1123
gelirse ultra işler beklememek lazım diye düşünüyorum. atıyorum 5 sene bizde kalsa 2 ila 3 şampiyonluk yaşatabilir. ötesini sanmıyorum.
yani bakın bazen de gözümüzde abartıyoruz bazı şeyleri, luce'nin ukrayna'da yaptıkları küçümsenmeyecek düzeyde olsa dahi, arkasında inanılmaz bir güç ile yarıştı. dünyanın en zengin 200 insanından birini arkasına aldı düşünebiliyor musunuz? genç oyuncuları keşfedip parlattı deniyor, veya aldığı çoğu oyuncuda kar etti deniyor ama işin aslı öyle değil ki.
bu adamın gençlere ayırdığı bütçeyi çoğu avrupa devi bile ayıramadı zamanında. şöyle bir örnek vereyim: bernard... 2013 yılında hatırlarsanız chelsea başta birçok dev takım bu futbolcuya talip olmuştu. lucescu da talipti tabii. ee ne oldu? rinat akhmetov bastı paracıkları, koydu keş 25 milyon euroyu masaya ve de kaptı bernard'ı. veyahut başka bir örnek daha verelim: taison ve fred'e ( ki o dönemin azcık parlamış isimleridir bunlar) çatırt diye 15'er milyonu basıp aldı.
nery castillo da 15 milyon euro... veya matuzalem: 14 milyon euro...
ve işin ilginç yanı şudur ki, bu adamın yaptığı transferlerin tutmama lüksü her zaman oldu, oyuncu da rahat bir psikoloji ile oynayınca tabi ki verim artıyor. taraftar baskısı yok, avrupa'nın da gözü önündesin.
biz bir bruma'ya 14 milyon verdik de beli doğrultamadık yahu.
ayrıca tekniği taktiği bir kenara bırakıyorum, bana kimse ukrayna ligindeki 7-8 şampiyonluğu başarı olarak göstermesin. zaten ülkenin diğer büyük takımı luce'nin ve şakhtar'ın 20'de 1 bütçesi ile yarış veriyor. ee sen bu kadar alt bütçeli bir takıma ve takımlara 5-6 şampiyonluk kaptırmışsan başarılı değilsindir benim gözümde.
avrupa'da ise bir uefa kupası bir de cl çeyrek finali var. ( 2 de olabilir.) bu takımın bütçesi bayern ile, chelsea ile, juventus ile yarışırken kalkıp da plzen'lerin, braga'ların, fulham'ların olduğu ligte şampiyon oluyorsun diye ''ordinaryus'' demenin saçma olduğunu düşünüyorum.
velhasılı kelam, çok abartmayalım derim ben.
yani bakın bazen de gözümüzde abartıyoruz bazı şeyleri, luce'nin ukrayna'da yaptıkları küçümsenmeyecek düzeyde olsa dahi, arkasında inanılmaz bir güç ile yarıştı. dünyanın en zengin 200 insanından birini arkasına aldı düşünebiliyor musunuz? genç oyuncuları keşfedip parlattı deniyor, veya aldığı çoğu oyuncuda kar etti deniyor ama işin aslı öyle değil ki.
bu adamın gençlere ayırdığı bütçeyi çoğu avrupa devi bile ayıramadı zamanında. şöyle bir örnek vereyim: bernard... 2013 yılında hatırlarsanız chelsea başta birçok dev takım bu futbolcuya talip olmuştu. lucescu da talipti tabii. ee ne oldu? rinat akhmetov bastı paracıkları, koydu keş 25 milyon euroyu masaya ve de kaptı bernard'ı. veyahut başka bir örnek daha verelim: taison ve fred'e ( ki o dönemin azcık parlamış isimleridir bunlar) çatırt diye 15'er milyonu basıp aldı.
nery castillo da 15 milyon euro... veya matuzalem: 14 milyon euro...
ve işin ilginç yanı şudur ki, bu adamın yaptığı transferlerin tutmama lüksü her zaman oldu, oyuncu da rahat bir psikoloji ile oynayınca tabi ki verim artıyor. taraftar baskısı yok, avrupa'nın da gözü önündesin.
biz bir bruma'ya 14 milyon verdik de beli doğrultamadık yahu.
ayrıca tekniği taktiği bir kenara bırakıyorum, bana kimse ukrayna ligindeki 7-8 şampiyonluğu başarı olarak göstermesin. zaten ülkenin diğer büyük takımı luce'nin ve şakhtar'ın 20'de 1 bütçesi ile yarış veriyor. ee sen bu kadar alt bütçeli bir takıma ve takımlara 5-6 şampiyonluk kaptırmışsan başarılı değilsindir benim gözümde.
avrupa'da ise bir uefa kupası bir de cl çeyrek finali var. ( 2 de olabilir.) bu takımın bütçesi bayern ile, chelsea ile, juventus ile yarışırken kalkıp da plzen'lerin, braga'ların, fulham'ların olduğu ligte şampiyon oluyorsun diye ''ordinaryus'' demenin saçma olduğunu düşünüyorum.
velhasılı kelam, çok abartmayalım derim ben.