sinan gümüş

yine bir daha yazıyorum abartmayın adamı. bırakın o yapsın. en beğenilmeyenlerime girmiş daha önceki entrymde yazdım. sinan'ın 5 golü var. 2si ya kaleciye ya defansa çarptı. 3'ü tek maçta atıldı. yani daha hiç bir şey ispatlamadı, hiç bir şey.

ama daha ilk basamağı atlamadan 3 basamağı atmalaması bekleniyor. bırakın üstüne gitmeyin sinan'ı abartıp. tuhaf bir şey yapacaksa o yapsın, süpriz olsun.

edit: of of of frank ribery benzetmesi geldi şimdi. dostlar yapmayın ne olur. sinan'ı bitireceksiniz. elimizde güzel bir kumaş var, çarçur etmeyelim.

edit: bakın derdimi anlatamıyorum. ciddiyim anlamak istenmiyor demiyorum. bildiğin derdimi güzel anlatamamışım. bakın bu adam şu an takımdaki en formda oyuncu. gösterdiği ışık ile beklenti yaratan bunun yanında 11 oynaması gereken bir oyuncu. ama 5. basamaktaysa biz sanki kendisi 8. basamaktaymış gibi davranıyoruz. ve hatta 10. basamağa çık diyoruz. yazık günah. tabiki de sıfır demiyorum kendisi için ama sinan'ı daha olmadığı konumlara koymamak gerekiyor. zaten bu trendde giderse o söylenen konumlara gelme eğilimi var. sinan'a hakkını teslim edelim. 11 oynayacaktır ya da en kötü insanların kafasında planlar kurgulanırken sinan'ı nerede kullanırız diye sorular oluşuyor. bu kendisi için çok güzel. geçen sene gelecek vaad eden oyuncuyken. şimdi gelecek vaad eden ana parçalardan biri olma yolunda. muhtamelen gelecek sene bir net bir ana parça olacak. ve artık olmuş (iyi ve ya kötü) bir oyuncu olacak. ama daha değil. gereksiz yükleri sırtlamasına gerek yok.