148
ilk puan kaybımızı yaşayıp rahatladığımız maç oldu. evet rahatladık, artık üstümüzde bütün maçları kazanma ya da her maç fark atma stresi kalmadı. bugünü bekleyen leş kargalarına da gün doğdu. bırakalım günlerini yaşasınlar. maça gelirsek, tuhafıma giden bir iki şey oldu. birincisi, savunması ve kalecisi ile basketbol takımı oluşturma potansiyeli olan bir takıma karşı sabri ve kewell'ın neden havadan orta yapmaya çalıştıkları. btün yüksek ortalar ivesa'nın ellerinde eridi. sabri neyse de kewell'a hiç yakıştıramadım. ikincisi, topal'ın ısrarla sol ayakla top dağıtmaya çalışması. arkadaş solla attığın hiç bir top yerine gitmedi, bu ısrar niye? üçüncüsü de sevgili uğur'un olmayan sol ayağıyla soldan çizgiye inip orta yapması.
genel olarak iyi oynayıp pozisyon vermeden yediğimiz bir şans golüyle 2 puanı bıraktık ama sorun değil. kötü oynayıp bala atılan gollerle 7'de 7 yapmaktansa böyle devam etmeyi tercih ederim.
mehmet topal'a ayrı bir paragraf açmak istedim. euro 2008'den sonra keşke everton'a satılsaydı. geçen sene de yoktu bu sene de yok. kötü oyunu mustafa sarp'a da etki ediyor. resmen elde patlamıştır. ayhan'ı 4 gözle bekliyorum.
genel olarak iyi oynayıp pozisyon vermeden yediğimiz bir şans golüyle 2 puanı bıraktık ama sorun değil. kötü oynayıp bala atılan gollerle 7'de 7 yapmaktansa böyle devam etmeyi tercih ederim.
mehmet topal'a ayrı bir paragraf açmak istedim. euro 2008'den sonra keşke everton'a satılsaydı. geçen sene de yoktu bu sene de yok. kötü oyunu mustafa sarp'a da etki ediyor. resmen elde patlamıştır. ayhan'ı 4 gözle bekliyorum.