3
bu belayı yıllardır başımıza nasıl açtığımızı anlamamız gerek. futbolculara o kadar çok değer veriyoruz ki bir sezonluk iyi performansa beş sezonluk maddi garanti armağanı veriyoruz. futbolcu için her şey garanti altına alınıyor ve teşvik edici hiçbir unsur kalmıyor. başarıya açlık için maddi teşviklerin olması lazım. biz bütün teşvikleri peşin verip sonuç bekliyoruz.
sonra da o futbolcuya düşman oluyoruz. "bizi, duygularımızı sattın" diyoruz.
sadece maddi değil, futbolcuya manevi olarak da bu kadar kıymet vermemeliyiz. bazı ülkelerde bu gerçekten çok hoş bir şekilde işliyor. adamlar sokakta yıldız futbolcularını görüyorlar ve en fazla yüzüne bakıp gülümsüyorlar. biz bizimkilerden birini görünce ortalığı yıkıyoruz, omuzlara alıyoruz. bu kadar sevgi duymamız güzel de başta da belirttiğim gibi teşvik edici hiçbir şey kalmıyor futbolcumuz için.
sonra da o futbolcuya düşman oluyoruz. "bizi, duygularımızı sattın" diyoruz.
sadece maddi değil, futbolcuya manevi olarak da bu kadar kıymet vermemeliyiz. bazı ülkelerde bu gerçekten çok hoş bir şekilde işliyor. adamlar sokakta yıldız futbolcularını görüyorlar ve en fazla yüzüne bakıp gülümsüyorlar. biz bizimkilerden birini görünce ortalığı yıkıyoruz, omuzlara alıyoruz. bu kadar sevgi duymamız güzel de başta da belirttiğim gibi teşvik edici hiçbir şey kalmıyor futbolcumuz için.