyenler bilir ki lue kaç senedir yardımcı koç veya bir koçun yanında çalışan birisi. nba dinamiklerine daha hakim ve en önemlisi lebron'un saygı duyduğu birisi. miami'deki şampiyonluklarında lebron pat riley-spoelstra ikilisini dinleyerek şampiyonluk kazanabilmişti. burda sadece kendisi vardı ve kendi bildiği ilerleyecekti. lue'nun lebron'a bak aslanım şunu şunu yap diyecek hali yoktu. ayrıca son olarak sene içerisinde gsw'ye felaket bir farkla kaybetti cavs blatt varken kendi evinde ve o maç fişi çekti lebron blatt için.
sezonu laylaylom bitirdi cavs. lebron hiç kasmadı. çünkü gerek yoktu böyle bir şeye. 31 yaşına gelmiş vücudunu hırpalamaya gerek yoktu hiç. playoffta yine rahat finale geldi cavs ve belirli alışkanlıklar kazanarak geldi. lakin rakip okc'yi 1-3 ten gelerek yenen gsw idi ve adamların arkasında acayip bir sinerji vardı. sonra ne mi oldu? o sinerji 2-0 ile saçma bir boyuta geldi. gsw öldürüyordu cavs'i. eleştiriler gırla gidiyordu. cavs devamında gsw'nin kasmadığı bir maçı aldı ancak devamında evinde kaybedince iş 1-3'e geldi. burdan dönen yoktu. kupa 3-1 önde olan takıma gidiyordu. ben 5. maçta da lebron'un müthiş inanarak oynadığını düşünmüyorum. ama o maçtan sonra bence o sinerji falan kırıldı. ben hissettim, lebron'da hissetmiştir eminim. o maç ve devamında korkunç oynadı lebron. hep istatislik yapıyor lebron ama o 3 maçta istatistiğinin üzerinde oynadı lebron ve şehrine getirdi şampiyonluğu. a kid from akron en büyük hayaline ulaştı bence.
kariyerinin devamına gelirsek 31 yaşında. 3 yüzüğü var. en büyük basketbolcu jordan'ın da 31 yaşında 3 yüzüğü vardı. kaybettiği bir şey yok yani. kafası rahatlamıştır diye düşünüyorum lebron'un. en büyük hedefine ulaşmanın, şehrini mutlu etmenin verdiği haz ile oynayacak bundan sonra. doğru kadro mühendisliği ile love gibi shumpert gibi kanserli hücrelerden kurtarırsa takımını önü açık bence. çünkü lebron doğuda bu kadar favori iken kimse gelmek istemiyor doğuya. anca bir proje takımı olursa doğuda rakip bulabilir kendisine. modern oyunun nereye gittiği belli. ayakları çabuk bir swingman lazım kendisine. batum mesela, deng mesela. guard switchlerinde guardın karşısında duracak bir adam bulurlarsa ki o adam ne olur batum olsun, cavs canavar gibi takım olur, eksiği falan da kalmaz.
bunun nedenleri açık tabi ki. miami spurs'e karşı madara olmasına rağmen doğuda zaten rahattı, lebron'a karşı durabilecek bir takım yoktu. batı ile kapışırım diye düşünüyordu ve lebron tabi ki haklıydı. 30 yaşında böylesine 'kaşar' bir oyuncu bunu çat diye görebilir zaten. ama evdeki hesap çarşıya uymaz derler ya. karşısına kendi takımına ve nba dinamiklerine ters gsw çıktı. bir de love ve en kritik adam irving sakatlanınca takım iyice daraldı 2015 final serisinde ve lebron dirense de o aç gsw'ye yenildi. yüzdesel olarak da yüzde 40 gibi vasat bir yüzde ile oynadı.
2015-16 sezonu daha farklı geçti onlar için. koçunu göndertti mesela. gram mutlu değildi blatt ile çalışmaktan. avrupa'yı küçümsüyordu belki. lebron'un saygısına kazanamazsanız tokadı yersiniz, blatt'te son günlerdeki açıklamalarında lafı buraya getirdi. yerine tyronn lue'yu getirdi lebron. iverson'a madara olan lue portresi adamın oyunculuk yıllarının özetiydi. lakin benim gibi çok fazla maç izleyenler bilir ki lue kaç senedir yardımcı koç veya bir koçun yanında çalışan birisi. nba dinamiklerine daha hakim ve en önemlisi lebron'un saygı duyduğu birisi. miami'deki şampiyonluklarında lebron pat riley-spoelstra ikilisini dinleyerek şampiyonluk kazanabilmişti. burda sadece kendisi vardı ve kendi bildiği ilerleyecekti. lue'nun lebron'a bak aslanım şunu şunu yap diyecek hali yoktu. ayrıca son olarak sene içerisinde gsw'ye felaket bir farkla kaybetti cavs blatt varken kendi evinde ve o maç fişi çekti lebron blatt için.
sezonu laylaylom bitirdi cavs. lebron hiç kasmadı. çünkü gerek yoktu böyle bir şeye. 31 yaşına gelmiş vücudunu hırpalamaya gerek yoktu hiç. playoffta yine rahat finale geldi cavs ve belirli alışkanlıklar kazanarak geldi. lakin rakip okc'yi 1-3 ten gelerek yenen gsw idi ve adamların arkasında acayip bir sinerji vardı. sonra ne mi oldu? o sinerji 2-0 ile saçma bir boyuta geldi. gsw öldürüyordu cavs'i. eleştiriler gırla gidiyordu. cavs devamında gsw'nin kasmadığı bir maçı aldı ancak devamında evinde kaybedince iş 1-3'e geldi. burdan dönen yoktu. kupa 3-1 önde olan takıma gidiyordu. ben 5. maçta da lebron'un müthiş inanarak oynadığını düşünmüyorum. ama o maçtan sonra bence o sinerji falan kırıldı. ben hissettim, lebron'da hissetmiştir eminim. o maç ve devamında korkunç oynadı lebron. hep istatislik yapıyor lebron ama o 3 maçta istatistiğinin üzerinde oynadı lebron ve şehrine getirdi şampiyonluğu. a kid from akron en büyük hayaline ulaştı bence.
kariyerinin devamına gelirsek 31 yaşında. 3 yüzüğü var. en büyük basketbolcu jordan'ın da 31 yaşında 3 yüzüğü vardı. kaybettiği bir şey yok yani. kafası rahatlamıştır diye düşünüyorum lebron'un. en büyük hedefine ulaşmanın, şehrini mutlu etmenin verdiği haz ile oynayacak bundan sonra. doğru kadro mühendisliği ile love gibi shumpert gibi kanserli hücrelerden kurtarırsa takımını önü açık bence. çünkü lebron doğuda bu kadar favori iken kimse gelmek istemiyor doğuya. anca bir proje takımı olursa doğuda rakip bulabilir kendisine. modern oyunun nereye gittiği belli. ayakları çabuk bir swingman lazım kendisine. batum mesela, deng mesela. guard switchlerinde guardın karşısında duracak bir adam bulurlarsa ki o adam ne olur batum olsun, cavs canavar gibi takım olur, eksiği falan da kalmaz.