28
tam bir sefa pezevengi. şimdi bir erkek ortamında nelerden bahsedilir? ekseri üç şeyden bahsedilir: politika, futbol ve sex. imdi bu adam, koskoca italya'nın başbakanlığını yaptı mı? yaptı; efsanevi milan'ın sahibi mi? sahibi; bunga bunga partilerinde* her türlü çıtırı ayıkladı mı? ayıkladı. ulan, adam bizim muhabbetini ettiğimiz her şeyi en üst perdeden yaşadı. bununla oturup çilingir muhabbeti ettiğini düşünsene. politikadan bahsetsen hemen atlar, "yok o öyle değil, ben başbakanken..." diye uzunca bir nutuk atar, hevesin kursağında kalır veya futbol muhabbeti açsan, "bir gün maldini kapımı çaldı..." diye serin hikayeler anlatır gene sen sap gibi kalırsın. velev ki "kate upton'a bitiyorum abi ya..." diye geyiğe başlayacaksın ya, "ı-ıh... bence bel bölgesi çok yağlı..." deyip omuz silker; sen de "ulan silvio, seni duyan da her gün birini götürdüğünü zanneder :)" diyemezsin ki, adam her gün birini değil üçünü dördünü götürüyor. çok da açık sözlü bir adam. hatta patavatsızlık ve dahi dangalaklık derecesinde açık sözlü. doğum gününde yahudilerle ilgili anlattığı: "soykırım zamanı yahudinin biri arkadaşının evine günlük para verme karşılığında saklanmış... bir gün hitler ölmüş ama arkadaşı yahudi'ye bunu söylememiş ve her gün onun parasını yemeye devam etmiş..." fıkrası, çadırlarda kalan depremzedelere söylediği "fazla takmayın... kampta kaldığınız düşünün..." gafı, muhaliflerin buna protesto esnasında söylediği "evine dön!" çağrısına "20 evim var, hangisine döneyim?" hödüklüğü hep akıllarda. lakin beni benden alan muhabbeti, bunga bunga partilerinin ayyuka çıkmasından sonra hakkındaki bir iddaya "ne 33 kadın mı? tamam fırlamayım ama 74 yaşındayım ve 33 kadın için çok yaşlıyım..." açıklamasıydı. bu lakırdının çizmede yarattığı infial bitmeden bir de fıkra anlattı ki evlere şenlik: italya'daki kadınlara benimle yatmak isteyip istemedikleri sorulmuş; yüzde 30'u isterim demiş, yüzde 70'i "ne? yine mi?!" demiş. görüleceği üzere çok değişik bir kafası var. keşke torunun olsaydım be silvio.