20
avrupa futbol piyasasına hortum hatta ne hortumu, kanalizasyon borusu döşeyen menajer: https://www.youtube.com/watch?v=4AyYEqMsJTw
bugüne kadar ayarladığı transferlerin toplam maliyetinin 1,5 milyar dolaresten daha fazla olduğu -safi real'e getirdiği oyuncuların toplam maliyeti 250 milyon poundu geçiyor- ve kendisinin de 15 senelik menajerlik kariyerinde 150 milyon dolaresten daha fazla para kaldırdığı biliniyor. sahip olduğu şirketlerden birisi gestifute. bu danışmanlık şirketinin şöyle kalender bir oyuncu portföyü var: http://www.transfermarkt.com.tr/...terfirma/berater/413
ayrıyeten, oyuncu hisselerini elinde bulundurmaya yarayan bir başka yatırım şirketi daha var: quality sports investments
peki bu şam şeytanı nasıl oldu da böyle tekelleşti? hani bazı tipler vardır, sürekli zihni sinir projelerle kafa ütülerler; "ayrılsak da beraberiz"deki feridun, bizimkiler'deki yengeç hüseyin kabilinden çalışmayı sevmeyen, kısa yollardan "yırtma"ya çalışan ademlerdir... işte jorge mendes gerçekten de yırtmayı başaranlardan. üçüncü lig topçusuyken, "sikerim idmanını da düz koşusunu da atom mühendisliğini de..." deyip video film kiralayan bir dükkan açıyor. kah liselilere şahin k, emanuelle, sibel kekilli cd'leri kiralayıp kah çırağıyla beraber köy düğünlerine çekime giderken bu işten de çabuk bıkıyor ve bir pavyon açıyor. işte bu pavyonda da hayatı değişiyor zaten. sene 1996... saat gece yarısını geçmiş bizim jorge de teypteki arif susam kasedini çıkarmış cengiz kurtoğlu'nun "aşkımız için" kasedini takmakla meşgul ve o esnada kapıdan içeri nuno espírito santo isimli kavruk bir oğlan giriyor. çocuk kaleci. guimarres'te oynuyor ve transfer olmak istiyor ama elinden tutan yok. morali bozuk şekilde konsomatrislerin arasından süzülüp bar kısmına geçiyor. "abi bana bir şişe köpeköldüren..." derken jorge'yle muhabbete başlıyorlar ve bizim jorge allem ediyor kallem ediyor santo'yu deportivo'ya satıyor. üstüne üstlük tek kuruş para da almıyor santo'dan. bu olaydan sonra o coğrafyadaki bilcümle hispanik futbolcu barın kapısını aşındırmaya başlıyor.
adı sanı yavaş yavaş duyulmaya başlıyor ama portekiz piyasasını elinde tutan daha büyük bir balık var: jose vega. ne kadar namlı portekizli varsa hepsi onun portföyünde -hatta bize jardel'i satan da bu- amma boynuz kulağı geçer demişler. vega'nın porto'yla papaz olduğu bir dönemde jorge gidip porto'lu ne kadar yönetici varsa "abi" çekip kendini porto'ya yamıyor. tabii ertesi sene porto şl'yi kazanınca bizim jorge'nin iti ürmeye başlıyor. o senelerde chelsea olmuş chealsky; abramoviç, "vurcam kırbacı, vurcam kırbacı..." deyü ortalıkta fink atıyor. harcayacağı eşek yüküyle para var ve operasyonu meşhur peter kenyon ve onun emrindeki pini zahavi isimli bir menajer yönetiyor. ranieri'den bir yol olmayacağını anlamışlar, yeni hoca arıyorlar. önce uefa sonra şl'yi kazanan mou'dan daha iyi seçenek mi var? sadece mou da değil tabii; carvalho, ferreira ve tiago'yu 50 milyona gene çelski'ye yağlayıp bu triodan 2,5 milyon avro kaldırıyor. çelsi'den sonra manu'ya bulaşıyor; ronaldo, nani ve anderson'u manchester'a toplamda 75 milyon avroya getiriyor. doğal olarak da bir dev haline dönüşüyor. real'in zamanında burun kıvırdığı pepe'yi gene real'e "uçak geliyor aç ağzını" diye kandırarak 25 milyona kitliyor. diego costa'ya "uçağa atla, madrid'e gel." dediğinde havaalanına inene kadar atletico'ya transfer olacağından habersiz sümüklü costa. mou inter'le şl finaline çıkacakken "bu gece real'e gidiyorsun..." diyen gene bu hayvanat mendes.
lakin kendisinin en büyük "başarı"sı bebe'yi manu'ya iteklemek oluyor. asrın kazığı denilebilecek bir transfer bu. öyle ki adli kovuşturmaya bile neden oluyor. bu bebe isimli bebe, portekiz üçüncü lig takımlarından estrela de amadora'da oynayan bir sokak çocuğu -mübalağa değil, adam sokaklarda yaşıyormuş- bir anda guimarres'e 50 bin avroya transfer oluyor, sadece 5 kez hazırlık maçına çıkıp aynı transfer döneminde 9 milyon avroya manu'ya kaktırıyorlar. kim kaktırıyor? elbette jorge. aslında bebe'nin gonçalo reis adında esasında reislikle hiç alakası olmayan bir menajeri var. ferguson'un yeni ve genç oyuncular transfer etmek istediğini duyan mendes gazetelere çarşaf çarşaf "bebe'yi real istiyor", "bebe manu'da" diye manşetler attırırken gonçalo da kerameti kendinde sanıp ellerini ovuşturuyor fakat bebe manu'ya gitmeden bir hafta önce gonçalo'ya "seni kovdum... kib, aeo, bys" yazan bir sms çekiyor. bebe'nin yeni menajeri de elbette mendes reis oluyor. ferguson'un "bir kez bile izlemedim..." dediği bu 20 yaşındaki bebeyi 9 milyon avroya iteleyen mendes, tam 4 milyon avro kaldırıyor bu transferden. ingiltere ve portekiz'de soruşturmalar açılsa da hiçbir şey bulamadılar. aha bu da bebe'nin sahaya ilk çıkışı ve muhteşem ortaları: https://www.youtube.com/watch?v=sHyeRiIEK0M
ha, manu'da sadece 2 maça çıkabilen ve mevsimlik pamuk ırgatı gibi oradan oraya kiralanan bebe'nin yolu bizim bjk'den de geçti hatırlarsanız. hatta mendes'in futbolcularından sadece o değil; almeida, quaresma, fernandes, simao ve sidnei'de bjk'den nemalanıyor. sonra, tüpçü kulübü neden batırdı?
işin acı yanı da şu; bu adamın elinde ronaldo, di maria, de gea vs. futbol piyasasının neredeyse yarısı var ve sadece bjk değil dev avrupa kulüpleri de bu vampirle iş yapıyorlar... ronaldo iki dudağının arasından çıkacak söze bakıyor: https://i.hizliresim.com/v4oQBR.jpg
o zaman onlar da mı salak? transfer piyasasının böyle yapay bir şekilde ve devasa biçimde şişmesinin -iyi bir oyuncunun piyasası 20 milyondan başlıyor- müsebbibi olan bu lavuğa neden kimse dur diyemiyor? fifa bir ara ses eder gibi oldu: http://www.ajansspor.com/...dese_kotu_haber.html
lakin fifa'nın ve uefa'nın başkanları da rüşvetten azledişmişken "ananı siken kadı, kimi kime şikayet ediyorsun?" durumu ortaya çıkmıyor mu?
kapanış için aklıma güzel bir espri gelmiyor, saat de ebesinin nikahı olmuş zaten. kısacası "jorge mendes, pişmanlıktır" deyip entry'ye kamu spotunu yerleştireyim bari.
bugüne kadar ayarladığı transferlerin toplam maliyetinin 1,5 milyar dolaresten daha fazla olduğu -safi real'e getirdiği oyuncuların toplam maliyeti 250 milyon poundu geçiyor- ve kendisinin de 15 senelik menajerlik kariyerinde 150 milyon dolaresten daha fazla para kaldırdığı biliniyor. sahip olduğu şirketlerden birisi gestifute. bu danışmanlık şirketinin şöyle kalender bir oyuncu portföyü var: http://www.transfermarkt.com.tr/...terfirma/berater/413
ayrıyeten, oyuncu hisselerini elinde bulundurmaya yarayan bir başka yatırım şirketi daha var: quality sports investments
peki bu şam şeytanı nasıl oldu da böyle tekelleşti? hani bazı tipler vardır, sürekli zihni sinir projelerle kafa ütülerler; "ayrılsak da beraberiz"deki feridun, bizimkiler'deki yengeç hüseyin kabilinden çalışmayı sevmeyen, kısa yollardan "yırtma"ya çalışan ademlerdir... işte jorge mendes gerçekten de yırtmayı başaranlardan. üçüncü lig topçusuyken, "sikerim idmanını da düz koşusunu da atom mühendisliğini de..." deyip video film kiralayan bir dükkan açıyor. kah liselilere şahin k, emanuelle, sibel kekilli cd'leri kiralayıp kah çırağıyla beraber köy düğünlerine çekime giderken bu işten de çabuk bıkıyor ve bir pavyon açıyor. işte bu pavyonda da hayatı değişiyor zaten. sene 1996... saat gece yarısını geçmiş bizim jorge de teypteki arif susam kasedini çıkarmış cengiz kurtoğlu'nun "aşkımız için" kasedini takmakla meşgul ve o esnada kapıdan içeri nuno espírito santo isimli kavruk bir oğlan giriyor. çocuk kaleci. guimarres'te oynuyor ve transfer olmak istiyor ama elinden tutan yok. morali bozuk şekilde konsomatrislerin arasından süzülüp bar kısmına geçiyor. "abi bana bir şişe köpeköldüren..." derken jorge'yle muhabbete başlıyorlar ve bizim jorge allem ediyor kallem ediyor santo'yu deportivo'ya satıyor. üstüne üstlük tek kuruş para da almıyor santo'dan. bu olaydan sonra o coğrafyadaki bilcümle hispanik futbolcu barın kapısını aşındırmaya başlıyor.
adı sanı yavaş yavaş duyulmaya başlıyor ama portekiz piyasasını elinde tutan daha büyük bir balık var: jose vega. ne kadar namlı portekizli varsa hepsi onun portföyünde -hatta bize jardel'i satan da bu- amma boynuz kulağı geçer demişler. vega'nın porto'yla papaz olduğu bir dönemde jorge gidip porto'lu ne kadar yönetici varsa "abi" çekip kendini porto'ya yamıyor. tabii ertesi sene porto şl'yi kazanınca bizim jorge'nin iti ürmeye başlıyor. o senelerde chelsea olmuş chealsky; abramoviç, "vurcam kırbacı, vurcam kırbacı..." deyü ortalıkta fink atıyor. harcayacağı eşek yüküyle para var ve operasyonu meşhur peter kenyon ve onun emrindeki pini zahavi isimli bir menajer yönetiyor. ranieri'den bir yol olmayacağını anlamışlar, yeni hoca arıyorlar. önce uefa sonra şl'yi kazanan mou'dan daha iyi seçenek mi var? sadece mou da değil tabii; carvalho, ferreira ve tiago'yu 50 milyona gene çelski'ye yağlayıp bu triodan 2,5 milyon avro kaldırıyor. çelsi'den sonra manu'ya bulaşıyor; ronaldo, nani ve anderson'u manchester'a toplamda 75 milyon avroya getiriyor. doğal olarak da bir dev haline dönüşüyor. real'in zamanında burun kıvırdığı pepe'yi gene real'e "uçak geliyor aç ağzını" diye kandırarak 25 milyona kitliyor. diego costa'ya "uçağa atla, madrid'e gel." dediğinde havaalanına inene kadar atletico'ya transfer olacağından habersiz sümüklü costa. mou inter'le şl finaline çıkacakken "bu gece real'e gidiyorsun..." diyen gene bu hayvanat mendes.
lakin kendisinin en büyük "başarı"sı bebe'yi manu'ya iteklemek oluyor. asrın kazığı denilebilecek bir transfer bu. öyle ki adli kovuşturmaya bile neden oluyor. bu bebe isimli bebe, portekiz üçüncü lig takımlarından estrela de amadora'da oynayan bir sokak çocuğu -mübalağa değil, adam sokaklarda yaşıyormuş- bir anda guimarres'e 50 bin avroya transfer oluyor, sadece 5 kez hazırlık maçına çıkıp aynı transfer döneminde 9 milyon avroya manu'ya kaktırıyorlar. kim kaktırıyor? elbette jorge. aslında bebe'nin gonçalo reis adında esasında reislikle hiç alakası olmayan bir menajeri var. ferguson'un yeni ve genç oyuncular transfer etmek istediğini duyan mendes gazetelere çarşaf çarşaf "bebe'yi real istiyor", "bebe manu'da" diye manşetler attırırken gonçalo da kerameti kendinde sanıp ellerini ovuşturuyor fakat bebe manu'ya gitmeden bir hafta önce gonçalo'ya "seni kovdum... kib, aeo, bys" yazan bir sms çekiyor. bebe'nin yeni menajeri de elbette mendes reis oluyor. ferguson'un "bir kez bile izlemedim..." dediği bu 20 yaşındaki bebeyi 9 milyon avroya iteleyen mendes, tam 4 milyon avro kaldırıyor bu transferden. ingiltere ve portekiz'de soruşturmalar açılsa da hiçbir şey bulamadılar. aha bu da bebe'nin sahaya ilk çıkışı ve muhteşem ortaları: https://www.youtube.com/watch?v=sHyeRiIEK0M
ha, manu'da sadece 2 maça çıkabilen ve mevsimlik pamuk ırgatı gibi oradan oraya kiralanan bebe'nin yolu bizim bjk'den de geçti hatırlarsanız. hatta mendes'in futbolcularından sadece o değil; almeida, quaresma, fernandes, simao ve sidnei'de bjk'den nemalanıyor. sonra, tüpçü kulübü neden batırdı?
işin acı yanı da şu; bu adamın elinde ronaldo, di maria, de gea vs. futbol piyasasının neredeyse yarısı var ve sadece bjk değil dev avrupa kulüpleri de bu vampirle iş yapıyorlar... ronaldo iki dudağının arasından çıkacak söze bakıyor: https://i.hizliresim.com/v4oQBR.jpg
o zaman onlar da mı salak? transfer piyasasının böyle yapay bir şekilde ve devasa biçimde şişmesinin -iyi bir oyuncunun piyasası 20 milyondan başlıyor- müsebbibi olan bu lavuğa neden kimse dur diyemiyor? fifa bir ara ses eder gibi oldu: http://www.ajansspor.com/...dese_kotu_haber.html
lakin fifa'nın ve uefa'nın başkanları da rüşvetten azledişmişken "ananı siken kadı, kimi kime şikayet ediyorsun?" durumu ortaya çıkmıyor mu?
kapanış için aklıma güzel bir espri gelmiyor, saat de ebesinin nikahı olmuş zaten. kısacası "jorge mendes, pişmanlıktır" deyip entry'ye kamu spotunu yerleştireyim bari.