4782
yeni hagi, yeni melo, yeni hakan şükür....
bunu neden bu başlığa yazıyorum bilmiyorum ama sanırım bu yeni furyası ilk hagi ile başladığından buradayım şu an. sonra söyleyeceğimi başta söyleyeyim; yeni bir hagi daha bulunacak olsaydı hagi, hagi olmazdı zaten. bu yerine yenisini koyma sevdasını hep çok aptalca buldum ben. yani olay buysa o zaman teknik direktöre gerek yok bence. oyun sistemini bir kere oturt sonra da her giden oyuncunun yerine aynı özellikte birin koy ve sistem yürüsün. bilgisayar oyunlarında bile bu kadar mekanik değil oysaki futbol. örneğin son yılların yükselişte olan takımı atletico ve hocasını ele alalım; adam bir sistem kurdu sonra falcao gitti mesela ve yerine falcao' nun yaptıklarının aynılarını yapabilecek bir adam mı aradı simione yoksa falcao gibi iyi bir forvet mi aradı ve gelen adamın eksileri artıları doğrultusunda ufak dokunuşlarla yine başarılı bir takım mı yarattı? eğer ilki olsaydı simeone benim nazarımda iyi hoca olmazdı. elbette giden bir oyuncunun yerini o oyuncuya benzer özelliklerde bir başka oyuncu ile doldurma isteği çok normal ve mantıklı. ne var ki bu benzerlik kısmı biraz abartılıp kopyasını arama haline dönüşüyor özellikle taraftar nazarında. hagi gittiğinde biz yerine gelecek adamdan hagi gibi şut atmasını, hagi gibi pas atmasını, hagi gibi çalım atmasını bekledik. oysaki bunun yerine istatistiksel olarak hagi' ye yakın rakamlara sahip olabilecek bir adamı arayıp hagi' nin yapıp da o adamın yapamaycağı şeyleri takım halinde yapmaya çalışsak daha doğru bir adım atmış olacaktık. hagi' den beklentimiz çalım atıp adam eksiltip asist yapmasıysa felipe de bunları hagi kadar yapardı ama biz felipe' den 50 metreye top atmasını, 40 metreden gol atmasını da bekledik sanıyorum. e olmadı haliyle ve olmayacak da. benzer özellikte oyuncu aranmasını anlıyorum ama bizimki az önce de belirttiğim gibi benzer özellikte oyuncu aramaktan çıkıp aynı oyuncuyu aramaya dönüyor ne yazık ki. işte bunun en büyük sebebi de bir oyun aklının ve sisteminin yerleşmemiş olması dolayısıyla başarılı olunan bir sistemin bozulmadan devam etmesi arzusu. oysaki bana göre kalıcı başarı durağan bir sistem yerine yenilenebilir, gelişebilir bir sistem ve bunun uygulayıcısı olabilecek bir hoca ile gelir.
bunu neden bu başlığa yazıyorum bilmiyorum ama sanırım bu yeni furyası ilk hagi ile başladığından buradayım şu an. sonra söyleyeceğimi başta söyleyeyim; yeni bir hagi daha bulunacak olsaydı hagi, hagi olmazdı zaten. bu yerine yenisini koyma sevdasını hep çok aptalca buldum ben. yani olay buysa o zaman teknik direktöre gerek yok bence. oyun sistemini bir kere oturt sonra da her giden oyuncunun yerine aynı özellikte birin koy ve sistem yürüsün. bilgisayar oyunlarında bile bu kadar mekanik değil oysaki futbol. örneğin son yılların yükselişte olan takımı atletico ve hocasını ele alalım; adam bir sistem kurdu sonra falcao gitti mesela ve yerine falcao' nun yaptıklarının aynılarını yapabilecek bir adam mı aradı simione yoksa falcao gibi iyi bir forvet mi aradı ve gelen adamın eksileri artıları doğrultusunda ufak dokunuşlarla yine başarılı bir takım mı yarattı? eğer ilki olsaydı simeone benim nazarımda iyi hoca olmazdı. elbette giden bir oyuncunun yerini o oyuncuya benzer özelliklerde bir başka oyuncu ile doldurma isteği çok normal ve mantıklı. ne var ki bu benzerlik kısmı biraz abartılıp kopyasını arama haline dönüşüyor özellikle taraftar nazarında. hagi gittiğinde biz yerine gelecek adamdan hagi gibi şut atmasını, hagi gibi pas atmasını, hagi gibi çalım atmasını bekledik. oysaki bunun yerine istatistiksel olarak hagi' ye yakın rakamlara sahip olabilecek bir adamı arayıp hagi' nin yapıp da o adamın yapamaycağı şeyleri takım halinde yapmaya çalışsak daha doğru bir adım atmış olacaktık. hagi' den beklentimiz çalım atıp adam eksiltip asist yapmasıysa felipe de bunları hagi kadar yapardı ama biz felipe' den 50 metreye top atmasını, 40 metreden gol atmasını da bekledik sanıyorum. e olmadı haliyle ve olmayacak da. benzer özellikte oyuncu aranmasını anlıyorum ama bizimki az önce de belirttiğim gibi benzer özellikte oyuncu aramaktan çıkıp aynı oyuncuyu aramaya dönüyor ne yazık ki. işte bunun en büyük sebebi de bir oyun aklının ve sisteminin yerleşmemiş olması dolayısıyla başarılı olunan bir sistemin bozulmadan devam etmesi arzusu. oysaki bana göre kalıcı başarı durağan bir sistem yerine yenilenebilir, gelişebilir bir sistem ve bunun uygulayıcısı olabilecek bir hoca ile gelir.